Rekabet Kurumu'nun Google kararı yerinde mi?
KOZ Partners Kurucu ve Genel Müdürü Koray Öztürkler Rekabet Kurumu'nun, Google'a, haksız rekabete yol açması sebebiyle kestiği cezaya ilişkin değerlendirme kaleme aldı
Rekabet Kurumu’nun, Google’a haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle kestiği ceza sonrasında, Türkiye’de bir Google haberleri rüzgarı esti. Ancak bu haberlerin önemli bir kısmında, dünya devinin niçin böyle davrandığını ve Rekabet Kurumu’nun kararının gerekçelerinin pek de net aktarılmadığını gördük. Bu nedenle konunun özüne inmekte yarar var.
Rekabet Kurumu ne diyor?
Rekabet Kurumu, yürüttüğü soruşturma sonucunda, ‘Google’ın cihaz üreticilerine getirdiği yükümlülükleri kullanarak, internet arama hizmeti pazarındaki diğer rakip ürünlerinin mobil cihazlara yüklenmesine engeller getirdiği ve mobil cihazlarda tek arama hizmeti sağlayıcısı olması koşuluyla mobil cihaz üreticilerine finansal destek sağladığı tespit edilmiştir’ diyor.
Bu çerçevede Google’a, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun uyarınca, idari para cezası veriyor. 4054 sayılı Kanun çok açık. Kanuna göre, pazarda hakim durumda sayılabilecek bir girişimin, anlaşmalar yaparak, hakim durumunu kullanması, bir başka değişle, ticari faaliyet alanına, başka teşebbüsün girmesine dolaylı veya doğrudan engel olması ve piyasada rakiplerin faaliyetlerinin zorlaştırılması uygun bir davranış şekli değil.
Hal böyle olunca, Rekabet Kurumu da, soruşturma sonrası, Kanunun ilgili madesinin ihlali nedeniyle 93 milyon TL’lik para cezası kararını verdi. Türkiye açısından bence de yerinde bir karar aldı.
Rekabet Kurumu, tüm dünyada örneklerini gördüğümüz gibi rekabet ortamı için gerekli ve daha uzun dönemde tüketici haklarının korunması ile ilgili, olmazsa olmaz koşulları, oluşturmaya çalışıyor. Rekabet Kurumunu eleştirenler, dünyada neler oluyor, biraz da ona bakmalılar.
Google’un benzer davranışları ile igili olarak, Avrupa Birliği Komisyonu da pek farklı adımlar atmıyor. Üstelik, yakın geçmişe hızlıca bir göz atınca, Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2017 yılından beri, Google’a rekabet düzenlemelerine aykırı davranışlarından dolayı, toplamda 8 milyar dolardan fazla idari para cezası kestiğini görüyoruz.
Bu cezalardan, 2018 yılında Google’a kesilen 4,5 milyar dolar kadar tutar, Google’un Türkiye’de aldığı ceza ile birebir aynı sebepten kaynaklanıyor. Türkiye Rekabet Kurumu da aslında, süreci Avrupa Birliği Komisyonu’nun soruşturmasına paralel 2018’de başlatmış, ancak kararın nihai hale gelmesi bu tarihleri bulmuştur.
Gördüklerimiz buzdağının görünen kısmı olabilir
Avrupa Birliği Komisyonu çalışmaları burada da bitmedi. Şu sıralar, Google’un arama ve reklam gösterme özellikleri ile alakalı olarak, topladıkları verinin kullanımına yönelik yeni bir soruşturma daha başlattıklarını duyurmuş durumdalar. Şirket bu kadar büyük olunca, farklı yönlerden soruşturmalara tabi olması pek de şaşırtıcı değil. Bir başka ifade ile, bugün gördüklerimiz buzdağının görünen kısmı olabilir.
Google, dünyada farklı pazarlarda sağlamış olduğu konum ile ticari başarıyı fazlasıyla yakalaşmış bir şirket. Google’ın sahibi, halka açık Alphabet’in 2019 Eylül dönemi sonu 9 aylık finansallarına göre, ilk dokuz ayda 115.782 milyar dolar gelir elde etmiş. Bu gelirden sağladığı operasyonel kar ise 24.965 milyar dolar.
Dolayısı ile, bu ticari başarının sağladığı iş modelini devam ettirmenin Google için önemli olduğu aşikar. Bu nedenle, farklı pazarlarda düzenlemelerle ilgili bazen farklı tepkiler veriyor, farklı değişikliklere gitmeye çalışıyor ve bunları yaparken de, pazarda kontrolü kaybetmemeye çalışıyor.
Türkiye pazarı Google için önemli bir pazar
Türkiye pazarı, genç dinamik yapısı ve büyüme potansiyeli açısından, hali hazırda %95 oranında ürün hizmet kullanımı sağlamış Google için önemli bir pazar.
Şirketin, Rekabet Kurumu ile gerekli çalışmaları yapıcı bir model ile yerine getirip, düzenlemelere hızlı ayak uydurmasında yarar var. İş ortakları, müşterileri ve tüm paydaşları nezdinde kuracağı iletişimin daha net ve anlaşılır olması, şirketin Türkiye pazarında başarılarının sürekliliğini sağlayacaktır.
Google’un Türkiye’de çıkacak Android cihaz modellerinde servislerini sunmaması veya Türkiye pazarındaki hakim durumundan veya sağladığı kazançlardan feragat etmesi gibi bir durum bana pek gerçekci gelmiyor. Google’ın diğer ülkelerde yaptığı gibi, yükümlülüklerini en kısa zamanda yerine getireceğini ve ticaretine devam edeceğini düşünüyorum. Ayrıca, Google’ın hizmet verdiği tüm alanlarla ilgili olarak, Türkiye’de yerleşik hale gelerek yükümlülüklerini yerine getirmesi de doğru olacaktır.
KOZ Partners Kurucu ve Genel Müdürü Koray Öztürkler