Soylu: Vatandaş kendi olağanüstü halini ilan ederse daha üst bir tedbire gerek olmayabilir

65 yaş üzeri vatandaşlar için sosyal destek grubu oluşturduklarını anımsatan Soylu, ihtiyaçları karşılayabilmek için ilgili kurumların iş birliğiyle örnek bir çalışma sergilendiğini söyledi.

Bakan Soylu, "Şu ana kadar 112, 155 ve 156'ya toplam gelen talep sayısı 239 bin 984. Bunun 209 bin 437'sine ulaşıldı. Geri kalan yaklaşık 30 bin olan kısmının da yüzde 90'ı bilgi amaçlı, yani 'şunu nereden temin edebilirim, ne yapabilirim...' Bunlara da 112'den, 155'ten ve 156'dan sürekli olarak cevap veriliyor." dedi.

Soylu, 65 yaş üstü vatandaşların hastalığı yayan değil, risk grubunda bulunan kesim olduğunu ifade ederek, meseleyi tahrik etmek, istismar etmek isteyenler olduğunu belirtti.

Bu kapsamda son bir hafta içerisinde sosyal medyada 1748 hesap tespit ettiklerini, bunların yüzde 65'inin terör örgütlerine müzahir olduğunu dile getiren Soylu, "Bunlar FETÖ, PKK/KCK, DHKP-C ve buna benzer tüm terör örgütlerinin aslında enfekte etmeye çalıştığı, sosyal medyada istismar oluşturmak istediği, vatandaşımızı infiale sürüklemek istediği hesaplar olarak nitelendiriliyor." ifadelerini kullandı.

Soylu, şu ana kadar bu konuda 410 kişinin yakalandığını, adli ve idari süreçlerinin devam ettiğini bildirdi.

"Anayasa Mahkemesi kısıtlayıcı tedbir getiriyor"

Tespit edemeyecekleri hesap olmadığını ifade eden Soylu, "Anayasa Mahkemesi maalesef bize bu konuda kısıtlayıcı bir tedbir daha getiriyor. Bundan sonra bu kabiliyetimiz çok fazla olmayacak yayınlandığı andan itibaren, şu ana kadar yayınlanmadı." diye konuştu.

Siber Suçlar Daire Başkanlığının suç unsuru bulduğu andan itibaren Savcılık marifetiyle bunun üzerine gidebildiğini belirten Soylu, Anayasa Mahkemesinin kararıyla bu alanın daraltıldığını, kararın yayınlanmasının ardından toplumu infiale sürükleyebilecek, yalan bir haberi hızlı şekilde engelleme kabiliyetlerinin kalmayacağını söyledi. Bakan Soylu, Anayasa Mahkemesinin kararını eleştirerek, bu kararın devleti zaafiyete uğratacağını kaydetti.

"211 bin 326 iş yeri kapatıldı"

Tedbirler kapsamında iş yerlerinin kapatılmasına ilişkin karara da değinen Soylu, "211 bin 326 iş yeri kapatıldı şu ana kadar. Yaklaşık bu meseleye uymayan, genelgeye uymayan 1542 iş yerine idari, 250 iş yerine de adli yaptırım uygulandı. Bunlarla ilgili çalışmalarımız da aynı şekilde devam etmektedir." dedi.

İş yerlerinin kapalı olmasının hareketlenmeyi bir şekilde düşürdüğünü, bütün bunları anı anına takip ettiklerini belirten Soylu, "Şehirler arası yolcu trafiğinde yüzde 83 düşüş söz konusu. Şehir içi trafik yoğunluğunda 15 Büyükşehiri baz aldık. Burada da ortalama yüzde 65 oranında bir şehir içi trafik yoğunluğunda düşme söz konusu oldu. Bunu da olumlu görüyoruz." diye konuştu.

Değerlendirmeye işe gidiş ve dönüş saatlerinin de dahil olduğunu aktaran soylu, "Toplu taşıma araçlarında yine 15 Büyükşehir bazında bir değerlendirme ortaya koyuyoruz. Burada da yüzde 65'in üzerinde bir düşüş var. Bazı illerde yüzde 75, bazı illerde yüzde 80 düşüş söz konusu." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, bu kapsamda diğer illerde yapılan çalışmaları da anlattı.

"Belki de gerek olmayabilir"

Sokağa çıkma yasağı ilan edilip edilmeyeceğine yönelik soru üzerine de Soylu, ellerindeki verilerin vatandaşların tedbirlere en üst düzeyde uyduğunu gösterdiğini söyledi.

Bakan Soylu, "Bir, iki tane daha almamız gereken tedbir var. Bu konuyu da çalışıyoruz. Bu konuyla ilgili atacağımız adımlar da var. Vatandaşlarımız eğer Sayın Bakanımızın söylediği gibi kendi olağanüstü halini ilan eder, kendi sürecini ilan ederse bu konuda daha üst bir tedbir almaya şimdilik, bunu bugün itibarıyla söylüyorum, belki de gerek olmayabilir. Ama süreç hızlı yayılır, başka bir noktaya giderse elbette ki farklı tedbirler alınması gerekebilir." dedi.

"Karantinada kimseye ayrıcalık tanımıyoruz"

Soylu, şu ana kadar yurt dışından gelen toplam 15 bin 135 kişinin karantinaya alındığını, bu kişileri umreden gelenler, yurt dışından gelen Türk vatandaşları, öğrenciler ve bazı yabancı uyruklu vatandaşların oluşturduğunu söyledi.

Bu kişiler içinde, büyükelçi dahil yurt dışında eğitim gören kaymakamlar ve kaymakam adaylarının da olduğunu ifade eden Soylu, gözetim altında olan ve bu konuda sorumluluğunu yerine getirenler ile bu yurtlarda hizmet verenlere teşekkür etti.

Karantina sürecini evinde geçirmesi gerekenlerle ilgili takip yapılıp yapılmadığına ilişkin soru üzerine ise Soylu, "Eğer tedbirlerden önce ülkeye gelmiş ama 14 günlük karantina süresine uymuyorsa bunları da yurtlarda karantina yerlerine alıyoruz. Bu konuda kimseye ayrıcalık tanımıyoruz. Daha önce yurt dışından gelen bir grupta bir kişinin testi pozitif çıkmıştı. O grubun da tamamını toplayıp gözetim altına alma talimatına kadar hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan takip ediyoruz." diye konuştu.

Bakan Soylu, İran sınırından Türkiye'ye çok sayıda kişinin girdiği iddialarının sorulması üzerine, "Bende bütün rakamlar var. Biz devlet idare ediyoruz. Elimizde olan, olmayan her şeyi kamuoyuna boca etmeye yönelik sorumsuzluk sahibi değiliz. Eğer böyle bir şey olursa, bunu ilk önce vatandaşımızla paylaşması gereken bizleriz. Son 3,5 yılım kaçak göçle mücadeleyle geçti. Van, Ağrı, Hatay sınırına ne kadar insan geldiğini açıklamaktan itina etmedim." ifadelerini kullandı.

"Süreci anı anına takip ediyoruz"

Süleyman Soylu, sokağa çıkma yasağı olup olmayacağına ilişkin bir başka soru üzerine, "Bu süreç dinamik bir süreç. Süreci anı anına takip ediyoruz. Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulu'nun ortaya koyacağı süreçler bizim için önem taşıyor. Şu ana kadar ortaya koyduğumuz tüm tedbirlere vatandaşımız en üst düzeyde uyuyor. Bu bizim için oldukça iyi bir nokta. Sokağa çıkma yasağından önce önereceğimiz tedbirler var, buna çalışıyoruz." cevabını verdi.

Maske üreticileriyle yapılan görüşmelere ilişkin, Soylu şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığımız gelecek süreci öngörerek birtakım tedbirler almamızı ifade ettiğinde, biz tüm maske üreticilerinin fabrikalarına ilgili birimlerimizle gittik. Sağlık Bakanlığı ile sözleşme yapmaları gerektiğini söyledik. Bu sürece uymayan olursa ellerindeki mallara el koyma ve fabrikalarına el koyma yetkimiz olduğunu değerlendirdik. Şu ana kadar Sağlık Bakanlığımızla 60 üretici sözleşme yaptı. Bu bizim için iyi bir süreç.

Sağlık Bakanlığı ile sözleşme yapmayan olursa bu süreci affetmeden yapabilme kabiliyetine sahibiz. Valilere, bu fabrikaları kimin yönetebileceğini kafanızda netleştirin, böyle bir şey olursa bu süreci gerçekleştireceğiz talimatını verdim. Fahiş fiyat ve stoklarla ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Şu ana kadar 66 ayrı ürünle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Niteliksiz ürün, fahiş fiyat ve karaborsacılık yapanların tepesindeyiz."

AA