Advertisement
HABERLER ABONE OL

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün mazbatasını aldıktan sonra, bugün görevine başlamak üzere Saraçhane'ye gitti. İmamoğlu büyük bir coşkuyla karşılandı.

İmamoğlu, Saraçhane'de basının karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.

"Bu güzel ve tarihi kurumun tüm insan kaynağından son derece faydalanacağımızı herkes bilmeli. Bizden olmayanlar, bizden olanlar gibi bir anlayışın bittiği gündür bugün.

Kişiye hizmet anlayışıyla hiç kimse bizden talimat almayacak. İstanbul'un ve İstanbullunun lehine ve çıkarına olacak. Çok yolumuz var. Benimle birlikte yürüyecek arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu kent çok kutsal bir kenttir. Bunları kucaklamak olağanüstü bir derinlik ister. Kimse kendini kısır bir bakışa hapsetmesin. Herkes penceresini açık, bakış açısını geniş tutsun. Hayırlı olsun. Bu şehre yapacağımız hizmetler kalıcı ve güzel izler bıraksın.

Genel Başkan Yardımcımız dün mazbata alımı sırasında cam kırılması yaşandı, o kargaşada yaralandı ve küçük bir ameliyat oldu. Onu ziyarete gitmişken, oradaki hastalarımızı da ziyaret ettim.

Elbette heyecanım var ama heyecanım aklımın önüne geçmez, mesuliyetlerim var. Çocuklarım ve eşimle, ailemle kucaklaştım. Çocuklarımın İstanbul'a yapacaklarımı sorması işimin ne kadar zor olduğunu bana gösterdi. Büyük oğlum otobüs indirimini sordu, ortanca oğlum bu binanın ne zaman kütüphane yapılacağını sordu, kısım ise sadece öptü.

Bu bir miting değil, bu bir buluşma. Karnaval gibi de düşünebilirsiniz. İstanbul'da yeni bir başlangıcın, her şey çok güzel olacak anlayışının başlangıcı diyebilirsiniz. Sağlığı sıhhati olan herkesi, bu şehrin tüm insanlarını davet ediyorum. Böyle bir anlayışla bir buluşma hazırlayacağız. İstanbul için çok güzel bir günü yaşamış oluruz.


AK Parti'den resmi bir bilgi edinemedim. Cep telefonuma bakma fırsatım olmuyor.

Benim sorumluluğum neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Biz normalleşmenin ve kucaklaşmanın yanındayız. El sıkma fırsatımız varsa el sıkarız, konuşma fırsatımız varsa konuşuruz.

Cumhurbaşkanımızı kesinlikle buraya davet edeceğim. Her makamdan herkes davet edilmelidir. Kimse bizden partizan bir dil beklemesin. Bu şehirde barışı lafla yapamazsınız. Toplum bunu anlamış, istiyor. İnsanlar gerginlikten usanmış, yüzleri gülüyor.

Arkadaşlarımla tüm süreçle istişare edeceğiz. Burayı yönetim binası olarak koruyan mimari örnekler var. Bahsettiğimiz kütüphane süreci hemen başlayacak. Makamların mevkilerin mevcut durumları konuşacağı için hemen olacak bir şey değil ama hızla yapmak istiyoruz. Ben halkla uzaklaştığım an verimli olamayacağımı düşünüyorum. Bazılarına göre, siyasi iradenin sizde olmamasını bir zaafiyet olarak gösterseler de ben bunu ülke, şehir ve demokrasi adına bir fırsata dönüştürmek istiyorum. Bir kişi ben 16 milyon kişiye hizmet etmek için geliyorum demişse, bunu yapacaktır. Her şeyi konuşurken şeffaf odamızda vatandaşımız faydalansın istiyoruz. Bizim insanımız demokrasiye fıtrat olarak çok uygun, özgürlüğüne çok düşkün. İstanbul'un yerel demokrasi uygulaması belki dünyaya da örnek olabilir. Son derece radikal kararlar alacağız vatandaşımız demokrasiyi yaşasın diye.

Bazı adımlarda bazı sıkıntılar olabilir ama yönünü değiştireceğiz ama günün sonunda muhakkak başaracağız.

Pankartlarla İstanbul'a halkına beni seçtikleri için yeterince teşekkür ettiler, şimdiden sonra indiririz."

HT