Bloomberght
Bloomberg HT Elektrik 4.0 Yapı stokunun yüzde 75'i enerji açısından verimsiz

Yapı stokunun yüzde 75'i enerji açısından verimsiz

Önümüzdeki birkaç yıl içinde binaların zaten kârlı olmayan enerji tüketiminin maliyetini artıracak önemli düzenleyici politika kararların alınması beklenirken enerji verimliliğine sahip olmayan binaların değerini ve çekiciliğinin azalması bekleniyor.

Giriş: 27 Mayıs 2022, Cuma 09:43
Güncelleme: 27 Mayıs 2022, Cuma 09:43

Her şeyden önce, atölyelerden fabrikalara, veri merkezlerinden konut yapılarına, aile evlerine kadar, yani her türlü binada dijital teknolojiler kullanılarak binalardaki gereksiz enerji tüketimi yüzde 80 azaltılabilir. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki Yenileme Dalgası, yapı stoğuna odaklanmaktadır.

Aslında söylemeye gerek yok ama Avrupa'da ve elbette dünyanın geri kalanında iklim nötr olması isteniyorsa, tüm sektörlerde - ısı/enerji üretimi, sanayi ve ulaşım - CO2 emisyonları azaltılmalıdır. Ancak en yüksek tasarruf potansiyeli binalarda ve hepsinden önemlisi mevcut yapı stokunda yatmaktadır. Rakamsal verilere bir bakmak gerekirse;

Yapı stokunun yaklaşık yüzde 25'i halen enerji verimli. Geriye yüzde 75 verimsiz yapı kalıyor ve bu yapılar bundan sonra on yıllarca daha kullanılmaya devam edecek.

Enerji tüketiminin dörtte üçü fosil yakıtlardan (gaz, petrol, kömür) geldiği için binalar, küresel CO2 emisyonlarında önemli bir paya sahipler: Bina ve inşaat sektörleri birlikte nihai enerji tüketiminin üçte birinden fazlasını ve dünya çapında doğrudan ve dolaylı CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 40'ını oluşturmaktadır.

Dolayısıyla, net olarak şu ifade edilebilir: 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarının yüzde 55 oranında azaltılması, ancak binalar gibi son kullanım sektörlerinin fosil yakıtlara olan bağımlılıklarının azaltılması, doğrudan elektrifikasyon yoluyla yenilenebilir enerjinin entegre edilmesi ve böylece enerji verimliliklerinin radikal bir şekilde artırılması durumunda mümkün olacaktır.

Bunun için dijitalleşme esastır ve yapı stoku açısından kilit rol oynamaktadır.

Yapı stokunu nasıl enerji verimli hale getiririz? Tek yol dijitalleşme!

Yapı stokunun dijitalleştirilmesi herkes için stratejik bir endişe kaynağıdır: Küçük işletmeler, KOBİ'ler, sanayi, veri merkezleri, her tür ve büyüklükteki şirketler ve tabii ki ticari binaların bina operatörleri ve ev sahipleri için.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde, (mevcut) binaların zaten kârlı olmayan enerji tüketiminin maliyetini artıracak önemli düzenleyici politika kararları alınacaktır. Gelecekteki koşullar - örneğin CO2 fiyatlandırması gibi - daha fazla maliyet yaratacak ve aynı zamanda enerji verimli olmayan binaların değerinde hızlı bir düşüşe neden olacaktır. Yapı stoğu ne kadar erken geleceğe hazır hale getirilirse o kadar iyi olacaktır. İşte bu yüzden AB'nin Yenileme Dalgası doğru zamanda oluşturuldu.

Enerji verimliliğine ek olarak konfor da gayrimenkulün değeri ve çekiciliği, dolayısıyla kiralanabilirliği konusunda belirleyici bir faktör olacaktır. Akıllı Binalar ve Akıllı Evler bir kriter haline geliyor. Yaşam ve çalışma alanlarımızda konfor ve rahatlığı artıran dijital bina kontrol sistemlerinden vazgeçilmeyecek, örneğin akıllı tüketici çözümleri aracılığıyla enerji tüketimini kontrol eden sistemlerin olması hedeflenecektir.

Kısa vadeli CAPEX yatırımının yanı sıra artık onarım, bakım ve çalıştırma maliyetleri gibi OPEX bileşenlerini içeren toplam bina yaşam döngüsüne de odaklanılıyor. Örneğin, kestirimci bakımla bağlantılı akıllı uyarı yönetim sistemleri, verimlilik ve etkinlik anlamına geliyor. Bunun temeli de: Dijitalleşme.

Yenileme Dalgası “ideolojiden” çok daha fazlasıdır: Hesaplanabilir maliyet düşüşü, yatırım koruması ve değer koruma anlamına geliyor.

Yapı stokunda enerji verimliliği sorunu nihayet dikkatleri çekiyor. Sürdürülebilirliğe ek olarak enerji verimliliği, özel haneler, KOBİ'ler ve uluslararası şirketler için hesaplanabilir kârlı faydalar sağlamakla ilgilidir.

Çünkü dijitalleşme, yatırımların korunması, yatırım getirisi üzerine etkisi, enerji verimliliğinin sağlanması ve işletme maliyetlerinin azaltılması için en etkili araçlardan biridir. Bunların hepsi de rekabet gücünü artırmak için önemli faktörlerdir.

İklim nötrlüğü de dahil olmak üzere şirketlerin, yatırımcılar, müşteriler ve ortaklar arasında ve genel olarak toplum nezdinde iddialı sürdürülebilirlik (ESG) hedefleri oluşturacakları ve bu hedeflere ulaşacakları konusunda net bir beklenti var. Beklenen CO2 fiyatlandırması da herkesin düşünme şeklini değiştirecek - çünkü bunu yapmamak çok pahalıya mal olacak.

Avrupa Yenileme Dalgası bir dönüm noktasıdır. Avrupa Komisyonu'nun yapacağı kilit öneriler, son kullanım sektörlerinde sistemik verimliliği teşvik edebilir.

Bu önerilerin merkezinde ise; binalardaki, yenilenebilir kaynaklardan yerinde enerji üretimi, elektrikli ısı pompaları, ağ bağlantılı sistemler ve EV şarj istasyonları gibi entegre dijital renovasyonlar için finansman sağlanması yer alıyor.

Bir çözümün tüm parçalarının verimli binalar ve akıllı enerji altyapısı aracılığıyla etkileşimini tanımlayan sistemli verimlilik, karbondan arındırılmış, yüksek düzeyde elektrik kullanan ve esnek bir kentsel ekosistemi mümkün kılacaktır.

Aynı zamanda, Avrupa Toparlanma Planı (European Recovery Plan) ile enerji hizmetleri piyasasını canlandırmayı ve cazip özel finansmana erişim sağlamayı amaçlayan direktifler yürürlüğe girecek. Bu, genel enerji verimliliği için minimum standartların ve binalarda minimum oranda yenilenebilir enerji kullanımına ilişkin gereksinimlerin belirlenmesinin yanı sıra inşaat sektörü için Bina Bilgi Modellemesi (BIM) ve bina verilerini toplamak ve kullanımını optimize etmek için dijital endüstri platformları desteğini kapsıyor.

İyi haber ise şu: Teknoloji hazır! Şimdi entegrasyon ve geçiş zamanı

Bu, tüketimin nihai olarak en aza indirildiği akıllı ev, enerji yönetimi ve tüketici sistemleri, Bina Bilgi Modelleme (BIM) ve ısıtma, soğutma, iklimlendirme ve aydınlatma ve elektrik ve enerji dağıtımı gibi tüm bağımsız bileşenleri kontrol edebilen Bina Yönetim Sistemleri (BMS) ile birleştirilmiş bağlantılı ürünler anlamına geliyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatında tanımlanan Yenileme Dalgasının arkasındaki düşünce büyükken – uygulama önlemleri küçüktür. Buradaki amaç, toplu etkilere ulaşmaktır. Tek bir haneden küresel şirketlerin sahip olduğu binalara. Avrupa Yeşil Mutabakatı, yenileme sürecine gerekli ivmeyi sağlıyor ve bunu çok yönlü bir şekilde yapıyor.