Şimşek: 2010'u rekor büyümeyle kapattık
-
2010 yılına ait bütçe gerçekleşmelerini açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında rekor büyümeye sahip olduğunu söyledi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılında merkezi yönetim bütçe giderlerinin 293 milyar 628 milyon lira, bütçe gelirlerinin ise 254 milyar 28 milyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi uygulama sonuçlarını açıkladı.
Bakan Şimşek, 2010 yılında merkezi yönetim bütçe giderlerinin 293 milyar 628 milyon lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 245 milyar 332 milyon lira olduğunu belirtirken, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 254 milyar 28 milyon lira, genel bütçe vergi gelirlerinin de 210 milyar 532 milyon lira olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Bütçe açığının 39 milyar 600 milyon lira olduğunu kaydeden Şimşek, faiz dışı fazlanın da 8 milyar 697 milyon lira olarak gerçekleştiğini söyledi.
-AÇIK 2009'A GÖRE YÜZDE 25 AZALDI-
Merkezi yönetim bütçesinin 2009 yılında 52 milyar 761 milyon lira açık verdiğini hatırlatan Şimşek, şöyle konuştu:
''2010 yılında açık yüzde 25 oranında azalarak 39 milyar 600 milyon lira olmuştur. Aynı dönemde faiz dışı fazla geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 20 kat artarak 8 milyar 697 milyon lira olmuştur. Bu rakamlar bütçe performansımızın ne denli etkili olduğunu göstermektedir.''
-BÜTÇE AÇIĞI PROGRAM HEDEFLERİNİN ALTINDA-
Bu arada, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde başlangıçta 286 milyar 981 milyon lira harcama ve 236 milyar 794 milyon lira gelir öngörülmüştü. Bu çerçevede 2010 bütçesinde 50 milyar 187 milyon liralık bir açık olacağı belirtilmişti. Ancak, Orta Vadeli Plan hazırlıkları sırasında yapılan revizyon ile bütçe açığı 44,2 milyar lira düzeyine çekilmişti.
2010 bütçesinde çok iyi bir performans gösterildiğini belirten Maliye yetkilileri, açık rakamının 44,2 milyar liranın da altına düşmesinin beklendiğini ifade ediyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti hükümetleri dönemde gerçekleştirilen yapısal reformlar, ihtiyatlı para politikası ve mali disiplin sayesinde Türkiye'nin yüzyılın en büyük küresel krizinde kalıcı bir tahribat yaşamadığını, stres testinden güçlü bir şekilde çıktığını söyledi.
Bakan Şimşek, makro ekonomik gelişmeler ile 2010 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerini değerlendirmek üzere düzenlediği basın toplantısında, 2010'da dünya ekonomisinde güçlü bir toparlanma görüldüğünü, bunun bu yıl da devamının beklendiğini söyledi.
2011 yılında dünya ekonomilerinin yüzde 4,5 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiğini ifade eden Şimşek, Türkiye'de ise ekonomik performansın gerek dünya gerekse bölge ülkelerine oranla çok güçlü bir seyir izlediğini belirtti.
Türk ekonomisinin 2010'u, OECD ve Avrupa ülkelerine göre rekor büyümeyle kapattığını dile getiren Maliye Bakanı, ''Orta Vadeli Planda 2010'da yüzde 6,8'lik bir büyüme öngörüldü. Ama muhtemelen Türkiye bunun üzerinde büyüme rakamıyla 2010'u geride bıraktı. Piyasa beklentilerine göre bu oran yüzde 7,5 - 8,5 arasında değişiyor. Bu da OECD'nin en yüksek büyümesine tekabül ediyor. 2011'de de büyümenin güçlü seyretmesi ama 2010'a oranla daha düşük olması ihtimali yüksek'' dedi.
-''BU FAİZLERİ TÜRKİYE DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİ''-
Bakan Şimşek, 2010 yılında enflasyonun da son 42 yılın en düşük düzeyine indiğini ifade etti. Enflasyonun düşmeye devam etmesi ve hedeflenen oranlarda seyretmesinin beklendiğini kaydeden Şimşek, Hazinenin borçlanma faizinin de cumhuriyet tarihinin en düşük düzeylerine indiğine işaret etti. ''Türkiye yüzde 7'lik faizi hiç görmedi'' diyen Şimşek, bunun Türkiye ekonomisi açısından çok önemli bir kazanım olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin istihdamda da başarılı olduğunu ve yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağladığını anlatan Şimşek, bankacılık sektörünün sağlam olmasının bu performansta etkili olduğunu ifade etti.
Türkiye için en önemli riskin enerji fiyatları özellikle de uluslararası petrol fiyatlarının yüksek seyretmesinden kaynaklandığını anlatan Şimşek, bunun büyüme ve enflasyon dinamiklerini olumsuz etkilediğini söyledi. Şimşek ancak söz konusu riskin bugünkü görünüm itibariyle yönetilebilir bir risk olduğunun da altını çizdi.
-''STRES TESTİNDEN GÜÇLÜ ÇIKTIK''-
Maliye Bakanı Şimşek, Avrupa borç sorunlarıyla boğuşurken Türkiye'nin borçlarının milli gelire oranını düşüren nadir ülkelerden birisi olduğunu da ifade etti. Kamu borç stokunun milli gelire oranının 2010 yılında yüzde 40 düzeyinde olmasının beklendiğini belirten Şimşek, şöyle devam etti:
''Bunlar tesadüf değil. Hükümetimiz, yapısal reformlar, ihtiyatlı para politikası ve mali disiplin sayesinde sadece ekonominin temellerini sağlamlaştırmakla kalmamış yüzyılın en büyük krizini de iyi yönetmiştir. Türkiye bu krizde kalıcı bir tahribat yaşamamıştır. Küresel krizin Türkiye'ye kalıcı bir etkisi olmamıştır. Türkiye bu stres testinden çok güçlü çıkmıştır. Bu durum Türkiye'nin son 8 yıldır uygulamaya koyduğu yapısal reformların değerini daha açık şekilde ortaya çıkarmıştır.
Türkiye son dönemdeki doğru politikaların sonucunda yüzde 7'lerde borçlanıyor. 2002'deki koşullar devam etseydi Türkiye milli gelirini yaklaşık yüzde 15'ini faiz olarak ödemeye devam etseydi, bugün 179 milyar lira faiz ödeyecekti. Ancak 2011'de Türkiye neredeyse bunun 4'te 1'i düzeyinde bir faiz yüküne sahip.''
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, günümüzde Avrupa'da borçlar tartışılırken, Türkiye'ye ilişkin zerre kadar tereddüt bulunmadığını belirtti ve ''Türkiye'ye büyük güven var. Kredibilitemiz yüksek. Bu, kredi notumuzun önümüzdeki dönem hızlı şekilde yükseleceğinin işareti'' dedi.
Bakan Şimşek, makroekonomik gelişmeler ile 2010 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerini değerlendirmek üzere düzenlediği basın toplantısında, genel ekonomik durumun ardından Aralık ayı ve Ocak-Aralık dönemi bütçe rakamları hakkında bilgi verdi.
Aralık ayında bütçeden 37 milyar 858 milyon lira harcama yapıldığını, 21 milyar 747 milyon gelir elde edildiğini kaydeden Şimşek, Aralık'ta bütçenin 16 milyar 110 milyon lira açık verdiğini, faiz dışı açığın da 14 milyar 273 milyon lira olarak gerçekleştiğini söyledi.
Ocak-Aralık döneminde ise 293 milyar 628 milyon lira gidere karşılık, 254 milyar 28 milyon lira gelir sağlandığını belirten Şimşek, geçen yıl bütçe açığının da 39 milyar 600 milyon olduğunu bildirdi. Bütçe açığı itibarıyla hedeflenen düzeyden çok daha iyi noktada bulunulduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Bunda iki faktör var. Birincisi, 2009'da gelir artırıcı nitelikte kalıcı tedbirleri uygulamaya koyduk. Bu 2010 yılının yanısıra, sonrasında da bizi ümitli kılmaktadır. Türkiye ekonomisi, 2010'da öngörülenin çok üzerinde büyüme gösterdi. Bu da gelirlere olumlu yansıdı. İkinci husus, AK Parti döneminde 2009 yılı hariç bütün yıllarda bütçe hedeflerinde öngörülenden daha iyi performans gösterildi. Bu istisnai bir durumdur. Bunu ülkenin ihtiyacı bulunan yatırımları kısarak da yapmadık. Diğer yandan Türkiye, 2004'den bu yana seçimler yaşadı referandumlar geçirdi. Ama Türkiye, hiçbir dönem seçim ekonomisi uygulamadı. 2011'de bu şekilde davranıldı.
2010'da ekonomik büyümenin ve yürüttüğümüz çalışmaların olumlu sonuçları çerçevesinde, bütçe gelirlerinde görülen artış buna karşılık faiz giderlerindeki azalmanın neticesinde yüzde 4,9 olarak öngördüğümüz bütçe açığının GSYH'ye oranı, yıl sonunda yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. 2010'da üstelik bütçemize 15 milyar lira ilave kaynak ayırdık. Bunu altyapı yatırımlarına, eğitime, sağlığa, araştırma ve geliştirmeye harcadık. Ülkenin dört bir yanına ihtiyaç duyulan yatırımları yaptık. Eğer, bu ilave kaynağı kullanmasaydık, 2010 bütçe açığımızın GSYH'ye oranı yüzde 3,6 yerine yüzde 2,2 olacaktı.''
İktidarda bulundukları dönemde bütçe açığının GSYH'ye oranının yüzde 3,6, 1995-2002 döneminde ise yüzde 8,2 düzeyinde bulunduğunu anlatan Bakan Şimşek, ''Bu durum, iktidarlarımız döneminde takip ettiğimiz maliye politikasının ve mali disiplinin bariz sonucudur'' dedi.
-FAİZ GİDERLERİ DÜŞTÜ-
Maliye Bakanı Şimşek, mali disiplinin faiz giderlerinin GSYH'ye oranını da hızlı şekilde düşürdüğünü ifade etti.
2002'de yüzde 14,8 olan faiz giderlerinin GSYH'ye oranının 2008'de yüzde 4,4 seviyesine indiğini belirten Şimşek, bu dönemde faiz giderlerinin bütçe içindeki payını da yüzde 43,2'den yüzde 16,4'e düşürdüklerini bildirdi.
2010 bütçesinde 56 milyar 750 milyon liralık faiz gideri yer almasına karşılık, gerçekleşmenin 48 milyar 296 milyon lira olduğunu belirten Şimşek, bu dönemde öngörülenden 8 milyar 454 milyon lira daha az faiz gideri yapıldığını, tasarruf edilen tutarın da halkın hizmetine sunulduğunu kaydetti. Şimşek, 2002 yılında vergi gelirlerinin yüzde 85,7'sinin faiz giderleri için kullanıldığını, kendilerinin bu oranı da yüzde 22,9 seviyesine indirdiğini anlattı.
-NEREYE, NE VERİLDİ?-
2010 bütçesinin halkın refahına ve ülke kalkınmasına önemli katkılar sağladığını da belirten Şimşek, buna ilişkin bazı rakamları da şöyle sıraladı:
''-2010'da yatırım harcamalarımız, 2009 yılına göre yüzde 34 oranında artarak 32 milyar 643 milyon lira olarak gerçekleşti.
-KÖYDES Projesine 2009 yılına göre yüzde 164 oranında artışla, 1 milyar 550 milyon lira kaynak aktarıldı.
-Kalkınma Ajanslarına 2009'a göre yüzde 159 oranında artışla, 443 milyon lira kaynak sağlandı.
-Tarımsal destekleme ödemeleri, 2009 yılına göre, yüzde 159 oranında arttı ve 5 milyar 817 milyon lira oldu.
-Gelirden ayrılan paylar 2009 yılına göre yüzde 23 oranında artış gösterdi ve mahalli idarelere 26 milyar 359 milyon lira kaynak ayrıldı.
-Öğrencilere sağlanan burs ve harç destek ödenekleri, yüzde 29 artarak 916 milyon lira, öğrenim ve harç kredisi ödenekleri de yüzde 10 artışla 1 milyar 481 milyon lira oldu.
-Sosyal amaçlı transferlere aktarılan kaynak 1 milyar 610 milyon liraya yükseldi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonuna yüzde 25 artışla 1 milyar 949 milyon lira kaynak ayrıldı.
-Sosyal Güvenlik Kurumunun açık finansmanı için 27 milyar 69 milyon lira aktarma yapıldı.
-Özürlü eğitimi ve özürlü evde bakımına ayırdığımız kaynak, 2009 yılına göre yüzde 49 artışla 2 milyar 523 milyon lira oldu.''
-TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU-
Toplantıda ''Bugün Avrupa ülkeleri, borçları tartışıyor. Ama Türkiye'ye ilişkin zerre kadar tereddüt yok'' diyen Şimşek, Türkiye'ye büyük güven bulunduğunu ve Türkiye'nin kredibilitesinin yüksek olduğunu kaydetti. Şimşek, bu durumun Türkiye'nin kredi notunun önümüzdeki dönem hızlı bir şekilde yükseleceğinin işareti olduğunu da söyledi.
Maliye Bakanlığı olarak verginin tabana yayılmasına dönük çalışma yürüttüklerini de belirten Şimşek, ''az konuşup, daha çok performansla kendilerini göstereceklerini'' vurguladı.
2011'in genel seçim yılı olmasına rağmen bütçe açığının hedeflenen seviyenin altında kalacağını belirten Şimşek, ''Yeniden yapılandırmadan gelecek kaynaklara 2011 bütçesinde yer vermedik. Bunun 1 kuruşunu bile bütçeye koymadık. Onlar olmasa dahi bütçe açığının 2011'de öngörülen rakamın altında gerçekleşeceğine ben inanıyorum. Açığın yüzde 2'nin de (GSYH'ye oranı) altında çıkma ihtimali var diye düşünüyorum'' diye konuştu.