Bloomberght
Bloomberg HT Haberler RTÜK Başkanı: İnternet yayıncılığı toplumu etki altına almışken denetimsizlik olmaz

RTÜK Başkanı: İnternet yayıncılığı toplumu etki altına almışken denetimsizlik olmaz

  • RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin Netflix başta olmak üzere internet üzerinden yapılan yayınların denetimine dair "İnternet yayıncılığı, başta yoğun genç nüfusumuz olmak üzere toplumun çoğunluğunu etkisi altına almışken, bu alanda düzenleme yapılmaması ve denetimsizlik söz konusu olamaz." yorumunu yaptı

Giriş: 04 Ağustos 2019, Pazar 16:07
Güncelleme: 04 Ağustos 2019, Pazar 16:07

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik ile ilgili, "Yönetmenlik yayınlandığı andan itibaren çektiğimiz fotoğrafta gördük ki yoğun eleştirilerin çoğunluğu ya eksik bilgiden ya da iyi niyetli olmayan muhalefet etme alışkanlığından, ön yargılardan kaynaklanıyor." dedi.

Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM'de daha önce görüşülerek yürürlüğe giren kanuna göre çıkarılan ve önemli bir boşluğu dolduran yönetmeliğin ülke ile millete hayırlı olmasını temenni etti.

Yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yapılan tartışmaları titizlikle takip ettiklerini ve her görüşü dikkatle ele aldıklarını vurgulayan Şahin, olumlu yorumları, haksız ve acımasız eleştirileri tek tek analiz ettiklerini kaydetti.

Yönetmeliğe tabi kuruluşlardan neredeyse hiçbir itirazın gelmemesinin, hatta RTÜK’ün düzenlemelerini dikkate alacaklarını ifade etmelerinin oldukça anlamlı ve memnuniyet verici olduğuna değinen Şahin, şöyle devam etti:

"RTÜK olarak gerek ilgili kanuni değişiklik çalışmalarında gerekse yönetmelik çalışmaları esnasında taraflarla yakın iş birliği içinde hareket ederek, ilgili taraflardan gelen görüş ve önerilere tüm düzenlemelerde yer vermeye çalıştık. Yönetmelik yayınlandıktan sonra üzerinde spekülasyonlar yapılmak istenen bahse konu platformların, Üst Kurulumuz ile yakın iş birliği, sağlam bir iletişimi ve sektöre ilişkin çalışmaları bulunmaktadır."

- Eleştirilerin çoğu eksik bilgiden kaynaklı

Şahin, düzenlemenin internet üzerinden radyo televizyon yayıncılığı yapacak tüm kuruluşları ilgilendirdiğine işaret ederek, "Düzenlemeyi, sadece müstehcenlik ve sansür gibi birkaç hususa indirgemenin sağlıklı olmadığı kanaatindeyiz. Yönetmenlik yayınlandığı andan itibaren çektiğimiz fotoğrafta gördük ki yoğun eleştirilerin çoğunluğu ya eksik bilgiden ya da iyi niyetli olmayan muhalefet etme alışkanlığından, ön yargılardan kaynaklanıyor. Başta sosyal medyada olmak üzere 'İnternete sansür geldi' eleştirilerinin ağırlıklı olarak yapılması, yönetmeliğin sağlıklı şekilde incelenmediğini gösteriyor." şeklinde konuştu.

Yönetmeliğin öncelikle RTÜK’ün görev alanı radyo ve televizyon yayınlarını kapsadığını, "İnternete sansür geldi." ifadelerinin maksatlı çarpıtma ve kışkırtmalardan öteye gitmediğini belirten Şahin, şunları söyledi:

"Sansür kavramının ne olduğunu çok iyi bilen bazı art niyetli kesimler, kamuoyunu yanlış yönlendirerek sansürcülük eleştirisi yapıyor. Sansürden bilerek veya bilmeden, bir amaca hizmet ederek ya da bilinçsizce bahsedenlerin iyi niyetli oldukları düşünülemez. Herkesin malumu sansür, yayınların daha yapılmadan denetlenmesi ve müdahalelerin uygulanmasıdır. Anayasamızda da açıkça sansür yasaklanmıştır. Hiçbir kişi ya da kurum sansür uygulayamaz."

RTÜK'ün hiçbir zaman, hiçbir yayını önceden denetlemediğini, yayınlandıktan sonra kendisine verilen yetkiler çerçevesinde görevini yaptığını hatırlatan Şahin, Üst Kurulu zaman zaman "sansürcü bir kurum" gibi gösteren çevrelerin, aynı tutumlarını maksatlı olarak yeniden sergilediklerini dile getirdi.

- Haksız rekabetin korunması amaçlanıyor

"İnternet üzerindeki platformlarda isteğe bağlı yayıncılığı düzenleme ve denetleme çalışmalarımız hayatın doğal akışına ters düşecek şekilde olmayacaktır. Kişilerin özgürlük alanları bizim için çok değerli ve anlamlıdır." diyen Şahin, yönetmelikle, yayın hizmetleri alanında ifade ve haber alma özgürlüğünün, düşünce çeşitliliğinin, rekabet ortamının, çoğulculuğun güvence altına alınması, haksız rekabetin ortadan kaldırılması ve kamu menfaatinin korunmasının amaçlandığına dikkati çekti.

Geleneksel radyo ve televizyonların aldıkları yayın lisanslarıyla frekans kullanım ücreti gibi yükümlülüklerini yerine getirerek devlete vergi sorumluluğunu da üstlendiklerini anlatan Şahin, topladığı vergilerle istisnasız her vatandaşa hizmet eden devlet mekanizmasının, her alanda olduğu gibi yayıncılıkta da kayıt dışılığa müsaade edemeyeceğine değindi.

- Düzenmeyle yayıncı şirketler vergi verecek

Ebubekir Şahin, "Abonelik sistemiyle milyonlarca lira gelir elde eden, internet üzerinden platformlardan isteğe bağlı yayıncılık yapan şirketler, maalesef ülkemizde şu anda hiçbir düzenlemeye ve vergi yükümlülüğüne tabi değildir. Hukuki hiçbir sorumlulukları yoktur. Kazançları üzerinde denetim imkansızdır. Burada çarpık bir durum da ortaya çıkıyor. Mevcut lisanslı platformlardan isteğe bağlı yayıncılık hizmetlerine abone olanlar, çeşitli kalemlerde devlete sorumluluklarını yerine getirerek vergilerini öderken, abonelerinden yüksek miktarda gelir elde eden internet tabanlı şirketler, devlete tek kuruş vergi ödemiyor." diye konuştu.

Yeni düzenlemeyle, internet tabanlı yayıncılık yapacak kuruluşlarla birlikte yayınlarını sürdüren uluslararası yayın kuruluşlarının Türkiye'de kuracakları şirketlerle resmiyete kavuşacağını vurgulayan Şahin, bu kurumların diğer tüm yayıncılar gibi yasal yükümlülükleri de yerine getireceğini anlattı.

İnternet yayıncılığının kayıt dışı olmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve haksız rekabete yol açtığını belirten Şahin, Üst Kurulun geleneksel yayıncılık yapan kuruluşları da korumak durumunda olduğunu, dünyada hiçbir ülkenin bu şekilde kayıt dışı faaliyet gösteren oluşumlara müsaade etmeyeceğini dile getirdi.

- Denetim isteyenler yüzde 70

Şahin, İzleyici Eğilimleri Araştırması 2018 verilerine göre, vatandaşların yüzde 70,4'ünün internet üzerinden yayın yapan platformların denetlenmesi gerektiğini düşündüğünü, "Denetim olmasın" diyenlerin oranının yüzde 13 olduğunu bildirdi.