Sabancı Holding/Dinçer: 2020'de makro dengeleri bozmadan %5 büyürsek çok olumlu olacak
Sabancı Holding Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer Bloomberg HT'ye "Önümüzdeki dönem makro dengeleri bozmadan yüzde 5'e ulaşabilirsek Yeni Ekonomik Program'da olduğu gibi tabi çok olumlu olacak. Eğer bozacaksak da o kadar büyümememiz gerekiyor" dedi
Sabancı Holding Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer Bloomberg HT'de Üst Düzey programında Arzu Maliki'nin konuğu oldu.
Dinçer, 2020 yılı için makro dengelerin bozulmadan yüzde 5 büyüme kaydedilirse çok olumlu olacağını söyledi. Eğer makro dengeler bozulacaksa o kadar büyümemiz gerektiğinin de altını çizdi.
2019 yılında sigortacılıkta karlılıkta da verimliliği yakaladıklarını söyleyen Dinçer, "Aksigorta beklediğimizin de üstünde bir büyüme gerçekleştirdi.AvivaSa'da bireysel emeklilikte lideriz, bu sene bireysel emeklilikte 21 milyar civarında bir fona ulaştık" diye ekledi.
Dinçer'in konuşmasında öne çıkanlar şöyle;
Öncelikle Türkiye'nin 3'uncu çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirelim; yüzde 0.9 büyüme kaydedildi, katma değerli büyümenin de önemi gün geçtikçe artıyor, yatırımlar ne zaman hız kazanır? Değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
3'uncu çeyreğe bakarsak pozitif bir büyüme var. Zannediyorum ki içinde bulunduğumuz çeyrekte daha iyi bir performans göstereceğiz. Tabi ki Türkiye'nin potansiyel büyümesi yüzde 5 civarında en azından öyle hesaplanıyor, umuyoruz ki o rakamlara da önümüzdeki dönemlerde geleceğiz.
Özel tüketim ve yatırımlar diye baktığınız zaman tabi bu dönemde kamu harcamalarının bir ağırlığı var. Ekonomi yavaşladığı zaman kamunun da görevi piyasalara girip, teşviklerle, desteklerle ve kamu bankalarıyla bir canlılık yaratmaktır. Tüketim de onun arkasından gelecektir. Şu anda içinde bulunduğumuz çeyrekte, piyasadan izlediğimiz kadarıyla gerek gayrimenkul de gerek otomotiv de sınırlı da olsa bir hareketlilik var. Tabi ki burada hızlı düşen faizlerinde bir etkisi var. Bu bankaların düşük faiz politikasıyla buraya geldik. Bence önümüzdeki sene içinde önemli bir baz oluşturuyoruz. Piyasaların 2019 senesinin başında bu sene için öngördüklerinden çok daha iyi bir performans gösterdiğimizi söyleyebiliriz.
Özellikle FED'in uyguladığı gevşek faiz politikasının gelişmekte olan ülkelere etkisi oldu, onlar da rahatlıkla faiz indirebildiler. Önümüzdeki dönem makro dengeleri bozmadan yüzde 5'e ulaşabilirsek Yeni Ekonomik Program'da olduğu gibi tabi çok olumlu olacak. Eğer bozacaksak da o kadar büyümememiz gerekiyor.
2019 sigortacılıkta sizin için nasıl geçti? Hedefleriniz doğrultusunda mı seneyi kapatıyorsunuz?
Gerek hayat gerekse hayat dışı ciddi büyüme rakamları gerçekleşti. Sektörün ilk 9 aylık sonuçları yayınlandı, hayat dışında yüzde 20'lik bir büyüme yaşandı. Aksigorta beklediğimizin de üstünde bir büyüme gerçekleştirdi. İlk 9 ayda yüzde 30'luk büyüme gerçekleştirdi. Karlılıkta da verimliliği yakaladık.
AvivaSa'da bireysel emeklilikte lideriz, bu sene bireysel emeklilikte 21 milyar civarında bir fona ulaştık, 110 milyarlık toplam büyüklük biz en büyük oyuncuyuz ve yüzde 19 pazar payına sahibiz.
Hayat branşında bu yükselen kredilere bağlı olarak satılan hayat sigortalarında sektörde yüzde 35'lik bir büyüme görüyoruz. Burada AvivaSa'nın büyümesi yüzde 48 civarındadır. Gerek Aksigorta'da gerekse AvivaSa'da büyümede hem karlılıkta AvivaSa'nın da karlılığında yüzde 36'lık bir özkaynak verimliliği var. Bu şirketlerimizin borsa performansları da çok iyiydi. Aksigorta'da yüzde 50'nin üzerinde, AvivaSa'da yüzde 60'ın üzerinde hisse fiyatında artış var.
BES'e yeni düzenlemeler geliyor, işte gençlere destek gibi, nakit çekme imkanı gibi…Bu değişiklikler sektöre nasıl yansır?
Burada tabanı yaymak istiyorlar, gençlere daha fazla teşvik vermek isteniyor, otomatik katılımda, daha esneklik getiriliyor sisteme, bir de işveren katkısı getirilecek çünkü yurtdışındaki başarılı modellerde hep işveren katkısı oluyor.
Cumhurbaşkanlığı'nın ekonomik planında var ve bu 2020'de olması bekleniyor. Henüz toplanan fonlar çok küçük Türkiye'de; hem kişilerin emeklilik ihtiyaçlarını karşılamak için hem de Türkiye ekonomisi içerisindeki ağırlığı küçük hem de bu bizim sosyal güvenlik sistemindeki açıkları dengelemek için henüz çok küçük rakamlar. Ama hızla büyüme içerisindeyiz.
Bireysel Emeklilik fonları veya diğer yatırım fonlarının sektöre yatırım veya ortaklıklar açısından ilgisi nasıl?
Tabi fonlar girmeyince değerlemeler de düşük oluyor, gelişmekte olan piyasaların endeksine göre bizim varlıklarımız olması gerekenin yarı değerinde çünkü risk primi CDS'leri yüksek, hala 300'ün üzerinde.
Biz daha henüz yeterli güveni veremiyoruz piyasalara Türkiye olarak ve Türkiye sermaye piyasası olarak yurtdışına yeterli güveni verebilmiş değiliz. Ama önümüzdeki dönemden umutluyum ben bu muhakkak normalleşecektir. Bana göre hak etmediği bir yerde. Türkiye maalesef 2018'in o yarattığı olumsuz algıyı henüz daha atlatamadı.
Ama önümüzdeki aylarda bir normalleşme olacaktır ve eskisi gibi büyük fonlar da girecektir. Sermaye piyasalarımızdaki değerlerde yükselecektir.
Deprem Sigortası'nda performans nasıl?
Bugün 9 milyon poliçeye geldik esasında, mal varlıklarının dışında Türkiye ekonomisi için büyük bir risk bu. Zorunlu deprem sigortasında varılan nokta yüzde 50.
2020 ekonomik beklentilerinizi alalım lütfen?
Bu planlanan hızlı büyümenin makro dengelerde bir kırılganlık yaratması, cari açıkta beklenenden fazla bir cari açık, enflasyonda bir hareketlenme yaratmamasını diliyoruz. Yarattığı takdirde frene basılması gerektiğini düşünüyoruz. Özel sektörün döviz açık pozisyonu 180 milyar doların üzerinde bu önemli bir risktir. Hanehalkının borçluluk oranı düşüktür bu olumlu bir şeydir. Bankacılık sistemimiz sağlam. Ertelenmiş bir talep var ve 2020'de bunun olumlu etkilerini göreceğiz. Avrupa da daraldığı için ihracatımız pek büyümüyor o yüzden iç taleple büyümek zorundayız. Tabi bir de Türkiye'nin yapısal reformlarını yapması lazım.