Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye'de bankaların sendikasyon çalışmaları devam ediyor.

Son olarak QNB Finansbank sendikasyon kredisi temin ettiğini duyurdu.

Kamuyu Aydınlatma Platformu'na yapılan açıklamaya göre QNB Finansbank 22 Kasım tarihinde uluslararası finansal kurumlarla, 184,5 milyon dolar ve 253 milyon euro olmak üzere iki dilimden oluşan sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi temin etmek üzere anlaşma imzaladı.

367 gün vadeli sendikasyon kredisinin toplam maliyeti dolar dilim için Sofr+yüzde 4,25 yıllık ve euro dilim için Euribor+yüzde 4,00 oldu.

Banka, eş zamanlı olarak 100 milyon dolar tutarında 18 ay vadeli İslami finansman temini konusunda ikili anlaşmaya vardığını açıkladı.

En yüksek çevrim oranlı sendikasyon

Banka geçen yıl aynı dönemde 197,5 milyon dolar ve 134,5 milyon euro olmak üzere iki ayrı dilimden oluşan toplam 350 milyon dolar tutarında kaynak temin etmek üzere sendikasyon kredisi anlaşması imzalamıştı. Geçen yıl 367 gün vadeli işlemin maliyeti, dolar dilim için Libor+yüzde 2,15, euro dilim için ise Euribor artı yüzde 1,75 olarak gerçekleşmişti.

QNB Finansbank'ın, 2019 Aralık aylarında kullandığı ve 2022 Aralık ayında vadesi dolacak kredi de dikkate alındığında toplam 529 milyon dolar tutarındaki kredi yenilendi.

Banka vadesi gelen kredilerini yüzde 104 oranında yenileyerek, bankacılık sektörünün ikinci yarı sendikasyon kredilerindeki en yüksek yenileme oranına imzasını attı.

İş Bankası sendikasyonunda çevrim oranı yüzde 69'da kalırken, Akbank'ın sendikasyonunda çevrim oranı yüzde 60, TEB'in yüzde 77 ve Yapı Kredi'nin de yüzde 61 seviyesinde gerçekleşti.

Vakıfbank'ın sendikasyonunda ise çevrim oranı yüzde 91 olmuştu.

Tan: İslami finansman ile kaynak çeşitliliğimizi artırdık

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisiyle ilgili şunları söyledi:

Dış ticaretin finansmanında kullanılmak üzere sağladığımız sendikasyon kredimiz ile Türkiye ekonomisine istikrarlı katkımızı bu sene de devam ettirdik. %104 yenileme oranı, bankamız ve ülke ekonomisine uluslararası piyasalarda duyulan güveni gösterir nitelikte. Bu sene, sendikasyon kredimizle eş zamanlı imzaladığımız islami finansman anlaşması ile kaynak çeşitliliğimizi artırdık.“

Bankacılık sektörünün sendikasyon anlaşmaları Vakıfbank ile devam etti.

Vakıfbank, 16 ülkeden 21 bankanın katılımıyla 222,5 milyon dolar ve 328 milyon euro olmak üzere toplam 560,3 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi aldı.

367 gün vadeli kredinin; dolar maliyeti SOFR + yüzde 4,25, Euro maliyeti ise euribor + yüzde 4 seviyesinde gerçekleşti.

Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, sendikasyonla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Yılın ikinci işlemi de yine iki farklı sürdürülebilirlik performans kriterini içermektedir. Bu alanda öncü ve yenilikçi bir banka olarak tüm süreçlerimize nüfuz etmiş olan sürdürülebilirlik anlayışımızı, sürdürülebilir finansman alanında da devam ettiriyoruz. Çevresel ve sosyal risklere ilişkin taahhütlerimizin bir göstergesi olarak, şubelerimizde devreye alınacak su arıtma sistemleri vasıtasıyla tüm banka lokasyonlarımızda plastik kullanımının minimuma indirilmesini ve buna ek olarak toplam sera gazı emisyonlarımızın yıllık yüzde 2 oranında azaltılmasını sendikasyon kredimizin performans kriterleri olarak belirledik.

Çevrim oranı en yüksek sendikasyon

Vakıfbank geçen yıl bu dönemde 296 milyon dolar ve 313,5 milyon eurodan oluşan iki dilimli bir sendikasyon sağlamıştı.

367 gün vadeli kredinin dolar maliyeti 'Libor+215 baz puan', euro maliyeti ise 'Euribor+175 baz puan' seviyesinde gerçekleşmişti.

Geçen yıl alınan sendikasyon üzerinden yapılan hesaplamaya göre Vakıfbank'ın son sendikasyonunda çevrim oranı yüzde 91 oldu. Bu oran son dönemde yapılan sendikasyonlar arasında en yüksek oran olarak öne çıktı.

İş Bankası sendikasyonunda çevrim oranı yüzde 69'da kalırken, Akbank'ın sendikasyonunda çevrim oranı yüzde 60, TEB'in yüzde 77 ve Yapı Kredi'nin de yüzde 61 seviyesinde gerçekleşti.

Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Özellikle global anlamda makro ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde 560,3 milyon dolar tutarındaki yılın ikinci sendikasyon kredisini Türk bankacılık sektöründeki ticari bankalar arasındaki en yüksek oranla yenileyen banka olmanın gururunu yaşıyoruz” açıklamasında bulundu.

Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Söz konusu işleme, geçen yılın aynı döneminde gerçekleştirdiğimiz sendikasyon kredisinde yer almayan ve ikisi Orta Doğu’dan, ikisi Kıta Avrupası’ndan olmak üzere toplam dört yeni bankanın daha katılmış olması memnuniyet vericidir. Bu vesileyle işlemimize destek veren tüm muhabir banka temsilcilerimize bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.”

Türkiye İş Bankası, dış ticaretin finansmanında kullanılmak üzere sendikasyon kredisi anlaşması imzaladığını açıkladı.

Bankadan KAP'a yapılan açıklamada, kredinin 330,5 milyon euro ve 191 milyon dolar tutarında olduğu belirtildi.

Vadesi 367 gün olarak aktarılan kredinin dış ticaretin finansmanında kullanılacağı dile getirilen açıklamada, "Sendikasyon kredisinin, en yüksek tutarla katılan bankalara ait bölümünün toplam maliyeti; euro dilimi için Euribor+%4,00; dolar dilimi için Sofr+%4,25 olarak gerçekleşmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Banka geçen yıl aynı dönemde 434 milyon euro ve 328 milyon dolar tutarında 367 gün vadeli sendikasyon kredisi temin etmiş, bu sendikasyonda toplam maliyet euro dilimi için Euribor+%1,75, ABD Doları dilimi için Libor+%2,15 olarak gerçekleşmişti.

Bu verilerden hareketle sendikasyon kredisinin yüzde 69 oranında yenilendiği hesaplandı.

Bankacılık sektöründe sendikasyonlarda artan maliyet ve düşen çevirme rasyoları her yeni açıklamayla daha da görünür oluyor.

Akbank ve TEB'in ardından Yapı Kredi'nin sendikasyonunda maliyetin arttığı ve çevirme rasyosunun gerilediği görüldü.

Yapı Kredi'den Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamaya göre, 367 gün vadeli 210 milyon dolar ve 249 milyon euro tutarında iki ayrı dilimden oluşan yaklaşık toplam 458 milyon dolar sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi anlaşması yapıldı.

14 ülkeden 23 finansal kurumun katılımıyla ve dış ticaretin finansmanı amacıyla kullanılacak olan sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisinin toplam maliyeti dolar dilimi için SOFR artı yüzde 4,25 ve euro dilimi için Euribor artı yüzde 4,00 olarak gerçekleşti.

Banka geçen yılın Ekim ayında 822 milyon dolarlık sendikasyon temin etmiş, bunun maliyeti ise sırasıyla dolar dilimi için SOFR artı yüzde 2,75 ve euro dilimi için ise Euribor artı yüzde 2,10 olmuştu.

Böylelikle bankanın sendikasyon çevrim oranı yüzde 61 seviyesinde kaydedildi.

Akbank'ın sendikasyonunda çevrim oranı yüzde 60, TEB'in sendikasyonunda ise yüzde 77 seviyesinde gerçekleşmişti.

Erün: Ülkemiz ekonomisini desteklemeyi sürdüreceğiz

Sağlanan sendikasyon kredisiyle Türk bankacılık sektörüne ve Yapı Kredi’ye duyulan güveni bir kez daha teyit ettiklerini söyleyen Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, şu değerlendirmede bulundu: “Küresel olarak içinden geçtiğimiz bu zorlu günlerde, ülkemize ve topluma karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirebilmek adına var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik kriterlerine bağlı olarak sağladığımız bu kaynak, dış ticaret finansmanına yönlendirilecek. Böylece ihracatı ve reel sektörü desteklemeye, ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

Akbank, uluslararası piyasalardan 225 milyon dolar ve 177,5 milyon euro olmak üzere iki dilimli sendikasyon kredisi sağlarken, geçen yıl aynı döneme göre kredinin çevirme rasyosu düştü maliyeti arttı.

Bankadan KAP'a yapılan açıklamada, 367 gün vadeli sendikasyon kredisinin toplam maliyetinin dolar ve euro kısımlar için sırasıyla SOFR artı yüzde 4,25 ve Euribor artı yüzde 4 olduğu belirtildi.

Banka geçen sene Ekim'de 460 milyon dolar ve 206,8 milyon euro tutarında iki dilimli sendikasyon kredisi sağlamış, toplam maliyet de dolar ve euro kısımlar için Libor artı yüzde 2,15 ve Euribor artı yüzde 1,75 olmuştu.

Nisan sendikasyonunda ise dolar dilimi için SOFR+ yüzde 2,75 , euro dilimi için Euribor+ yüzde 2,10 toplam maliyet oluşmuştu.

Akbank'ın sendikasyonunda maliyetlerin yükselmesi beklenen bir gelişmeydi. Daha önce konuyla ilgili Bloomberg'e bir açıklama yapan banka, maliyet artışlarında Türkiye’nin ülke notundaki aşağı yönlü değişimin ve CDS oranlarındaki yükselişlerin etkili olduğunu belirtmişti.