Advertisement
HABERLER ABONE OL

Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran katıldığı Bloomberg HT yayınında yeni ekonomi politikası ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Dalgakıran “ Şu anda içeride olması gereken oluyor. Daha evvel bir yemeği yediniz, şu an onun faturası geliyor” dedi.

Dalgakıran "Bizim oluşturduğumuz kişi başı milli gelir seviyesinin katma değer üreterek, sanayi ile, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerle olmadığını, sanayimizin de bütün bu yükü üstlenecek güçte ve katma değerde üretim yapmadığını hep söyledik. Ülkeye giren Dövizle, çıkan döviz arasında 300 yıldır fark var. 300 yıldır çıkan dövizi karşılayacak giren dövizimiz oluşmuyor. Her 7-8 yılda bir bu yaşadığımız olayı yaşıyoruz" diye konuştu.

Piyasaya ciddi şekilde döviz sürülerek ve bankalara birtakım talimatlar verilerek dövizin baskılandığına ve olması gerekenin çok altında kaldığına dikkat çeken Dalgakıran "Zaten katma değer üretemediği için çok düşük kârlılıkla çalışan sanayi döviz düşük kalınca rekabet edemez hale geldi. Bankalardan kredi bulmakta da zorlanılıyor. Döviz düşük kalınca kimse üretim de yapmıyor; çünkü ithal edip de para kazanmak çok daha kolay bir yol oldu. Düşük dövizle Türkiye’deki üretimin dışarı ile özellikle Uzak Doğu ile rekabet edemeyecek olmasından dolayı ithalatımız ihracatımızdan çok daha yüksek seviyede arttı. Bu sonsuza kadar yönetebileceğimiz bir durum değil. Neticede şimdi Sayın Şimşek burada acı reçeteyi doğru bir şekilde devreye sokuyor" şeklinde konuştu.

Dalgakıran "Buradan fatura ödemeden çıkış yok. Faturayı herkes ödeyecek; ama kimin daha az kimin daha çok ödeyeceğini uygulamalarla birlikte göreceğiz. Artık uzun vadeli, gerçek ve doğru bir stratejiye Türkiye’yi oturtmamız lazım. Bu meseleyi halledebiliriz. Turizm gelirleri olan bir ülke için bu meseleyi halletmek gerçekten zor değil.

Türkiye’nin çok ciddi bir ürün çeşitliliğine ihtiyacı var. Bu verim çeşitliliğinin de orta yüksek ve yüksek teknolojide olması gerekiyor. Orta düşük ve düşük teknolojilerde artık zaten Uzak Doğu’nun çok rekabetçi ölçek ekonomisi ile baş edebilmek zaten mümkün değil. Şimdi Türkiye’deki durumda dolar doğru yere doğru gelecek. Doğru yere geldikçe ithalat ihracat arasındaki makas daralacak" yorumunda bulundu.