Advertisement
HABERLER ABONE OL

TAHSİN AKÇA

Bu yıl bahar aylarıyla birlikte kuraklığın artması, sadece tarımı değil Türkiye'nin elektrik üretiminde yerli-yabancı kaynak dengesi ve buna bağlı enerji maliyetini olumsuz etkileyebilecek boyutlara ulaştı.

Türkiye'nin elektrik üretiminde en önemli 3 kaynağı hidroelektrik santralleri, termik santraller ve doğalgaz oluşturuyor.

Ancak yılın ilk 5 ayında suya bağlı elektrik üretim kaynakları olan hidroelektrik santrallerine gelen su miktarında uzun yıllar ortalamasına göre bakıldığında da dramatik düşüşler oldu.

Türkiye'de elektrik üretilen ana havza barajlarına gelen su miktarı uzun yıllar ortalamasına göre Mayıs ayında yüzde 66, yılın ilk 5 ayında ise yüzde 50,5 oranında daha az gerçekleşti. Mayıs ayında barajlara gelen suyun uzun yıllar ortalaması 13,5 milyar metreküp iken, bu yıl 4,5 milyar metreküpte kaldı.

Aynı şekilde ilk 5 ayda barajlara uzun yıllar ortalamasında 49,1 milyar metreküp su gelirken, bu yılın 5 ayında su 24,3 milyar metreküpte kaldı. Kısacası enerji üretilen barajlara ilk 5 ayda gelen su, uzun yıllar gelen su ortalamasının bu yıl yarısı bile olmadı.

2021 Yılı Mayıs ayında gelen su, 2020'nin aynı ayında gelen sudan ise yüzde 54,1 daha az; 2021 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle 5 aylık dönemde gelen su 2020 yılının aynı döneminde gelen sudan yüzde 38,9 daha az gerçekleşti.

Elektrikte kaynak sıralaması değişti

Hidroelektrik santrallere gelen suyun azalması elektrik üretim dengesini bozacak seviyede görünüyor.

2021 Nisan ayı itibariyle lisanslı santrallarin elektrik üretiminde ilk 3 kaynak yüzde 31,10 ile hidroelektrik enerji; yüzde 28,48 ile kömür, yüzde 21,59 ile de doğalgaz olurken Mayıs’ta söz konusu oranlarda sert değişimler oldu.

Mayıs'ta lisanslı santraller elektrik üretiminde ilk 3 kaynak yüzde 29,70 ile kömür; yüzde 27,62 ile doğalgaz; yüzde 23,25 ile hidroelektrik enerji oldu.

2019'da HES'lerin payı yüzde 35 olmuştu

Normal veya bol su gelirleri olan yıllarda özellikle bahar aylarında elektrik üretiminde HES'in payı yüzde 40 - 45 seviyelerine ulaşırdı. Oysa bu yıl Mayıs'ta HES payı yüzde 25'in altında kaldı. Bol yağışlı ve bol su gelirli olan 2019 yılında ilk 5 ayda ülke toplam elektrik üretiminde HES payı yüzde 35.5 olmuştu. Bu yıl ise ilk 5 ayda ülke elektrik üretiminde HES payı ancak yüzde 21.75 gerçekleşti.

Elektrik üretiminde doğalgazın payı ilk 5 ayda yüzde 27’yi, Haziran ayı ilk 17 gününde ise yüzde 36’yı geçti. HES üretimlerindeki azalma ülke elektrik üretiminde yerli kaynak payının 2019 ve 2020’nin altına inmesine yol açtı.

Karahan: Spot fiyatları yukarı itebilir

Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Karahan, doğalgazın fiyatının daha belirgin bir parametre haline geldiğini, doğalgazın elektrik üretimindeki payı arttığı için her durumda kuraklığın spot fiyatları yukarı doğru itebileceğini söyledi.

Karahan, "Bunu da belli oranda görüyoruz zaten. Genel olarak suyun azaldığı ve talebin yükseldiği dönemlerde fiyatlara etkiyi görüyoruz. Ancak kalıcı etkiye bakıldığında buna karşı verimlilik ve talep gibi araçları hızla devreye sokmamız gerekiyor. HES'in payı azalırken doğalgazın payındaki artışın tüketiciye yansıması ise, trendin devam etmesi halinde negatif sonuçlara yol açabilir" diye konuştu.

HESİAD destek talep etti

Türkiye'nin özellikle bahar ayları ve yaz aylarında barajlardaki suyun azalmasına karşın, klimaların devreye girmesiyle artan elektrik tüketimini telafi etmek için yerli sürdürülebilir kaynaklar olan güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynakların porföydeki payını artırması gerektiğini kaydeden Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği Başkanı ve Hidroelektrik Santralleri Sanayi ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cem Özkök, her yıl 5 bin megavat güneş, 5 bin megavat da rüzgar yatırımına ihtiyaç olduğunu ifade etti.

HES üretimlerindeki azalma nedeniyle HES işletme gelirlerinin büyük ölçüde düştüğünü kaydeden Özkök, Enerji Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'na destek konusunda taleplerini ilettiklerini ifade etti.

Özkök, şöyle konuştu: "Kurak bir yıl olan 2021’de HES’lerin desteklenmesini gerekiyor. HES’lerden alınan bazı harç ve bedellerin düşürülmesi, HES sistem kullanım bedellerinde hem indirim yapılması ve hem de sistem kullanım bedeli hesabının HES’ler için daha çok üretimle orantılı olması, kurulu güce bağlı sabit bölümün düşürülmesi doğru ve adil bir uygulama olacaktır. Sistem kullanım bedeliyle ilgili bu konuda HESİAD olarak TEİAŞ’a yazılı talepte bulunuldu." Özkök ayrıca özellikle doğal gaz santrallarına sağlanan kapasite mekanizaması desteğinin kurak yıllarda tüm HES’lere de verilmesini talep ettiklerini de sözlerine ekledi.