Bloomberght
Bloomberg HT Haberler "Lübnan'da banka çekleri değerinin %50-60 altında bozduruluyor"

"Lübnan'da banka çekleri değerinin %50-60 altında bozduruluyor"

DEİK Lübnan İş Konseyi başkanı Abdülkadir Akkuş, Lübnan'da bankadaki döviz mevduatlarına ulaşılamadığını, banka blokeli çeklerin ise piyasada değerlerinin %50-60 altında bozdurulabildiğini söyledi

Giriş: 02 Eylül 2020, Çarşamba 10:57
Güncelleme: 04 Eylül 2020, Cuma 08:24

Erol Oytun Ercan

Bloomberg HT’ye ülkenin ekonomik durumunu değerlendiren DEİK Lübnan İş Konseyi başkanı Abdülkadir Akkuş ekonominin yeniden onarılması için uluslararası finans kuruluşlarına ihtiyacın göz ardı edilemez olduğunun altını çizdi.

Bunun yanında Lübnan’da bankadaki döviz mevduatlarına ulaşılamadığını belirten Akkuş, banka blokeli çeklerin piyasada değerlerinin %50-60 altında bozdurulabildiğini söyledi.

“Bankalardaki döviz ya da dolar mevduatlarına ulaşamıyorsun, banka blokeli çekler ile ticaret yapılıyor” diyen Akkuş, “Bu çekleri serbest piyasada bozdurmaya kalktığında değerinin %50-60 aşağısında bozuyorlar. 100 bin dolarlık çek bozdurmak istersen alacağın para 35-40 bin dolar civarı oluyor” diye ekledi.

Son bir ayda neler oldu?

Koronavirüs salgını devam ederken liman ambarında depolanan kimyasalların patlaması sonrasında halihazırda mali sorunlarla boğuşan Lübnan ekonomisi derin bir yara daha almış oldu. Uluslararası Finans Enstitüsünün (IIF) yayınladığı rapora göre ülkede meydana gelen hasar 7 milyar dolar civarında ve gayri safi yurt içi hasılanın %14’üne tekabül ediyor. Patlamayla birlikte ülkedeki ithalatın %75’inin gerçekleştiği Beyrut Limanı da tamamen kullanılmaz hale geldi.

Hükümetin istifasını açıklamasıyla birlikte IMF ve Dünya Bankasının ülkeye finansal olarak yardım edeceği yönündeki beklentiler de güçlenmişti. Ülkedeki siyasal sınıf ve sistemin yıllardır gerekli reformları yerine getirememesinden dolayı uluslararası finans kuruluşları mali yardım konusunda temkinli davranıyorlardı.

Mustafa Adib’in 31 Ağustos’ta Başbakan atanması da ülkeye yapılacak bir finansal destek ihtimalini güçlendirmiş gözüküyor. Başbakan olarak gerçekleştirdiği ilk konuşmasında yeni hükümeti bir an önce kurup, temel reformları IMF ile koordineli bir şekilde gerçekleştirme sözü veren Adib parlamentodaki çoğunluğun desteğini de arkasına almış durumda.

“Eğer siyasetçileriniz tekrardan başarısız olursa Lübnan’ın yardımına gelmeyeceğiz”

Hükümet değişikliğini ve ekonomiyi Bloomberg HT’ye değerlendiren JHC finansal piyasalar danışmanı Jihad el Hokayem, Başbakan Adib’in yerel ve belirli bir uluslararası desteği arkasında toplayabildiğini sadece 2019 ekim protestolarını destekleyen küçük bir grubun Adib’i çok fazla desteklemiyormuş gibi göründüğünü belirtti.

1 Eylül’de Lübnan’da bir basın toplantısında konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise farklı partileri Başbakan Adib’e destek vermeye ikna ederek hükümetin bir an önce kurulması ve reformların kademeli olarak yapılması için çağrıda bulundu. Hükümetin iki hafta içerisinde kurulup, 6-8 hafta içerisinde de reformları tamamlaması bekleniyor.

“Lübnan’a açık çek verilmedi” diyen Macron, “Eğer siyasetçileriniz tekrardan başarısız olursa Lübnan’ın yardımına gelmeyeceğiz” diye ekledi. Olası bir yolsuzluk durumundaysa Avrupa Birliği tarafından güdümlü yaptırımların uygulanabileceğini belirten Macron, bunların şu anda gündemde olmadığını çünkü “ortak bir güven ve anlaşma sürecinde” olduklarına değindi.

“Lübnan’da işsizlik %60’ın üzerine çıkabilir”

“Eğer böyle giderse işsizliğin %60’ın üzerine çıkmasını ve GDP’nin 2020 yılı için %45’e yakın düşmesini bekliyorum” diyen Jihad el Hokayem, şu anda ülkenin en önemli dört sektör olan turizm, sağlık, eğitim ve bankacılık sektörünün düşüşün ortasında olduğunu belirtti.

Hokayem kısa ve orta vadede ülkenin sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyüme yakalayabilmesi için özgür ve ahlaklı gençlerin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi gerektiğini vurguladı

IIF’in yayınladığı Lübnan ekonomik görünüm raporundaysa toparlanmayla ilgili iki ana senaryo çizilmişti.

Lübnan için iki senaryodan hangisi?

“A” senaryosu olarak ülkenin kararlı ekonomik ve siyasi reformlar yapıp, IMF politikalarını uyguladığı takdirde 2021 yılından sonra %4.5-6.5 bandında büyüme rakamları yakalayabileceği belirtiliyor.

“B” senaryosunda ise siyasi ve ekonomik reformların yapılmadığı ve IMF politikalarının uygulanmadığı bir resim çiziliyor. Bu durumdaysa ekonomik büyümenin anca 2023 yılından itibaren pozitife geçebileceği ve bu durumda bile %1.2-1.7 bandında seyredeceği öngörülüyor.

Macron’un hükümetin kurulması ve reformların biran önce yapılması için baskıları sonuç verirse, bu sürecin sonunda büyük ihtimalle IMF ile bir anlaşma yapılacaktır. Fakat ülkenin siyasi dinamiklerinin hükümetin işlemesine ve reformların yapılmasına ne kadar izin vereceği, verse de kazanımlar ne kadar korunabileceği asıl merak konusu