Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası küresel tahvil getirilerinin para birimini baskıladığı bir ortamda kritik bir toplantıya hazırlanıyor.

Son toplantıdan bu yana küresel piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle Dolar/TL kuru ve risk priminde yükseliş kaydedildi. Enflasyon beklentilerinde yukarı yönlü ivme sınırlı da olsa devam etti.

Ekonomi ve finans kamuoyu toplantıdan önce açıklanan ekonomik reform paketine odaklanırken, paketten enflasyon görünümüne ve para politikasına ilişkin mesajlar da çıktı.

İşte TCMB'nin kritik Mart toplantısından önce not etmeniz gereken gelişmeler

Faizi sabit tutar diyen ekonomist yok

Bloomberg HT Araştırma Birimi'nin faiz anketine katılan 22 kurumun tamamı TCMB'nin toplantıda faiz artıracağını öngördü. Ankete katılan kurumların medyan beklentisi Mart toplantısında politika faizinin 100 baz puan artırımla yüzde 18 seviyesine çıkarılması oldu.

En düşük beklentiyi paylaşan kurum önümüzdeki toplantıda TCMB'den 75 baz puanlık artış beklerken, en yüksek beklentisi olan kurum 150 baz puanlık faiz artışı öngördü.

Yıl sonu faiz beklentisi %14

Ankette 19 kurum yıl sonuna ilişkin faiz beklentisini de paylaştı. Buna göre 19 kurumun yıl sonu için politika faizi beklentisinde medyan beklenti yüzde 14 olarak kaydedildi.

Bu kalemde iki kurum yıl sonunda faiz seviyesinin değişmeyeceğini öngörürken, politika faizinde en hızlı indirim öngören kurum politika faizinin yıl sonunda yüzde 13'e geleceğini tahmin etti. En düşük faiz indirimi bekleyen kurum ise yüzde 17 seviyesini öngördü.

İlgili haberler

• Morgan Stanley'den TCMB sonrası dolar/TL senaryosu
• HSBC'den TCMB ve banka hisseleri güncellemesi
• JP Morgan faiz beklentisini revize etti
• Goldman TCMB faiz beklentisini güncelledi
• Yabancılar artan tahvil faizleri sonrası TCMB'den ne bekliyor?

Yabancılar 100 baz puan artış bekliyor

Daha önce TCMB'nin Mart ayı toplantısına ilişkin beklentilerini açıklayan yabancı kurumlar da 100 baz puanlık faiz artışı öngörüsünde bulundu.

Bu kurumlardan biri HSBC olmuştu. Aralarında Cihan Saraoğlu’nun da bulunduğu HSBC analistleri yayımladıkları bir araştırma raporunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz beklentilerini 100 baz puan olarak güncellediklerini duyurdu.

2021 yılının ilk yarısının bankalar için zorlu geçeceğini hep söylediklerini belirten analistler, şimdi marj görünümünün daha da kötüleştiğini ve bundan dolayı TCMB’den 100 baz puan faiz artışı beklediklerini ifade etti.

JP Morgan da yayımladığı bir araştırma raporunda, yıl sonu enflasyon tahminlerini revize ettiklerini belirterek Mart ayında 100 baz puanlık bir faiz artışı beklediklerini söyledi.

Morgan Stanley ekonomistleri ise 18 Mart’ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası beklentilere paralel 75-100 baz puan faiz artırsa dahi Türk Lirası varlıklarda zayıflığın devam etmesini beklediklerini kaydetti.

Ekonomistler raporlarında “Yüksek enflasyon, petrol fiyatları ve zayıf kur nedeniyle TCMB'den önden yüklemeli 100 baz puan faiz artışı bekliyoruz” değerlendirmesi yaptı.

Banka, “Piyasa beklentilerine paralel faiz artışı gelse dahi gelişen ülkelere yönelik zayıflıklar nedeniyle USD/TL’nin 7,75 seviyesinde dengeleneceğini ve CDS’in 350 civarında kalacağını düşünüyoruz” dedi.

Bu kurumlara Stanchart ve Credit Suisse de dahil oldu.

Ekonomik reform paketinde enflasyon ve para politikası mesajları

TCMB'nin son toplantısından bu yana ekonomi kamuoyunun en çok odaklandığı başlıklardan biri ekonomik reform paketi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan pakette enflasyonla mücadeleye ilişkin mesajlar da vardı.

Erdoğan reform paketinin sunumunda "Öncelikli gündem maddelerimizden birisi de enflasyonla mücadele olacaktır. Hedefimiz tek haneli düşük enflasyon oranlarına ulaşmaktır. Enflasyonda risk oluşturan yapısal şokları değerlendirmek, gerekli politikaları belirlemek ve yönetmek için Fiyat İstikrarı Komitesi'ni tesis ediyoruz. Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ticaret ve Tarım Bakanlıklarının yer alacağı bu komitenin, enflasyonla mücadelede etkinliği artıracağına inanıyoruz. Özellikle enflasyonla mücadelede beklentilerin yönetilmesi ve enflasyon ataletinin kırılması da özel bir öneme sahiptir. Bu amaçla, kamunun yönettiği ve yönlendirdiği fiyatlardaki artışlar, gerçekleşen enflasyon yerine hedef enflasyona göre yapılacaktır." ifadelerini kullanmıştı.

Pakete ilişkin detayları açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan da para politikasının elini güçlendirecek düzenlemelere vurgu yaptı. Elvan Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamalarda konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Enflasyonla mücadelede para politikası, maliye politikası ve yapısal politikaların bir arada olduğu bütüncül bir bakışa ihtiyaç var. Fiyat istikrarı komitesiyle bu politikaların tüm taraflarını aynı masada topluyoruz. Fiyat İstikrarı Komitesinin ana amacı, enflasyon üzerinde risk oluşturan arz şoklarına karşı çözüm önerilerinin geliştirilmesidir. Bunu para politikasıyla çözme şansınız yok. Kovid sürecinde arza bağlı yapısal şokları yaşadık. Örneğin cam sektöründe tedarik sıkıntısını şirketler bize iletiyor.

Burada bizim asla rekabetçi piyasaya müdahale etmemiz söz konusu değil. Bu komite fiyatlardaki aşırı oynaklıkların kök sebeplerine inecek. Bu komite para politikalarını tamamlayıcı bir rol üstlenecek, Merkez Bankası'nın elini güçlendirecek.

MÜSİAD Başkanı'ndan faiz yorumu geldi

Ocak ayında fiyat istikrarı çağrısı yapan iş örgütleri arasında yer alan MÜSİAD, toplantıdan önce faiz konusunda bir çağrıda bulundu.

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Bloomberg HT'ye ekonomik reform paketi hakkında yaptığı değerlendirmede, “Gıda enflasyonu kamu tarafından baskı altına alınmalı ve enflasyonla mücadele için daha fazla faiz artışı yapılmamalıdır.” dedi.

Mart toplantısı öncesinde kur ve risk primi yükseldi

Son toplantıdan bu yana en önemli başlıklardan biri küresel tahvil getirilerindeki yükseliş oldu. 18 Şubat'ta gerçekleşen bir önceki toplantıdan bu yana ABD 10 yıllık tahvil getirilerinde 40 baz puana yakın artış gerçekleşti. 30 yıllık tahvil getirisi ise yüzde 2,419 ile Kasım 2019'dan bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Mart ayı toplantısı öncesinde kurdaki ve risk primindeki yükseliş dikkat çekti. Tahvil getirilerindeki yükselişin risk algısını bozmasıyla gelişen ülke para birimleriyle birlikte Türk Lirası da gerilerken, Dolar/TL kuru son 3 haftadır haftalık bazda yükselişle kapandı. Bunun yanında risk primindeki yükseliş de dikkat çekti. Türkiye'nin risk primi 2021 yılının zirve seviyelerini test etti.