Likidite koşullarının olumlu olmaya devam etmesi küresel risk iştahını artırıyor
-
Türk mali piyasalarında gözlenen yorgunluk emarelerı kar realizasyonu ihtimalini artırıyor
ABD’de perakende satışlar, Almanya’da ZEW endeksi, Türkiye’de ise ödemeler dengesi istatistikleri takip edilecek.
Küresel mali piyasaların gündeminde önemli sayılabilecek nitelikte bir haber ya da beklenti bulunmuyor. Bu kapsamda, belki de, son ayların en sakin günlerini geçiriyoruz. Gündemin sakin olması, yatırımcıların risk iştahında artışa neden olup piyasaların iyimser bir eğilim kaydetmesini de beraberinde getiriyor. Özellikle de hisse senedi piyasalarında... Amerikan hisse senedi endeksleri dün, son günlerde olduğu üzere, tarihi zirvesini bir adım daha yukarı taşıdı. Teknoloji şirketlerinde yoğunlaşan alımlar sonucunda Nasdaq bileşik endeksi %1.8 oranında artış kaydederken S&P500’deki günlük artış oranı ise %1’de kaldı. Avrupa genelinin göstergesi olan Stoxx600 endeksi dün itibariyle son 6.5 yılın zirvesine çıkarken dünya geneli açısından önemli bir gösterge olan MSCI dünya endeksi ise tarihinin en yüksek düzeyini gördü. Bu eğilim, daha düşük bir oranda da olsa, gelişmekte olan mali piyasalarda da izleniyor. Bu kapsamda, MSCI gelişmekte olan ülkeler borsa endeksi dün son bir ayın zirvesini gördü. Bu tablonun ardındaki temel neden bir yandan Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) mevcut gevşek para politikasını tahmin edilenden daha uzun süre koruyacağına ilişkin kuvvetlenen algılamalar, diğer yandan Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikasında Haziran’da gevşeme yönünde adım atabileceği görüşü yer alıyor. Buna ilave olarak Çin’in genişlemeci bir politikaya gidebileceği yönündeki açıklamaları da not etmekte yarar var. Küresel bazda likidite koşullarının bir süre daha olumlu olacağı algısı, yatırımcıları getiri peşinde koşmaya itiyor.