Advertisement
FİNANSAL TEKNOLOJİ ABONE OL

Akbank Strateji, Dijital bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, Türkiye bankacılık sektörünün dünyada ödeme sistemleri alanında uzun yıllardan bu yana öncü konumda olduğunu, sektörü dijital ödemeler alanında bir adım ileri taşımak için Akbank Ödeme Sistemleri için bütünsel bir dijital dönüşüm yol haritası hazırladıklarını söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına konuk olan Yüce, dünyada dijital ödemeler alanında öncü kurumları incelediklerini ve Türkiye’de ilk dijital kredi kartını çıkardıklarını belirtti.

'Dijital kart, kredi kartı sayışlarını yüzde 51 arttırdı'

Yüce, cebe inen kart ile kredi kartı satışlarını yüzde 51 arttığını kaydetti. Cebe inen kart başvurularının yüzde 81’inin karta yeni müşterilerden oluştuğunun altını çizen Yüce, "Ayrıca bu kartımızı kullanan müşterilerimizin aktifliğinin diğer Axess müşterilerimize kıyasla +12 puan daha aktif olduğunu ve yüzde 15 daha fazla ciro yaptığını görüyoruz" dedi. Cebe inen kredi kartından sonra da önümüzdeki dönemde banka kartını da cebe indirecekleri bilgisini veren Yüce, "Bu sayede, müşterilerimizin hesaplarındaki para ile internet ve günlük alışverişlerini daha pratik hale getirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.

Uzun zamandır dijital ödemeler alanında dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Yüce, "Dijital ödemeler diyince hem fiziksel yani mağaza içi alışveriş noktalarındaki plastik olmadan yapılan dijital ödemeleri, hem de e-ticaret ödemelerini kapsayan bir alandan bahsediyoruz. Dünyada e-ticaret ve mağaza içi dijital ödemelerin toplam kartlı ödemelerden aldığı pay 2019’da yüzde 44 iken, bu oranın 2024’te yüzde 56’ya ulaşması bekleniyor. Uzak Doğu’da 2019’da oran çoktan yüzde 97. Kısacası mağaza içi plastik kart ile yapılan ödemenin payı tüm dünyada her geçen gün azalıyor.

Türkiye’de de benzer yönde bir gelişme gerçekleşiyor. 2014’te yüzde 6’lar civarında seyreden dijital ödeme payı, 2020’nin ikinci çeyreğinde yüzde 25’i geçti. Pandemi öncesinde başlamış olan bu ivme trendi için pandemi dönemi ayrıca bir katalizör görevi gördü. 2020’de 2019’a kıyasla e- ticaret işlemleri 44 arttı" diye konuştu.

'Mobil bankacığa giriş sayısı bir yılda yüzde 30 arttı'

Eylül 2019’da mobil uygulamalarını tümüyle yenilediklerini ve son 1.5 yılda büyük yatırım yapmaya devam ettiklerini belirten Yüce, Akbank Mobil’de 300’den fazla fonksiyon olduğunu söyledi. Tüm bu çalışmaların müşterileri tarafından da benimsendiğini ve kullanıldığını kaydeden Yüce, "Rakamlar da bunu gösteriyor. Akbank Mobil’e aylık toplam login sayısı son bir yılda neredeyse yüzde 30 arttı. Ayrıca daha önce dijital ve fiziksel kanalları kullanan müşterilerimizin önemli bir kısmı, finansal işlemlerini tümüyle mobil kanaldan yapar hale geldiler. Mobilden finansal işlem yapan müşteri sayısı yüzde 22 arttı. Bankada yapılan toplam finansal işlem adetlerinde mobilin payında 16 puan artış oldu. Örneğin mobilden yapılan ödeme sayısı yüzde 26, para transferleri sayısı ise yüzde 46 arttı. Mobilden yapılan yatırım işlemleri adetleri de iki katının üstüne çıktı. Mobilin bankada gerçekleşen toplam yatırım işlemlerinden aldığı pay 10 puan arttı" diye konuştu.

'Açık bankacılık iki iş modeli çatısı yaratıyor'

Türkiye’de de açık bankacılık çalışmalarının regülasyon tarafında devam ettiğinin altını çizen Yüce, Akbank dahil tüm bankaların öncelikli olarak TCMB’nin oluşturmakta olduğu tebliğe uyumlanma çalışmalarına başladığını söyledi. Banka olarak açık bankacığa, regülasyona uyumlanma meselesi olmanın ötesinde, müşteri odaklı dijital servis tasarımı odağını destekleyen bir iş modeli kurgulama aracı olarak gördüklerini kaydeden Yüce, "İki taraflı yapıda bizim için de iki iş modeli çatısı yaratıyor. Bunlardan birincisi müşterilerimizle kendi temas noktalarımızın, kanallarımızın dışında da etkileşime geçmemize olanak sağlaması. İkincisi ise kendi platformlarımızda, kurduğumuz iş birlikleri vasıtasıyla müşterilerimize kolaylık sağlayan pekçok yeni dijital servis sunabilir hale gelmemiz. Açık bankacılık ile hem Akbank temas noktalarında daha kişiselleştirilmiş, daha hızlı ve dijital bir deneyim sağlamamız mümkün, hem de oluşturacağımız iş birlikleri ile müşterilerimize bulundukları Akbank dışı ortamlardan kendi çözümlerimizi ulaştırmamız için de kapı açılmış oluyor" dedi.

'3. parti işbirliklerinin sayısını ve çeşitliliğini artıracağız'

Bugüne kadar e-ticaret, teknoloji, telekom, akaryakıt, ERP sistemleri, insan kaynakları uygulamaları gibi çok farklı sektörlerde önde gelen kuruluşlarla pek çok işbirliğine imza attıklarını belirten Yüce, "Yenilikçi hizmetlerimizi hem kendi kanallarımızda hem de farklı platformlarda müşterilerimize sunabilir olduk. Örneğin e-ticaret uygulamalarının checkout denilen ödeme tamamlama aşamasında DirektÖde servisimizle hesaptan ödeme ve anlık kredi kullanımı seçeneklerine ulaşabiliyorlar. Veya tüzel müşterilerimiz çok kullanılan bir ERP uygulaması ile yaptığımız entegrasyon sayesinde ödemelerini kullandıkları ERP platformu üzerinden kolayca gerçekleştirebiliyorlar ve doğrudan muhasebeleştirebiliyorlar. Çok yakın zaman önce ise yine tüzel müşterilerimiz için Çoklu Hesap Yönetimi’ni hayata geçirdik. Bu sayede tüzel müşterilerimiz tüm bankalardaki hesaplarını tek bir yerde toplayarak Akbank İnternet üzerinden takip edebiliyor. Hangi çekin hangi hesaba düştü, diğer hesaplardaki nakit durumu neydi gibi sorular artık ortadan kalkıyor" diye konuştu. Yüce, önümüzdeki dönemde hem 3. parti iş birliklerinin sayısını ve çeşitliliğini artırmayı hem de çoklu hesap yönetiminin yanı sıra müşterilerinin finansal hayatını bütünsel ve daha etkin olarak yönetmelerini sağlayacak finansal yönetim araçlarını hayata geçirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.