ILO Türkiye Temsilcisi Numan Özcan, koronavirüs salgının emek piyasasında 2008'deki krizden 4 kat daha fazla etkiler yarattığını belirtti.

Özcan salgının emek piyasasını nasıl etkilerini Bloomberg HT'ye değerlendirdi.

Yaşanan salgın ile 1930’lardaki Büyük Buhran'dan sonraki en büyük iş piyasası krizinin yaşandığını ve salgının 2008 yılında yaşanan krizin 4 katından daha büyük etkiye sebep olduğunu belirtten Özcan, bu yüzden yüzde 8,8 oranında iş saatlerinde kayıp yaşandığını bunun da 255 milyon iş kaybı demek olduğunu söyledi.

Özcan sözlerine şöyle devam etti: Bu kayıpların bir kısmı insanların işsiz kalması ile olurken, diğer kısmı ise iş saatlerindeki azalma ile oldu. Bu istihdam kayıplarının sadece 3’te 1’i işsizlikle sonuçlandı. Yani sadece 33 milyon kişi kendini işsiz olarak ifade etti. Geri kalan yüzde 70’i iş gücü piyasasının dışına çıktı. Benzer durum Türkiye’de iş piyasalarında da yaşandı. İnsanlar "Kovid döneminde nasıl oluyor da işsizlik düşüyor?” diye soruyorlar. Aslında istihdam kayıpları yaşansa bile insanlar iş aramaktan vazgeçiyorlar ve vazgeçtikleri için de işsiz sayılmıyorlar

Yaşanan diğer bir kaybın da gelir kaybı olduğunu belirten Özcan, "Gelir kaybı 3,7 trilyon dolara ulaştı. Bu da küresel GSYH’nin yüzde 4,4’üne denk geliyor. Bu milyonlarca insanın yoksulluğa düşmesi demek" dedi.

Türkiye özelinde ise, Nisan ve Mayıs ayları en çok etkilenilen aylar olduğunu söyleyen Özcan, "850 milyon saat iş kaybı oldu ve ekonomik aktivitenin yüzde 35 oranında düştüğüne şahit olduk. 10 milyon tam zamanlı iş kaybına denk geliyor. Mayıs ayından sonra bir toparlanmaya şahit olduk. Ekim’e kadar devam etti ama ancak Kasım ayı ile birlikte iş kayıpları da arttı. Şubat ayı itibari ile tahminimiz yüzde 15 civarında çalışılan saatlerde bir kayıp olduğu yönünde" dedi.