Bloomberght
Bloomberg HT Haberler İstihdam piyasasında cinsiyet açığı kapanmıyor

İstihdam piyasasında cinsiyet açığı kapanmıyor

ILOSTAT verilerine göre 2022'de Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 32,8 iken erkeklerde 70,3. Dünya genelinde ise bu oran kadınlarda yüzde 46,6 erkeklerde ise yüzde 72. ILO "Kadınlar İçin Çok ve Daha İyi İşler" Projesi Kıdemli Program Yöneticisi Ebru Özberk Anlı, Türkiye'de kadınların çalışmasının önündeki en büyük engelin bakım hizmetlerinin yetersizliği olduğunu söyledi.

Giriş: 22 Temmuz 2022, Cuma 17:39
Güncelleme: 22 Temmuz 2022, Cuma 17:39

İLAYDA KILIÇAY

ILO'nun Şubat 2022 yılı verilerine göre kadınlarla erkekler arasında cinsiyet açığı dünya genelinde yaklaşık yüzde 25. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'nda ise 146 ülke içerisinde Türkiye, Nijerya’nın ardından 124’üncü sırada yer alıyor. Türkiye’yi ise Angola, Butan, Suudi Arabistan takip ediyor.

ILO “Kadınlar İçin Çok ve Daha İyi İşler” Projesi Kıdemli Program Yöneticisi Ebru Özberk Anlı, kadınların istihdama katılamama sebeplerinin başında bakım hizmetlerinin yetersizliği olduğunu belirtirken ikinci sırada ise şiddet ve tacize yönelik önlemlerin eksikliği olduğunu belirtti.

Özberk Anlı, ILO’nun İşyerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan 2019 yılında kabul ettiği 190 Sayılı Sözleşme’yi (C190) 14 ülkenin onayladığını belirten anlaşmayı henüz Türkiye’nin onaylamadığına dikkat çekti.

İş yerinde tacizi ortaya koyan bir araştırma yok

Kadınların istihdamdan ayrılma sebeplerinin duygusal şiddet ya da cinsel şiddet biçiminde olabildiğine dikkat çeken Anlı, “Bunlara ilişkin en önemli basamaklardan biri veri üretilmesi. Türkiye genelinde iş yerinde şiddet ve tacizi ortaya koyan Böyle bir araştırma, bakanlıklar tarafından da yapılmış değil” dedi.

Anlı, “Ev içerisinde bakım hizmetlerinin kadınlardan beklenmesi, iş gücüne girmesini engelliyor. Öte yandan kamusal anlamda bu bakım hizmetlerini dışarıdan alma, erişebilme imkanı olmaması kadınların ev içerisinde kalmasını ve ekonomiye katılmasının önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle, erken çocukluk bakım hizmetlerinin düşük olmasını Türkiye'de bu anlamda kadınların katılımının önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyoruz. TÜİK araştırmalarında da Türkiye'de ev işleri ve çocuk bakımı nedeniyle iş gücüne giremediğini beyan eden 11 milyon kadın var” diye konuştu.

TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurum) bu yılın Nisan ayında yayımladığı “2021 Türkiye Aile Yapısı” araştırmasında ev işlerini genellikle kadınların üstlendiğinin görülürken kadınların en fazla yüzde 94,4 ile çocuk bakımı, yüzde 85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yüzde 85,4 ile yemek yapma ve evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendiği ifade edildi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yapılan araştırma sonuçlarına bakıldığında da pandemide kadınlar erkeklere kıyasla dört kat daha fazla bakım işleriyle ve ev işleriyle ilgilenmek zorunda kaldı.

Kadınların çalıştığı sektörlerde ücret açığı daha fazla

ILO ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), "Sağlık ve bakım sektöründe cinsiyete dayalı ücret farkı: KOVID-19 döneminde küresel bir analiz" raporuna göre cinsiyete dayalı ücret açığı, ham (ayrıştırılmamış) haliyle yaklaşık yüzde 20 civarında iken yaş, eğitim ve çalışma süresi gibi faktörler dikkate alındığında yüzde 24.

Bakım hizmeti almak kolaylaşmalı

Anlı, kadın istihdamını geliştirmek için yapılabilecekleri ise şu şekilde sıraladı: “Kadın istihdamını desteklemek ve geliştirmek için ilk yapılması gereken şeylerden bir tanesi bakım hizmetlerinin yaygın olarak verilmesi. Kayıtsız çalışanlara ilişkin ilave tedbirler alınabilir. Ücret açığının tespit edilmesi, iş yerinde şiddet ve tacizin önlenmesine dair konulabilecek maddeler de yine kadının ekonomiye katılımını ve ekonomik olarak güçlenmesine çok katkı sağlayacaktır.”