Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 14 seviyesinde tuttu.

Bloomberg HT anketine katılın kurumların beklentisi faizin yüzde 14'te sabit tutulacağı yönündeydi.

Önceki karar metinlerinde yer alan 2022 için cari fazla beklentisi son metinde kullanılmadı.

Çatışmaya dönüşen jeopolitik riskler ve salgında varyantların küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğu ve belirsizliklerin daha da artmasına yol açtığını belirten küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesine ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviyenin uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açtığını söyledi.

Para politikası iletişimde ayrışma

Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerini yakından izlediğini ifade eden TCMB bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankalarının artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirdiğini vurguladı.

Bu çerçevede, TCMB iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlendiğini, merkez bankalarının destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürdüğünü ve varlık alım programlarını azaltarak devam ettirdiğini belirtti.

"Cari denge üzerindeki riskler izleniyor"

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergelerin yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret ettiğini söyleyen TCMB büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını ifade etti.

TCMB, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan risklerin yakından takip edildiğini, cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesinin, fiyat istikrarı için önem arz ettiğini belirtti.

TCMB metinde uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli bir rol oynayacağını değerlendirdi.

"Barış ortamı ve baz etkisiyle dezenflasyonist süreç başlayacak"

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurların ve talep gelişmeleri etkili olduğunu ifade eden TCMB küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördü.

TCMB, "Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerindeki gerileme ivmesi geçen hafta da devam etti.

TCMB verilerine göre 11 Mart haftasında brüt rezervler 108,86 milyar dolara geriledi. Bir önceki hafta TCMB'nin brüt rezervleri 110,26 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

11 Mart haftasında TCMB'nin net rezervlerinde de hızlı düşüş izlendi. Bankanın net rezervleri 18,1 milyar dolardan 15,9 milyar dolara geriledi.

Bir süredir toparlanma eğilimi gösteren swap hariç net rezervlerde de bu eğilime ara verildiği izlendi. Swap hariç net rezervler 11 Mart haftasında eksi 43,9 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta bu rakam eksi 42,6 milyar dolar olmuştu.

Kur korumalı mevduatların büyüklüğü 560 milyar TL'yi aştı

TCMB rezervleri açısından da önemli verilerden biri olan kur korumalı mevdutların geçen hafta itibariyle 561,9 milyar TL olduğu izlendi. Önceki hafta bu enstrümanda 539,2 milyar TL birikmişti.

Döviz mevduatlarının geneline bakıldığında parite etkisinden arındırılmış veriye göre döviz mevduatlarının 919 milyon dolar arttığı görüldü.

Bu veri setine göre gerçek kişilerin döviz mevduatı 895 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 1,8 milyar dolar arttı.

Yabancının çıkışı sürüyor

Haftalık menkul kıymetler istatistiklerine bakıldığında ise yabancı yatırımcının çıkışına devam ettiği görüldü.

Buna göre yabancı yatırımcı hisse senedi tarafında net 290 milyon dolarlık satış yaparken, tahvil tarafında ise 121 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi.