Advertisement

CEREN DİLEKCİ KÖSEOĞLU - LONDRA

İngiltere Başbakan Boris Johnson, gecen haftaki açıklamasında, "Neden Türk zeytinyağında kilo başına 93 peni vergi var?" diyerek zeytinyağında vergilerin kaldırılabileceğinin sinyalini verdi. Johnson, Brexit'in verdiği özgürlükleri kullanarak işletmeler ve tüketiciler için maliyetleri düşürecek regülasyonlara hazırlanıyor. Beklenen adımlar arasında, İngiltere'de üretilmeyen ve ithalata bağımlı olunan ürünlerde vergilerin kaldırılması da var.

Türkiye'nin İngiltere'ye toplam gıda ihracatı 2021 itibariyle 615 milyon dolara ulaşmış olsa da İngiltere'nin toplam gıda ithalatı içerisinde Türkiye ufak bir paya sahip. Türkiye, İngiltere'ye gıdada en çok sebze ve meyve ihracatı gerçekleştiriyor.

Hedef gıda alanında işbirliğini artırmak

Taraflar arasında işbirliğinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar sürüyor. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç, İngiltere temaslarıyla ilgili geçen hafta Londra'da düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2021 itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye-İngiltere Serbest Ticaret Anlaşması'nın genişletilmesinin gündemde olduğunu söyledi. İşbirliğinin geliştirileceği alanlardan birinin gıda olduğuna dikkat çeken Kılıç, İngiltere'nin gıdada üçte iki oranında ithalata bağımlı olduğunu hatırlatarak bu alanda birlikte yapılacak çok şey olduğunu vurguladı.

"Vergi kalkarsa diğer ülkeleri yakalarız"

Sorularımızı yanıtlayan Gama Grup Yönetici Direktörü Ali Sancak, 82 bin ton zeytinyağı tüketilen İngiltere'ye Türkiye'nin yalnızca 50 ton zeytinyağı gönderdiğini söyledi.

Türk zeytinyağında litre basına 93 penilik verginin, diğer ülkelere özellikle İspanya, İtalya ve Yunanistan'a karşı Türkiye'yi dezavantajlı duruma getirdiğini kaydeden Sancak, bu vergiler kalktığında Türkiye'nin bu ülkelerle çok rahat rekabet edilebileceğini, 20-25 bin tonu yakalamanın mümkün olabileceğini belirtti.

Türkiye'nin İngiltere'ye ihraç ettiği diğer ürünlerde de vergilerin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Sancak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buğdayda kaldırılmasını anlıyorum çünkü İngiltere'nin de buğday üretimi mevcut ama bulgurdaki 21 penilik verginin ne anlama geldiğini hâlâ çözebilmiş değilim. Pirince alternatif bir ürün. Makarnada 20 bin tonluk kota var fakat 20 bin tonu hâlâ dolduramıyoruz. İtalyan makarnasının burada çok daha büyük paralarla satıldığını biliyoruz çünkü daha önceki teşviklerden kaynaklı markalaşma var halbuki bu fırsatı biz de kullanıp daha iyi markalar yaratmaya başlarsak makarna tüketiminden ciddi bir pay alabileceğiz. Son dönemlerde süt ve süt mamullerinde bir kapı açıldı. İngiltere'de bizim yöresel ürünlerimiz hellim ve beyaz peynir tüketimi çok yüksek miktarlara cıktı. Bugüne kadar yasaklar vardı ama son dönemlerde Türkiye'deki bazı şirketlerimiz Avrupa'nın istemiş olduğu üretim tekniği ve tarzını kullanarak ihracat yapmaya başladılar ama demek ki hâlâ bazı eksiklikler mevcut sınır kapılarında ya etiketlemeden kaynaklı veya ürünün izlenebilirliği gibi ısıtılma işlemiyle ilgili bir takım sorunlar yaşanıyor. Bu sorunlar da aşılacaktır. Bu pazarda çok daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyoruz."

Ayçiceği yağında tüm dünyada olduğu gibi İngiltere'de de ciddi fiyat artışlarının yaşandığını kaydeden Sancak, son bir ayda Ukrayna üzerinden yüksek fiyatlarla tekliflerin gelmeye başladığını söyledi. Türkiye'deki üretici firmaların bu konudan yararlanmaya başladıklarını bildiren Sancak'a göre, Rusya üzerinden gelen ayçiçeği yağını işleyerek bu fırsatı değerlendirerek daha çok ihracat yapabilirler. Türkiye'nin geleneksel ürünleri fındık, incir, kuru kayısı, üzüm gibi ürünlerin dökme olarak satılmasından ziyade yavaş yavaş ambalajlı, markalı ürünler halinde bu ülkeye sevk edilmesi veya bu ürünün pazarlanmasının daha kârlı olacağını, Türkiye'nin üzerinde durması gereken en önemli konulardan birinin markaya yönelmesi olduğunu dile getirdi.