Koç Holding "MLMM 4.0" atağını Tüpraş ile başlattı
Tüpraş, Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle 4 ilde yer alan 30 ortaöğretim okulunda "Robotik Kodlama, Üç Boyutlu Modelleme, Üretim Beceri Sınıfları"nı kurdu.
Tüpraş, Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle 4 ilde yer alan 30 ortaöğretim okulunda “Robotik Kodlama, Üç Boyutlu Modelleme, Üretim Beceri Sınıfları”nı kurdu.
Çocukların erken yaşta bilim, teknoloji ve inovasyonla tanışmasına, tasarım alanındaki becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan sınıflar, Tüpraş rafinerilerinin bulunduğu Batman, Kırıkkale, İzmir ve İzmit’teki toplam 30 ortaöğretim okulunda 7. ve 8. sınıfların eğitim görmesi için hazırlandı. 2019-2020 öğretim yılında eğitimin başladığı sınıflarda bugüne dek 12 bin öğrenciye eğitim verildi. Proje kapsamında 80 öğretmen yoğun mesleki gelişim eğitimlerine katılırken, sertifikalı eğitici eğitmenler olarak yetişmeleri desteklendi. Proje içerikleri ise Milli Eğitim Bakanlığı “Teknoloji ve Tasarım” dersleri müfredatına uyumlu olacak şekilde kurgulandı. Sınıflardaki teknik donanımlar sayesinde öğrenci ve öğretmenlerin mevcut müfredatı rahatça uygulamalarına imkân tanındı. Sınıfların sarf malzeme ihtiyaçlarının tamamı Tüpraş tarafından sağlanarak, proje özelinde 3 boyutlu modelleme, robotik kodlama ve eğitim içeriklerini destekleyen çalışma kiti hazırlandı.
“Dördüncü Sanayi Devrimi önemli bir fırsat penceresi…”
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu açılış töreninde yaptığı konuşmada Dördüncü Sanayi Devrimi’nin getirdiği büyük dönüşüme işaret ederken şöyle devam etti:
“Bundan önceki sanayi devrimlerinde olduğu gibi hem fırsatlar hem de tehditler söz konusu. Ben önemli bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyorum. Eğer doğru hazırlıklar zamanında yapılırsa ve başta insan kaynağımız olmak üzere, gerekli yatırımlar yapılırsa hem şirketlerimizin hem de ülkemizin rekabetçi gücünü artırmamız mümkün olacaktır. Bu çerçevede, çocuklarımızın, gençlerimizin çağımızın ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleriyle iş hayatına hazırlanmaları hayati önem taşıyor. Bu çok önemli konuda devlet- özel sektör iş birliğinin elzem olduğuna inanıyoruz. Bu konu aslında bütün dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri. Uluslararası pek çok platformda bu konuları dünyanın önde gelen şirket yöneticileriyle, akademisyenlerle, sivil toplum ve kamu temsilcileri ile değerlendiriyoruz.Mevcut iş gücüne yeni yetkinlikler kazandırılması kadar, okullardaki müfredatın ve eğitim tekniklerinin çağın ihtiyaçlarına uygun şekillendirilmesi ve eğitim alanında da teknolojiden faydalanılması ihtiyacı öne çıkıyor.”
“Endüstri 4.0 dönüşümünün sağlanmasına örnek teşkil edecek yenilikçi bir okul-sektör iş birliği modelini ortaya koymak üzere çalışıyoruz.”
“Tüm veriler “21’inci yüzyıl becerilerinin temel alındığı” bir eğitim sistemine işaret ediyor” diyerek sözlerini sürdüren Levent Çakıroğlu, Koç Topluluğu’nun 2006 yılında başlattığı ve ülkemizde mesleki eğitimin gelişimi adına çok önemli bir kilometre taşına dönüşen Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi’ne atıfta bulundu. Çakıroğlu, “Koç Topluluğu olarak 2006 yılında Meslek Lisesi Memleket Meselesi projesine başlarken, ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi için elimizi taşın altına koymuştuk. Topluluğumuzun imkânlarını ihtiyaç alanları doğrultusunda seferber etmiştik. Aradan geçen 14 yılın ardından Milli Eğitim Bakanlığımız ve IBM ile iş birliği yaparak yeni bir protokole imza attık. Böylelikle ‘Mesleki Eğitimde 21. Yüzyıl Becerilerinin Geliştirilmesi Projesi’ni hayata geçirdik. Bu iş birliği, öğrenci ve öğretmenlere yönelik davranışsal ve teknik becerileri geliştirmeyi hedefliyor. Mesleki ve teknik liselerde, Endüstri 4.0 dönüşümünün sağlanmasına örnek teşkil edecek yenilikçi bir okul-sektör iş birliği modelini ortaya koymak üzere çalışıyoruz. Bu model; öğrenci, öğretmen ve sektör temsilcilerinin birlikte öğrenmesini, düşünmesini ve üretmesini esas alıyor. Projenin ilk yılında edindiğimiz kazanımlarla, Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde, halen Türkiye’de 450 bin öğrencinin yararlandığı ve 54.000 öğretmenin uyguladığı ‘mesleki gelişim dersinin’ müfredatının yenilenmesi çalışmalarına katkı sağlıyoruz. Eş zamanlı olarak, mesleki eğitimde tasarım beceri atölyesi standartlarını geliştirmek üzere örnek bir atölye tasarladık ve uygulama çalışmalarını başlattık. Geldiğimiz noktada; mesleki eğitim konusundaki tecrübelerimiz bizi Endüstri 4.0 dünyasında Meslek Lisesi Memleket Meselesi 4.0’a getirdi. Ülkemizin en önemli gücünü genç nüfusumuz oluşturuyor. Gençlerimizin eğitim – öğretim sıralarında 21’inci yüzyıl becerileri ile donatılması hiç şüphe yok ki geleceğimiz için en önemli rekabet avantajlarından birini oluşturacak.”
Bilgi ve teknoloji temelli hızı artan değişime dikkat çeken Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, şunları söyledi:
“Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin en iyi şekilde yetişmesine fırsat yaratacak bir robotik atölyenin açılışını gerçekleştiriyoruz. Değişime uyum sağlamak için mesleki eğitimi çok önemsiyoruz. Koç Holding’in dediği gibi Meslek Lisesi Memleket Meselesi. Bu proje farkındalık yaratmak açısından çok önemli bir çalışma. Biz de meslek liselerinde ihtiyaç duyulan alanları açarak gençlerimizi eğitiyoruz. Amacımız sanayi - okul iş birliğini daha da geliştirmek. Bugün açılışı gerçekleşen robotik kodlama sınıfları, öğrencilerin ufuklarının açılmasına, düşüncelerini hayata geçirmelerine katkı sağlayacak önemli bir proje. Tüpraş’ın eğitim konusunda gösterdiği duyarlılık için teşekkür ediyorum. Koç Holding’e de meslek liselerini memleket meselesi olarak gören anlayışına teşekkür ediyorum.”
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Gençoğlu, “Hem bir okulda olmamızın hem bir sanayi şehrinde olmamızın hem de sanayi şehrinde ülkemizin öncü sanayi kuruluşlarıyla bir arada bulunmamızın çok önemli bir anlamı olduğunu ifade etmek isterim. Okullarımızda ülkemizin gayrisafi milli hasıla, sanayi yatırımlarımızdan ve inovasyondan bağımsız değildir. Eğitim dediğimiz zaman sadece okullarda öğretilen yapının çok daha ötesinde inovatif ve yaratıcı düşünceyi merkeze alan yapılar akla gelmektedir. Temel inancımız ülkemizin en ücra şehirlerindeki okullarında da tasarım beceri okullarının sayısını artırmaktır. Tasarım okulları öğrencilerin “bu tam da benim için yapılmış” dediği yatırımlardır. Bu anlamda Tüpraş, Koç Holding yetkililerine ve projeye katkıda bulunanlara şükranlarımı sunmak istiyorum” dedi.
Amaç öğrencilerin 21. yüzyılın yetkinliklerine hazır olmalarına katkı sağlamak
Konuşmasında proje hakkında bilgi veren Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu ise şunları söyledi: “Bizler bir hayalle yola çıktı. Kurumsal vatandaş olma sorumluluğumuzla Ülkemize, toplumumuza kalıcı eserler bırakmayı arzu ettik. Geleceğimizi şekillendirecek olan çocuklarımızın, eğitimlerine yapacağımız yatırımlarla hayatlarına dokunmayı, teknolojiye erişim imkânlarını artırarak kendilerini geliştirebilecekleri fırsatlar sunmayı istedik. Öğrencilerimizin 21. yüzyılın yetkinliklerine şimdiden hazır olabilmelerinde katkı sağlamayı hedefledik. Özellikle de rafinerilerimizin bulunduğu illerde kalıcı sosyal katma değer üretmeye odaklandık. Temel motivasyonumuz; değişen dünyaya ayak uydurabilen, üreten nesillerin yetişmesinde öncülük etmek, bu yolda iyi bir örnek teşkil etmek oldu. Ne mutlu ki, bugün hep birlikte hayalimizin gerçek olduğu yerdeyiz.”
Proje yeni eğitim - öğretim döneminde de devam edecek
Projenin öğrenci, öğretmen, okul ve toplum katmanlarındaki somut çıktılarını akademik danışman desteği alarak ölçümlediklerini belirten Yelmenoğlu, bu sonuçları da paylaştı: “Projemizin en çok öne çıkan kazanımlarından biri, öğrencilerimizin sınıflara katılımındaki azim ve istekleri oldu. Derse ilgisi az olan öğrencilerin dahi ilgilerinin arttığı, sabırsızlıkla sınıflara girmek istedikleri tespit edildi. Çocuklarımızın araştıran, sorgulayan nesiller olma yolunda enerjilerinin ve yeni bakış açısı getirme çabalarının arttığı, detaylara daha fazla dikkat edip daha aktif oldukları gözlemlendi. Neredeyse bütün okullarımızda, öğrencilerimizin olumsuz davranışlarının azaldığı, kendilerine özgüvenlerinin arttığı görüldü. Okul birincisi olan bir öğrencimizin teknoloji tasarım öğretmeni olmaya karar vermesi, bir öğrencimizin projeye katıldıktan sonra Bilim Teknik Lisesi’ne gitmek istemesi, bir başka öğrencimizin okulda hazırladıkları projeyi üniversite öğrencilerine sunmak üzere üniversiteye davet edilmesinden büyük gurur duyduk. Aynı şekilde, evde eğitim alan bir özel eğitim öğrencimizin bu sınıflar aracılığıyla TÜBİTAK projesi hazırlaması, projemizin öğrencilere dokunmaya başladığını gösteren somut verilerden sadece birkaçı. Kısa sürede elde ettiğimiz bu önemli sonuçlar bize umut verdi. Öğretmenlerimizin şevki, çocuklarımızın gözlerindeki ışık, doğru yolda olduğumuza dair inancımızı daha da güçlendirdi. Daha fazla çocuğumuza ulaşabilmek için, yeni öğretim döneminde de projemize devam ediyoruz.”