Advertisement
ENERJİ ABONE OL

İran’dan Türkiye’ye gelen gazın kesilmesinin ardından organize sanayi bölgelerine ve elektrik çevrim santrallerine yönelik doğalgaz kesintileri ve arkasından gelen elektrik kesintileri sonrası Türk yetkililer İran’a gitti. İran’ın gaz akışının başladığını duyurmasına rağmen henüz akış olmadığını belirten yetkililer, doğalgaz depolama tesislerinin devrede olduğunu, İran gazının tekrar düzenli akışının sağlanamaması durumunda kademeli elektrik kesintilerinin gündeme gelebileceğini belirtiyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye, Azerbaycan gazını taşıyan TANAP hattından günlük 17,3 milyon m3 doğalgaz alıyor. Rus gazını taşıyan Türk Akımı’nda 46,9 milyon m3’lük kapasite kullanılıyor. Aynı şekilde yine Rusya’dan gelen Mavi Akım’da da 47,3 milyon m3’ün tamamı devrede. Buna karşın Bakü-Tiflis-Erzurum hattında günlük 19,1 milyon m3’lük kontrat bulunmasına rağmen hattan akış bu rakamı karşılamıyor. İran’dan da normal şartlarda günlük 28,5 milyon m3 gaz akışı olması gerekiyor. Tuz Gölü ve Kuzey Marmara depolama tesislerinin günlük üretimi 68 milyon; Hatay ve İzmir’deki iki FSRU gemisinin de toplam 56 milyon m3’e ulaşıyor. Bunlara ek olarak LNG terminalleriyle de birlikte Türkiye’nin günlük doğal gaz giriş kapasitesi 360 milyon m3’e ulaşıyor.

Buna karşın gaz tüketiminin 20 Ocak’ta 290 milyon m3 ile tüm zamanların rekorunu kırdığına işaret eden bir yetkili, aynı tarihte 73 ilde kısıtlamaların başlamasına rağmen tüketim rekoru kırıldığını söyledi. Depolama tesislerindeki gazın yüksek tüketim durumlarında devreye girdiğini, bu stokların bekletilmediğini ifade eden yetkili, Kasım 2021’den itibaren artan günlük tüketimin karşılanması amacıyla Tuz Gölü ve Silivri’deki depoların da devreye alındığını ve tam kapasite çalıştıklarını ifade etti.

Enerji Bakanlığı konu hakkında yorum yapmadı.

BOTAŞ yetkilileri İran’da

Geçen hafta İran’dan önce Türkiye tarafında gaz sızıntısı tespit edildiği ve bu nedenle akışın kesildiği duyurulmuş, ardından da akışın tekrar başladığı ifade edilmişti. Ancak Türk yetkililer, perşembe günkü kesintiden bu yana akışın devam etmediğini belirtiyor. İran’dan henüz gaz akışı bulunmuyor. İran kesintiler için Türkiye hattındaki gaz kaçaklarını gerekçe gösteriyor. Ancak Türkiye’ye göre iddia edilen kaçak tehlike sınırının altında ve yaz aylarında onarılması gereken bir problem.

Üst düzey yetkilinin verdiği bilgiye göre BOTAŞ’tan bir teknik heyet sorunu çözmek üzere İran’a gitti. İlk değerlendirmelere göre İran, hattaki çalışmalarını ertelemeye hazırlanıyor. Kendi içinde bazı bölgelere gaz tedarik etmekte sıkıntı yaşasa da Türkiye hattının tekrar tam kapasite çalışması önünde bir engel bulunmuyor. Bu hafta içerisinde sorun aşılmazsa daha önce de uygulanan saatlik elektrik kesintileri tekrar Türkiye’nin gündemine gelebilir.

Enerji Enformasyon İdaresi’nin verilerine göre, ABD’de propan talebi 2004’ten bu yana tutulan verilerde rekor yüksek seviyeye ulaştı. ABD’nin Kuzey Doğu ve Orta Batı bölgelerinde geçirilen sert kışın bu yükselişte etkili olduğu belirtilirken, ülkedeki kırsal kesimin büyük kısmı ısıtma için propan kullanıyor.

BOTAŞ tarafından üreticilere gönderilen e-posta ile ilaç, et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünleri üreten işletmeler için doğalgaz kesinti uygulamasının sonlandırıldığı bildirildi.

Türkiye'nin üç büyük doğalgaz tedarikçisinden İran'ın teknik arıza bildirerek 10 gün süreyle Türkiye'ye gaz akışını kesmesi sonrasında BOTAŞ doğalgaz santralleri ve büyük ölçekli tüketicilere olan gaz akışını azaltma kararı almıştı.

BOTAŞ tarafından gönderilen yazıda son günlerde mevsimsel koşullardan kaynaklı doğalgaz tüketiminin artması ve yurt dışı arz kaynaklarından sağlanan doğalgaz kesintisi nedeniyle arz-talep dengesinde bazı güçlüklerle karşılaşıldığı belirtilmişti.

Gıda üreticisi kesintiden muafiyet istemişti

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, doğal gaz ve elektrikte yapılacak kısıntıların süt ve et tedarik zincirinde aksamalara sebep olacağını belirterek sektörün enerji kısıntısından muaf tutulmasını talep etmişti.

Coşkun, yaptığı yazılı açıklamada, mevsim koşulları sonucu oluşan talep artışıyla arzda yaşanan sıkıntılar nedeniyle doğal gaz ve elektrikte yapılacak kısıntıların sektöre yansımalarını değerlendirdi.

Üyelerinin işletmelerine gelen ham maddeler olan çiğ süt ve etin hızlıca işlenmediğinde bozulma riski bulunduğunu hatırlatan Coşkun, "Özellikle çiğ süt çabuk bozulabilen bir ham madde olması sebebi ile 24 saatten fazla depolanamamaktadır. Bu nedenle süt ve süt ürünleri üretimi yapan şirketlerin çiğ sütü mamule çevirmek için kesintisiz çalışması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Coşkun, kısıtlamanın, süt ve et tedarik zincirinde aksamalara sebep olacağını vurgulayarak üretimin devamlılığı ve ham maddenin sürekliliği sebebiyle, süt ve et sektörlerinin enerji kısıntısından muaf tutulmasını talep etti.

ABD’de Fed’in enflasyona karşı faizleri artırması doların kuvvetlenmesiyle beraber bu yıl gelişen piyasaları zor durumda bırakabilir. Fed faiz artırımının gelişen piyasaları nasıl etkileyeceği düşünüldüğünde ise akla ilk olarak 2013’teki taper tantrum geliyor.

Bloomberg Economics’in çalışmasına göre, Arjantin Fed’in faiz artırımlarına karşı en kırılgan ülke konumunda bulunurken Türkiye ikinci sırada yer alıyor. Arjantin ve Türkiye’nin ardından en fazla risk altında bulunan diğer ülkeler ise Güney Afrika, Kolombiya, Mısır ve Brezilya.

Rusya ve Suudi Arabistan gibi enerji ihracının ekonomide önemli bir yere sahip olduğu ülkeler ise en az kırılgan gelişen piyasa ülkeleri arasında yer alıyor. Doların yükselmesi dolar cinsinden fiyatlanan emtiadan elde edilen gelirleri de artırarak bu ülkelerin doların kuvvetlenmesinden daha az etkilenmesi anlamına geliyor.

Brezilya’nın halihazırda ekonomik resesyona sürüklendiğini ve buna ek olarak mali ve siyasi gerilimin de arttığını belirten Bloomberg Economics, Türkiye’de reel sektörün döviz cinsinden borcunun yüksek seviyelerde olduğunu belirterek ülkenin Brezilya’dan daha da endişe verici bir durumda olduğunu vurguladı.

Fed’den 50 baz puanlık faiz artırımı beklentileri artıyor

Milyarder yatırımcı Bill Ackman’ın ardından Singapur’daki PineBridge Investments Portföy Yöneticisi Omar Slim de Fed’in enflasyonla mücadele konusunda getiri eğrisinin gerisinde kaldığını ve Mart ayında faizi 50 baz puan artırması gerekebileceğini belirtti.

Slim “Fed’in uzun zamandır devam eden enflasyonun geçici olduğu söylemi kredibilitelerini azalttı, eğrinin gerisinde kaldıkları için Mart’ta 50 baz puanlık faiz artışı masada” değerlendirmesini yaptı.

Bloomberg’in opsiyon fiyatlamalarını kullanarak yaptığı hesaplamaya göre, Mart ayında Fed’in 25 baz puanlık bir faiz artırımının gerçekleşme ihtimalinin yüzde 100 üzerinde olması katılımcıların bir kısmının da 50 baz puanlık artırımı fiyatlamaya başladığını gösteriyor. Bu da piyasaların Mart ayında 25 baz puanlık bir faiz artırımına neredeyse kesin gözüyle baktığına ve 50 baz puanlık bir artırımında gelebileceğine işaret ediyor.

Kartonsan, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na yaptığı açıklamada yıllık üretim içerisindeki payı yüzde 33 olan 1 nolu karton üretim hattında üretimin geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.

1 nolu üretim hattının yıllık üretim kapasitesinin 80 bin ton olduğu belirtilirken, üretimdeki azalmaya bağlı olarak cironun da azalacağı vurgulandı.

Şirket tarafından KAP'a yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Şirketimizin üretim faaliyetlerinde doğalgaz kullanılmaktadır. Doğalgazın Yurtdışından Tedarikinde Ulusal Ölçekte Tedarik Sıkıntısı yaşanması sebebiyle, tedarikçi tarafından arz edilen dogalgaz miktarlarında kısıtlama uygulanmaya başlanmıştır. Bu kapsamda 1 Nolu Karton Üretim Hattımızda (KM1) dogalgaz tedarik kısıtlaması kaldırılıncaya kadar, 21.01.2022 tarihinden itibaren üretime geçici olarak ara verilmiştir."

Dünyada en büyük altına dayalı borsa yatırım fonu olan SPDR’ye net para girişi geçen hafta cuma günü listelendiğinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Yatırımcılar SPDR Altın Fonu’na cuma günü 1,63 milyar dolar değerinde para yatırdı.

SPDR fonuna olan girişler yatırımcıların uzu dönemli altın yatırımlarının bir göstergesi olarak görülüyor. Değerli metal altının kayıpla kapattığı 2021 yılında SPDR fonundan ciddi derecede çıkış yaşanmıştı.

Ukrayna üzerinden ABD ve Rusya arasındaki gerilimin tırmanması, Fed’in bu haftaki toplantısı ve Bitcoin’deki sert düşüş sonrasında SPDR Altın Fonu’na bu miktarda bir giriş olması yatırımcıların güvenli liman varlıklara yöneldiğinin bir işareti olarak da yorumlanıyor.

Fed’in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) salı ve çarşamba günü toplanarak Ocak ayı için faiz kararını açıklayacak. Bloomberg anketine katılan ekonomistler Fed’in bu toplantıda Mart ayındaki faiz artırımının sinyalini vermesini beklediklerini belirtti.

Goldman Sachs ise Fed’in politika faizini Wall Street’in beklediğinden daha agresif bir şekilde artırma riski olduğunu söyledi. Goldman Sachs Baş Ekonomisti Jan Hatzius, haftasonu müşterileriyle paylaştığı bir notta Mart, Haziran, Eylül ve Aralık’ta olmak üzere 4 adet faiz artırımı beklediklerini söyledi.