Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Asya borç krizinin üzerinden yirmi yıldan fazla süre geçmesinin ardından küresel danışmanlık şirketi McKinsey & Co. borç krizinin yeniden yaşanabileceğine ilişkin sinyallerin kaygı verici olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.

Borçluluğun artması, geri ödemelerde zorluk, bankaların kırılanlığı ve gölge bankacılık uygulamaları McKinsey'nin Ağustos raporunda değindiği endişelerden bazıları. Joydeep Sengupta ve Archana Seshadrinathan'ın kaleme aldığı raporda “Biriken baskının kriz tetiklemek için yeterli olup olmadığı belirsiz ancak hükümetler ve işletmeler olası sorunları gözlemeli.” dendi.

McKinsey'nin uyarısı, küresel ekonomideki yavaşlamanın Asyalı şirketlerin karları üzerinde baskı oluşturduğu ve tahvil yatırımcılarının ABD – Çin ticaret savaşının etkisiyle riskten daha fazla kaçındığı bir döneme denk geldi. Yine de fon yöneticileri Asyalı dolar tahvili ihraççılarının borç göstergelerinin son yıllarda iyileştiğini işaret ediyor. Moody's Investors Service geçen hafta çoğu Asya ekonomisinin parasal ve mali politika tedbirleriyle küresel yavaşlamanın yurt içindeki etkisini dengeleyebileceğini söylemişti.

Asya Pasifik bölgesinde 23 binden fazla şirketin bilançosunu inceleyen McKinsey, Asya'nın büyük bölümünün borç yükümlülüklerini yerine getirmede “önemli ölçüde zorluk çektiği” sonucuna ulaştı. Danışmanlık şirketinin bulgularına göre Çin ve Hindistan gibi ülkelerde borç baskıları 2007'den beri artarken, aynı dönemde ABD ile İngiltere'de sert bir şekilde azalıyor.

Söz konusu analizde 1.5'in altındaki faiz karşılama oranına sahip şirketlerin sahip olduğu uzun vadeli borca bakıldı. Çalışmaya göre bu seviyelerde, şirketler kazançlarının büyük kısmını borç ödemek için kullanıyorlar. McKinsey'e göre 2017 yılında Çin, Hindistan ve Endonezya'da uzun vadeli borçların yüzde 25'inden fazlası, rasyosu 1.5'in altındaki şirketlere ait.

Düzenleyici kurumlar Tayland, Kore, Endonezya ve bazı diğer Asya ülkelerini etkisine alarak yansıması uzun yıllar süren krizin tekrarını engellemek için 1997'den beri önlemler alıyor. McKinsey'e göre takip edilmesi gereken kriz tetikleyicileri borç ödemelerinde temerrüt, likidite uyumsuzluğu ve döviz kurlarında büyük dalgalanmalar.