İrlanda'da seçmen erken seçim için sandık başına gitti
Yaklaşık 3 milyon 300 bin seçmen 39 seçim bölgesinde 160 sandalyeli parlamentoyu seçmek için oy verecek
İrlanda Cumhuriyeti’nde yaklaşık 3 milyon 300 bin seçmen erken genel seçim için sandık başına gitti.
Başbakan Leo Varadkar liderliğindeki Fine Gael Partisinin azınlık hükümetinin erken seçim kararı almasının ardından seçmenler 39 seçim bölgesinde 160 milletvekili için oy verecek.
Yerel saatle 07.00’de başlayan oy kullanma işlemi 22.00’ye dek sürecek.
Anketler, İrlanda Cumhuriyet Ordusunun (IRA) siyasi kanadı Sinn Fein’in, merkez sağ partilerin önüne geçerek birinci sıraya yerleştiğini gösteriyor. Buna göre Sinn Fein'in yüzde 25, Fianna Fail'in yüzde 23 ve iktidardaki Fine Gael'in yüzde 20 oy alması bekleniyor.
Ancak sadece 42 aday gösteren Sinn Fein'in iktidara gelmek için gerekli 80 milletvekilini alma şansı bulunmuyor.
Ülkede 2016’da yapılan seçimde Fine Gael yüzde 25,5, Fianna Fail 24,3 ve Sinn Fein 13,8 oranında oy almıştı.
Fine Gael, bağımsız milletvekillerinin desteği ve ana muhalefet partisi Fianna Fail'in örtülü onayıyla azınlık hükümeti kurmuştu.
Ekonomi, sağlık ve konut
Avrupa'da 2008'de yaşanan ekonomik krizden olumsuz etkilenen İrlanda'da uygulanan kemer sıkma politikaları, ülke siyasetinin başlıca gündem maddesini oluşturmaya devam ediyor. Bunun yanında sağlık sisteminde yaşanan aksaklıklar ile konut yetersizliği halkın gündeminde üst sıradaki sorunları oluşturuyor.
Hükümetlerin 1932'den bu yana merkez sağ partiler Fine Gael ile Fianna Fail arasında değiştiği Avrupa Birliği üyesi ülkede, Sinn Fein ilk kez bu iki partiyi geride bırakacak popülerliğe kavuşmuş görünüyor.
İrlanda’da merkez sağ partiler arasında 1920'lerdeki İrlanda iç savaşından bu yana devam eden düşmanlık nedeniyle doğrudan bir koalisyon kurulamıyor.
Sinn Fein ve IRA
Ülkenin en eski siyasi hareketi Sinn Fein, İrlanda’nın İngiltere’ye karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin öncüsü konumundaydı. 20'nci yüzyılın başında Sinn Fein ve IRA’nın başlattığı silahlı mücadele sonucunda, 1921’de İngiltere ile İrlanda’nın bağımsızlığını tanıyan anlaşma imzalandı.
Yaklaşık 85 bin kilometrekarelik adanın hemen hemen 6'da 1'ini oluşturan ve Protestanların çoğunlukta olduğu kuzeye ayrılma olanağı tanıyan anlaşmanın imzalanmasını takiben, kuzey bu hakkını kullanarak İngiltere’ye bağlanma kararı aldı.
Katoliklerin çoğunlukta olduğu adanın güneyinde ise anlaşmayı yeterli bulanlar ile yetersiz olduğunu düşünenler arasında 1922’de iç savaş patlak verdi. Bugünkü Fine Gail anlaşma yanlılarının, Fianna Fail ise anlaşmaya karşı çıkanların devamı konumunda. Tarihsel olarak her iki partinin kökü de Sinn Fein’e dayanıyor.
Sinn Fein ve IRA, İngiltere’den bağımsızlık için başlattıkları mücadeleyi 1960’lardan itibaren Kuzey İrlanda’yı da İngiltere’den ayırmaya ve nihayetinde iki İrlanda’yı birleştirmeye dönük bir mücadeleye dönüştürdü.
IRA, bu amaçla yıllarca gerçekleştirdiği terör eylemlerine, 1998’de İngiltere ile varılan ve Kuzey İrlanda bölgesel hükümetine önemli ölçüde yetki devrini öngören “Hayırlı Cuma” (Good Friday) anlaşması ile son verdi. Adanın hem kuzeyinde hem de güneyinde halk oyuna sunularak kabul edilen anlaşmaya, İrlanda, İngiltere ve Kuzey İrlanda'da Sinn Fein'in de aralarında yer aldığı 8 siyasi parti imza koydu.
Anlaşmayı takiben silah bırakan IRA ile ilgili kaygılar İrlanda’nın kuzeyinde ve güneyinde zaman zaman yaşanan münferit suikastlar nedeniyle sürse de örgütün siyasi kanadı Sinn Fein, meşru bir siyasi aktör olarak adanın iki yakasında da etkinliğini artırarak sürdürüyor.
İki İrlanda arasındaki sınır, İngiltere’nin Brexit sürecinde de kilit önemde bir konu olarak öne çıkmıştı.