Bloomberght
Bloomberg HT Haberler JP Morgan'dan, TCMB'de başkan değişikliği sonrası faiz analizi

JP Morgan'dan, TCMB'de başkan değişikliği sonrası faiz analizi

JP Morgan yayımladığı bir araştırma raporunda, şu an için tahminlerini değiştirmediklerini belirterek, Eylül ayına kadar faizlerde bir değişim beklemediklerini söyledi

Giriş: 22 Mart 2021, Pazartesi 13:40
Güncelleme: 22 Mart 2021, Pazartesi 16:55

JP Morgan yayımladığı bir araştırma raporunda, Eylül ayına kadar faizlerde bir değişim beklemediklerini, Eylül ayında ise 100 baz puanlık bir kesinti beklentisinde olduklarını belirtti.

Yüksek enflasyon, dış finansman ihtiyacı ve küresel finans koşulları göz önüne alındığında politika değişikliği için çok fazla bir alan bulunmadığını belirten kurum, yeni merkez bankası başkanının enflasyonu düşürmeyi, şeffaflığı ve öngörülebilirliği taahhüt etmesinin güven verici olduğunu belirtti.

Dış finansman ihtiyacının giderek arttığını ve gelişen piyasalara karşı sermaye akışlarının daha az destekleyici olduğunu belirten banka, bunun Türk varlıklarının muhtemel kırılganlıklarını artırabileceğini ifade etti.

JP Morgan, şu an için tahminlerini değiştirmediklerini belirtirerek TCMB’nin yönlendirmesini ve verileri bekleyeceklerini söyledi.

SocGen ise ikinci çeyrekte TCMB bir haftalık repo faizinin yüzde 17’ye düşürülmesini, üçüncü çeyrekte ise yüzde 20’ye çıkarılmasını bekliyor.

TCMB'de Ağbal'ın yerine Kavcıoğlu atandı

Cumartesi gününün ilk saatlerinde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Naci Ağbal görevden alınırken TCMB'de başkanlığa Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.

Yeni TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, ilk açıklamasında enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama hedefine vurgu yaptı.

Kavcıoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Kanun’la belirlenmiş görev ve yetkiler çerçevesinde enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama temel hedefi doğrultusunda para politikası araçlarını etkin bir şekilde kullanmaya devam edecektir.

Enflasyondaki gerileme, ülke risk primlerindeki düşüş ve finansman maliyetlerindeki kalıcı iyileşme yoluyla makroekonomik istikrarı olumlu etkilerken, yatırım, üretim, ihracat ve istihdamı arttırıcı sürdürülebilir büyüme için de gerekli koşulların oluşmasına katkı sağlayacaktır.

Bu bağlamda Para Politikası Kurulu toplantıları, daha önce kamuoyuna ilan edilen takvime uygun şekilde yapılacak olup uygulanacak politikalarda şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda tüm paydaşlar ile iletişim kanalları etkin bir şekilde kullanılacaktır.

Kavcıoğlu bankacılarla görüştü

Naci Ağbal'ın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınmasının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı'na atanan Şahap Kavcıoğlu, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu'nda bulunan bankaların genel müdürleriyle bir toplantı gerçekleştirdi.

Bloomberg HT'nin üst düzey bankacılardan edindiği bilgiye göre, TCMB Başkanı Kavcıoğlu, banka genel müdürleri ile toplantıda kritik mesajlar verdi. Toplantıda Kavcıoğlu'nun Merkez Bankası'nın birincil önceliğinin enflasyonla mücadele olmaya devam edeceğinin altını çizdiği öğrenildi.

Toplantıda Kavcıoğlu'nun verdiği diğer ana mesaj ise, yeni dönemde Merkez Bankası'nın politikalarında herhangi bir değişiklik olmayacağı yönündeki vurgular oldu. Toplantıda takvim dışı para politikası kurulu toplantısı olmayacağı mesajları da öne çıktı.

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç

"Politikaya dair herhangi bir öngörü yapabileceğimiz bir dönemde olmadığımızı düşünüyorum. Erken bir faiz indiriminden ziyade 15 Nisan'a kadar ara bir toplantıyla faiz indirimine gidilmeyecektir. Ama konu bu değil. Muhtemelen enflasyonla mücadelede sekteye uğramış bir durum içine giriyoruz. Sağlıklı bir büyüme ve öngörülebilir bir yatırım ortamı istiyorsak birtakım önemli kurumların politika yapma becerisini geri kazanması gerekiyor.

Bunu kazanmaya çalıştığımız bir 4 ayı geride bıraktık. Oldukça frekansı sık bir şekilde TCMB başkanımızın değiştiğini görüyoruz. Benzer şekilde TÜİK başkanları değişiyor. Bunlar kurumların öngörülebilirliğini ve politika yapma kapasitesini azaltıyor. Böyle bir durumda ülkenin uzun vadeli bir büyüme yakalaması imkan dahilinde değil.

Bu sadece Türkiye'ye de has bir durum değil. Kurun Pazar günü verdiği tepkiye baktığımızda işlem hacminin 1,4 milyar dolara yakın bir hacim olduğunu görüyoruz. Normalde gecede 150 milyon dolarlık bir hacim olur. Bunun neredeyse 10 katı bir hacim söz konusu. Volatil bir dönem bekliyor bizi. Çok fazla bilinmeyen ortama geçiyoruz. TL'ye de itibar kazandırmaya çalıştığımız bir dönemde. Fiyatlama zaten durumu ortaya koydu. Bu fiyatlamanın da kısa vadede sakinleşmesini beklemiyorum.