İran devlet televizyonuna göre, İran, "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile yeterli iş birliği yapmadığı" gerekçesiyle UAEA Yönetim Kurulunda alınan aleyhte karara tepki olarak yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmeye başladığını duyurdu.
Bu kapsamda İran Atom Enerjisi Kurumunun, Fordo'daki nükleer tesiste uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştirme işlemine başladığı ve bu oranda zenginleştirilen uranyum miktarını artırdığı belirtildi.
Karara yanıt olarak ayrıca, Natanz ve Fordo'daki tesislerde yeni bir santrifüj zinciri oluşturulacağı ve Fordo'daki IR1 santrifüjlerinin daha hızlı uranyum zenginleştirebilen yeni nesil IR6 santrifüjleriyle değiştirileceği bilgisi verildi.
Verilen izin yüzde 3,67'ydi
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran'a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme izni veriyor.
Buna karşılık ABD'nin 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilmesinden bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini durduran İran, ilk olarak Natanz'da 17 Nisan 2020'de yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirdiğini duyurmuştu.
Yüzde 60 endişe nedeni
Tahran'ın uranyumu yüzde 20 ve yüzde 60 saflıkla zenginleştirmesi Batılı ülkelerde endişelere neden oluyor; çünkü uranyumun yüzde 20 ve üzerinde zenginleştirilmesi nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor.
İran’da UAEA’ya bildirilmemiş 3 yerde nükleer bulguların tespit edilmesi ve söz konusu nükleer bulgulara ilişkin Tahran yönetimine yöneltilen soruların istenilen düzeyde yanıtlanmaması taraflar arasında gerginliğe neden olmuştu.
Gerginlik söz konusu
Ajansın, Tahran’ın bu 3 yere ilişkin yaptığı açıklamayı teknik olarak inandırıcı bulmadığını bildirmesi üzerine 8 Haziran’da UAEA Yönetim Kurulu, İran’a karşı karar almıştı. Bu gelişme üzerine İran, 9 Haziran’da 2015'teki anlaşma kapsamında nükleer programını denetlemek amacıyla Ajansın kullandığı kamera sistemleri başta olmak üzere çeşitli ekipmanları kaldırmaya başladığını duyurmuştu.
İran, 2 Kasım'da UAEA ile farklılıkları azaltmak için Viyana'ya bir heyet gönderdiğini duyurmuş, UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi ise 9 Kasım'da yaptığı açıklamada, İran'ın son toplantıda "yeni bir şey sunmadığını" söylemişti.
İran'ı nükleer programı konusunda UAEA ile iş birliği yapmamakla suçlayan ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere, UAEA Yönetim Kuruluna, İran'ın "UAEA ile derhal iş birliği yapmasını" vurgulayan bir karar hazırlamıştı.
UAEA Yönetim Kurulunda 17 Kasım Perşembe günü oylanarak 35 ülkeden 26'sının oyunu alan kararda, UAEA ile yeterli iş birliği yapmamakla suçlanan İran'a, "bildirilmemiş 3 yerde bulunan uranyum izlerinin varlığına ilişkin derhal kabul edilebilir bir teknik açıklama sağlama" çağrısı yapılmıştı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan 19 Kasım'daki açıklamasında, UAEA Yönetim Kurulunda Tahran aleyhinde alınan kararın "siyasi" olduğunu ve karara karşılık vereceklerini söylemişti.