Advertisement
HABERLER ABONE OL

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Ekonomi Araştırmacısı Ahmet Nabizada, ABD yaptırımlarının, ekonomik gelirinin yüzde 80'i petrole dayanan İran için büyük sıkıntı oluşturduğunu belirterek, "2020'de yapılacak ABD başkanlık seçimlerinden umutlu olan İran, petrol ihracatına devam etmek ve ekonomisini düzeltmek için seçimlere kadar pes etmemeye çalışıyor." dedi.

Nabizada, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran'ın Huzistan eyaletinde 53 milyar varillik petrol rezervi keşfedildiğini ancak ABD yaptırımları sebebiyle bunun İran ekonomisini rahatlatmayacağını ifade etti.

Rezervin çıkarılması ve işletilmesi için İran'ın yabancı yatırıma ve teknolojiye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Nabizada, "Yetkililer, keşfedilen petrol sahasından sadece 22 milyar varil petrol çıkarılabileceğini belirtiyor. Batılı enerji uzmanları ise söz konusu rezervlerden 10-15 milyar varil petrol çıkabileceğini öngörüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin ekonomik gelirlerinin yüzde 50'sini ve su kaynaklarının yüzde 40'ını karşılayan Huzistan'a, Rusya ve Çin'in yaptırımlardan önce olduğu gibi yatırım yapabileceğini belirten Nabizada, "İran’ın ulaşım ve enerji altyapısı için Rusya'dan borç alacağına dair açıklamaları bu kapsamda değerlendirmeliyiz." diye konuştu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin, yeni rezervlerin keşfedildiğini açıklayarak halka umut vermek istediğini aktaran Nabizada, Tahran'ın ABD ile masaya oturmak ya da ABD başkanlık seçimlerini beklemek arasında tercih yapması gerektiğini söyledi.

Nabizada, eylülde 250 bin varil petrol ithalatı yapan Çin'in şu anda İran'ın tek müşterisi olduğuna işaret ederek, "Çin'in İpek Yolu Projesi kapsamında İran'a sağlayabileceği ayrıcalıklar Tahran için çıkış yolu olabilir. Pekin'in Washington ile Orta Doğu'da kuracağı dengeye bağlı olarak Çin, İran'dan petrol almaya devam edebilir." ifadelerini kullandı.

"İran, petrol ihracatı için alternatif rotalara yönelmek istiyor"

Atlantic Council Kıdemli Araştırmacısı Muhsin Tevekkül de yeni rezervlerin keşfinin kısa vadede Tahran'a jeopolitik fırsatlar sunarken, orta ve uzun vadede ülkeyi, rakibi Suudi Arabistan karşısında daha güçlü konuma getireceğini belirtti.

İran'ın petrol ihracatında Arap Körfezi'ne alternatif bulmak için Pakistan, Türkiye, Irak ve Hindistan üzerinden petrol ve doğal gaz hatları inşa etmeyi planladığını dile getiren Tevekkül, şunları kaydetti:

"İran petrol endüstrisi ilk kez ambargolara maruz kalmıyor. İranlı ve yabancı şirketlerin kuracağı gelişmiş bir iletişim ağı ve hükümetlerin destekleri İran'ın petrolünü uluslararası pazarda satmasını sağlayacak. Fosil yakıtlara ihtiyaç oldukça İran petrolünün alıcısı her zaman olacak. Halihazırda İran ve Türkiye arasında bir doğal gaz boru hattı var. İran, Avrupa'ya gaz ihracatını artırmak amacıyla Türkiye ile iş birliğini geliştirmeyi teklif etti. Türkiye, İran'ın önemli jeopolitik ve ekonomik partneridir. Huzistan bölgesine yapılacak yatırımlar, Türkiye ve İran arasındaki yeni petrol ve doğal gaz projelerine de zemin hazırlayabilir."

Petrol ihracatının merkezi: Huzistan

Ülkenin karasal petrol rezervlerinin yüzde 80'ine ve toplam petrol rezervlerinin yüzde 57'sine ev sahipliği yapan Huzistan, aynı zamanda Irak petrol rezervlerinin yüzde 60'ını barındıran Basra'ya komşu konumda bulunuyor.

Huzistan'da keşfedilen Nam Avaran petrol sahasının, aynı eyaletteki 65 milyar varil rezerve sahip Ahvaz şehrinden sonra ülkenin en büyük petrol sahası olduğu belirtiliyor.

Öte yandan, Nam Avaran, günde 1 milyon varil petrol ihraç edilen Kazakistan'daki Kazashgan ve Suudi Arabistan'daki Shaybah petrol rezervlerinden sonra en büyük rezerve sahip bölge olarak biliniyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın verilerine göre, kanıtlanmış petrol rezervi 2018 itibarıyla 157 milyar varil olan İran, dünya petrol rezervlerinde dördüncü ve doğal gaz rezervlerinde ikinci sırada yer alıyor.

Ayrıca 2018'de günlük 2,8 milyon varil ham petrol ve kondensat ihracat eden İran, ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesiyle bu yılın ekim ayında sadece 300 bin varil ihracat yapabildi.