Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Rum lider Anastasiadis, Türkiye'yi BM Genel Sekreteri'ne şikayet etti

Rum lider Anastasiadis, Türkiye'yi BM Genel Sekreteri'ne şikayet etti

Türkiye, 3 Mayıs'ta Fatih sondaj gemisi ile Kıbrıs'ın 60 km batısında doğalgaz çalışmalarına başlamıştı. Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Türkiye'yi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e şikayet etti

Giriş: 08 Mayıs 2019, Çarşamba 12:04
Güncelleme: 08 Mayıs 2019, Çarşamba 12:04

Anastasiadis, Genel Sekretere bir mektup yazdı. Rum lider, mektubunda, "Bu uluslararası hukukun açık bir ihlali veya Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Münhasır Ekonomik Bölgesi'nin (MEB) ihlali olduğu düşünüldüğünde diyebilirim ki ikinci bir istiladır" ifadelerine yer verdi.

Türkiye'nin sondaj adımı ile Kıbrıs'ta görüşmelerin başlamasına da aşılmaz engeller konulduğunu savunan Anastasiadis, "Hiç kimse tehditler altında barıştan söz edemez. Türkiye'nin faaliyetleri yıkıcı darbedir. Şüphesiz Türkiye'nin davranışının bir sonucu olarak üstesinden gelinmez sorunlar yaratılmıştır. Ve sizin de anlayabileceğiniz gibi tehditler altında barıştan söz edilemez ve bu sadece tehdit değil uluslararası hukukun ihlalidir" dedi.

BM: GERGİNLİĞİ AZALTMAK İSTİYORUZ

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Sözcüsü Stéphane Dujarric da, "Genel Sekreter gerginliğin azaltılması için çaba harcanmasını istiyor. Bizim hidrokarbon araştırmalarıyla ilgili görüşümüz değişmemiştir. Açık denizdeki hidrokarbonlar Kıbrıs'taki her iki toplum için potansiyel faydadır" dedi.

KKTC'DEN RUM KESİMİ'NE SERT ÇIKIŞ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı'ndan, Fatih sondaj gemisinin Doğu Akdeniz'de yaptığı araştırmaları 'istila' olarak değerlendiren Rum yönetimine, "Rum tarafı istila görmek istiyorsa kendi faaliyetlerine bakmalıdır" şeklinde cevap verildi.

Rum yönetiminin ifadelerinin eleştirildiği yazılı açıklamada, "Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etmeye çalışan Kıbrıs Rum liderliğinin, kendi hakları için tutarlı bir biçimde söylediklerini yapmaya yönelen KKTC ve Türkiye'ye bu şekilde 'istila' ve benzeri kavramlarla dil uzatmaya çalışması bizzat kendisinin haklarımızı gasp etmeye yönelik eylemlerini gizleme girişiminden başka bir şey değildir" ifadelerine yer verildi.

"BU GELİŞMELERE KİMSENİN ŞAŞIRMAMASI GEREKİR"

Rum tarafı ve ilgili uluslararası aktörlerin son günlerdeki gelişmelere şaşırmış gibi görünmelerinin 'samimiyetsizlik' olarak değerlendirildiği açıklamada, "Gerçekçi olan herkes, aylardır bu yönde işbirliği çağrısı yapan ama bunun kabul edilmemesi durumunda Rum tarafının attığı adımlara mukabil çalışmalara başlanacağını net ve kendi içinde tutarlı bir biçimde vurgulamış olan Türkiye ve KKTC'nin bu haklı hamlesini beklenmeyen bir hareket olarak nitelemez" denildi.

"TUTARLI OLUN"

KKTC ve Türkiye'nin hidrokarbon kaynakları konusundaki baştan beri tutumunun ve atmış olduğu adımların hem barışçı hem de tutarlı olduğunun belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Asıl tutarsızlık, bir yandan bu kaynaklar Kıbrıslı Türklere de aittir derken, diğer yandan Kıbrıslı Türklerin iradesi yok sayılarak bu kadar yıldır tek yanlı faaliyetlerde bulunmaktır. Bir diğer tutarsızlık ise, bu kaynaklar her iki halka da aittir derken, bunların sadece Kıbrıslı Rumlar tarafından kullanılmasına rıza göstermek, seyirci kalmak ve hatta Rum tarafının savunuculuğunu yapmaktır. Bu olgular ışığında, gerek Kıbrıs Rum tarafını gerekse uluslararası toplumu tutarlı olmaya davet ediyor, bu kaynaklar her iki halka da aittir şeklindeki sözlerinin gereğini yapmaya çağırıyoruz."

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN SONDAJ TEPKİSİ

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan ve ülkemizin Doğu Akdeniz'de kendi kıta sahanlığındaki sondaj faaliyetine değinilen açıklamayı reddediyoruz" denildi.

Dışişleri Bakanlığı, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamaya ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ve ülkemizin Doğu Akdeniz'de kendi kıta sahanlığındaki sondaj faaliyetine değinilen açıklamayı reddediyoruz" denildi.

Açıklamada, "Bu çerçevede, 4 Mayıs 2019 tarihli 124'nolu ve 6 Mayıs 2019 tarihli 128’nolu basın açıklamalarımız Fransa bakımından da aynen geçerlidir" ifadeleri de yer aldı.

HT