Advertisement
FİNANSAL TEKNOLOJİ ABONE OL

Türkiye ödeme sistemlerinin önemli ismi Mehmet Sezgin'in ABD'de Silikon Vadisi'nde kurduğu ve CEO'luğunu yaptığı fintech girişimi myGini, ABD'li ve Avrupalı bankaların radarına hızlı girmeyi başardı. Kariyerinde,  Mastercard Türkiye Ofisi'ni açan, Garanti Ödeme Sistemlerini kuran ve Bonus Card'ı yaratan isim olarak bilinen Mehmet Sezgin, 2012-2016 yılları arasında ise Garanti Bankası'nın hissedarı BBVA'nın Ödeme Sistemleri Global Başkanlığı görevinde bulunmuştu. 2016 yılında bu görevinde ayrılarak ABD'de kendi fintech girişimini kuran Sezgin, Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknolojiler programına konuk oldu. MyGini'nin Türkiye ve küresel ölçekteki bilgi birikimi ile bir altyapı geliştirdiğini ve bu altyapısı ile birinci düzey güvenlik belgesi aldığını söyleyen Sezgin, Visa ve Mastercard ile görüşmeler yaptıklarını ve bu kurumlardan bir tanesi ile myGini'nin sistemlerini çalıştıkları bankalara önermeleri üzerine bir anlaşma imzaladıklarını kaydetti.

Bu anlaşma ile birlikte bir çok yeni bankaya gitmeye başladıklarını ifade eden Sezgin, "Fintech'lerin en büyük derdi kaynaklarının sınırlı olması. Dolayısıyla bu tarz kaldıraçlara ihtiyacınız var. Bize büyük bir kapı açmış oldu" diye konuştu. Yılın ilk üç ayında Avrupa'da bir, ABD'de de üç banka ile pilot çalışmalara başlamak üzere olduklarını belirten Sezgin, koronavirüs salgının ortaya çıkması ile bankalar ile projelerin şimdilik beklemeye alındığını ifade etti. "Bizim onlara hep söylediğimiz ödemelerin plastik kartlardan mobile kayacağı ve bizim onlara çok daha fazla yardımcı olacağımız" diyen Sezgin şöyle devam etti: "Türkiye'de her banka hem kart hem de POS tarafına yatırım yapmış durumda. ABD'de ise hem karta hem POS'a yatırım yapan yok. Dolayısıyla, POS üzerinde bir deneyim yaratamıyorsunuz. Bunu biz mobile taşıdık. Mobil ödemeler arttıkça bizim avantajımıza oluyordu."

'TRENDE DÖNMEZ İSE YAZIK OLUR'

Salgın sonrası dönemde tüm dünyada mobil ve temassız ödemelerin daha da artacağının çok net görüldüğünü söyleyen Sezgin, "Dolayısıyla myGini'nin önünün de çok açık olduğunu düşünüyorum" dedi. Bu dönemde Türkiye'deki temassız harcama ve kart kullanımının trende dönmesi gerektiğinin altını çizen Sezgin, "Türkiye'de bu kadar nitelikli bankacı varsa bunu zaten döndürmeyi başarması gerekiyor. Büyün bankaların çok iyi uygulamaları var. Eğer bu fırsatı kaçırırsak yazık olur. Hem bankalar düzeyinde hem de Bankalararası Kart Merkezi'ndeki arkadaşların bunu kalıcı bir olgu haline getirmeleri lazım. Çünkü hem doğaya saygı ve kaynakları verimli kullanma da bunu gerektirir" dedi.

'SALGIN BÜTÜN BANKALARDA DİJİTALLEŞMEYE ÇOK HIZLI BİR GEÇİŞE NEDEN OLACAK'

Dijitalleşmeye geçişin önemini bildiği halde epey yavaş yapan bankalar olduğunu hatırlatan Sezgin, "Bunların başında da ABD bankaları geliyor. Koronavirüs en çok burayı hızlandıracak. ABD'de 5-6 bin tane banka var. Bunların çoğunun da alt yapısı epey kötü" dedi. Bir kaç ön önce dünyanın en büyük bankalarından biri olan JP Morgan'ın mobil bankacılık reklamları vermeye başladığını vurgulayan Sezgin,  koronavirüs salgını ile ortaya çıkan yeni dönemin bütün bankalarda dijitalleşmeye çok hızlı bir geçişe neden olacağının altını çizdi. Orta vadede bu durumun gerçekleşeceğini kaydeden Sezgin, şu anda ise bankaların önünde olan sorunun kredi geri ödemelerinde yaşanmasının beklendiğini söyledi. ABD'de işsizliğin çok yüksek seviyelere ulaşmasının beklendiğini ifade eden Sezgin, bankaların buna hazırlık yapması gerektiğini belirtti.

'TEMASSIZ ÖDEMELER HIZLANACAK, PLASTİK KARTLAR ORTADAN KALACAK'

Özellikle küçük bankaların çoğunun "Aman şu anda biz sadece kendimizi koruyalım ve hiç bir şey yapmayalım" psikoloji ile hareket etiğini vurgulayan Sezgin şöyle devam etti: "Diğer yandan mobilleşmeye ve dijitalleşmeye çok daha fazla ihtiyaçların ortaya çıktığı bir dönem.  Dolayısıyla da fintech'lerin önünde bu açıdan büyük fırsatlar var. Tabi bunu bugün için yapmak çok zor. Yani şubat ortasından bu yana net bir şekilde fintech'lerin müşterisi olan bankaların ve finansal kuruluşların epey yavaşladığınızı görüyoruz. Tabi bunun da 3-4 aylık bir süreç olacağını düşünüyorum." 3-4 ay sonra temassız ödemeler  ve dijitalleşmeye geçişin hızlanmasını fintech'lerin önünde çok daha büyük fırsatlar görüleceğini kaydeden Sezgin, "Mobil telefon ile ödemelerde çok ciddi artışlar göreceğiz. Kartların ve plastiğin ortadan kalkması ve bankaların çağrı merkezlerine gelen telefonların azalması, bunların uygulamalar üzerinden yönetilmesi gerekiyor. Bankaların çok ciddi yatırımlara ihtiyaçları var. Temassız ödemeler ve ıslak imza yerine geçecek uygulamaların önem kazacağını düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.