Advertisement

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink, 2012 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde yarın Azerbaycan ile yapacakları son maçla ilgili olarak, ''Azerbaycan'a karşı kendi evimizde kazanamıyorsak Euro 2012 finallerine gitmeyi hak etmiyoruz demektir'' dedi.

Hollandalı teknik adam, yarınki maç öncesi Swissotel'de düzenlenen basın toplantısında karşılaşmayla ilgili değerlendirmeler yaptı.

Azerbaycan Milli Takımı'na saygı duyduklarını ancak, Türkiye'nin kendi evinde yapacağı bir maçta Azerbaycan karşısında mutlaka kazanması gerektiğini ifade eden Hiddink, şunları kaydetti:

''Yarın eleme grubunda son maçı oynayacağız. Bir yıl önce başladığımız zaman mücadelede en büyük rakiplerimizin Belçika, Avusturya ve Almanya olduğu söylemiştik. Zorlu bir mücadele olacaktı, bunu da gördük. Mücadele sonucunda birinci olamıyorsak finallere gitmek için diğer yöntem 2. olmaktı. Biz de bunu yakalamak üzereyiz. Rakibimize saygımız olmasına rağmen, Azerbaycan gibi rakiple ekiple evimizde oynadığımız zaman bu karşılaşmayı kazanmalıyız. Bu karşılaşmayı kazanamıyorsak o zaman Euro 2012 finallerine gitmeyi hak etmiyoruz demektir.''

Türkiye'nin, play-off şansı için çok önemli olan Almanya-Belçika maçını da değerlendiren Guus Hiddink, ''Almanya'nın Belçika ile yaptığı maçların istatistiğine baktığımız zaman ve şu andaki Almanya'nın oynadığı maçlara baktığımız zaman, Almanya'nın Belçika'ya puan kaybetmeyeceğini düşünüyorum'' dedi.

Hiddink, milli takımda sakatlığı bulunan kaleci Volkan Demirel'in kadrodan çıkarılmasının ardından diğer bütün futbolcuların oynayabilecek durumda olduğunu bildirdi.

Hollandalı teknik adam, basın toplantısında daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink, 2012 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde yaptıkları karşılaşmalarda inişli çıkışlı bir grafik çizdiklerini söyledi.

Hollandalı teknik adam, milli futbolcu Mehmet Topal ile birlikte Swissotel'de düzenlediği toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

A Milli Takım'ın gruplarda bugüne kadar yaptığı karşılaşmalardaki performansıyla ilgili bir soru üzerine Hollandalı teknik adam, ''Öncelikle eleme grubu maçları daha bitmedi ama analiz yaptığımız zaman, inişli çıkışlı bir grafik çizdiğimizi söyleyebiliriz'' dedi.

Hiddink, grupta birkaç deplasman maçında sorun yaşadıklarını, taktiksel disiplin konusunda eksikliklerinin göze çarptığını belirterek, şunları kaydetti:

''Örneğin kazanabileceğimiz Azerbaycan maçını kazanamadık. Korner atışından gol geldi. O maçta yeterince fırsatta yaratamamıştık. İniş olarak tabir edilebilecek bir maçtı bu. Genel olarak analiz yaptığımızda değişim geçiren, gençleşen bir takımdan bahsedebiliriz. Deneyimli oyuncularımızı tuttuk, gerek Türkiye içinden, gerekse de dışından genç oyuncuları kadromuza kattık. Oyun tarzımız açısından baktığımız zaman bu takımın iyi işler yapabildiğini özellikle Almanya maçından sonra üç kez gördük. İyi futbol oynayabileceğimizi gördük.''

Takımdaki sorunun devamlılıktan öte, oyuncuların taktiksel disiplini muhafaza edememesi olduğunu dile getiren Hiddink, şöyle devam etti:

''Yapacaklarını doğru yapmaları gerekiyor. Ne yapacaklarını doğru şekilde sahada göstermeleri gerekiyor. Çoğu kez kafamız başka şeylere gidiyor, kaybediyoruz. Topla oynadığımız zaman zaten işimizi yapıyoruz ama topsuz zamanda bazen söylenenleri unutuyoruz. Örneğin Azerbaycan maçında taktik organizasyondan kopan oyuncularımızın organizasyonel manada yarattıkları sıkıntıdan dolayı golü yemiştik. Güvensiz bir oyun ortaya çıkmıştı. Oyun oynarken, yeterince fırsat yaratıyoruz, gol şansına giriyoruz ancak bunları gole çevirmek konusunda oranımız oldukça düşük. Örneğin Almanya gibi rakipler 3 fırsat yakalıyorlarsa bunların 2 tanesini gole çeviriyorlar. Oyuncularımızın maçlardaki arzusuna baktığımız zaman hepsi arzulu, hatta bazen haddinden fazla arzulu. Öyle ki, bazı maçlarda esas görevlerini yapmalarını unutturacak kadar arzulu olabildiler.''

-''Oyuncularımız kendilerine verilen görevi yapmaları gerekir, daha fazlasını değil''-



Teknik direktör Guus Hiddink, A Milli Takım oyuncularının sadece kendilerine verilen görevleri yapmaları gerektiğini söyledi.

Takımın esas sorumlusunun kendisi olduğunu vurgulayan Hiddink, oyuncularla yaptıkları toplantılarda onlara yapmaları gerekenleri anlattıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Bence ekibimiz gayet güzel iş yapıyor. Çünkü vereceğimiz taktiği, duran toplarda yapacağımız işi defalarca kontrol ediyoruz. Bunun pratiğe geçirilmesi için de antrenmanlarda gayet güzel deniyoruz. Ancak bir kez duygular düşüncelerin ötesine geçtiği zaman oyuncular organizasyonda yapmaları gereken görevleri bazen unutuyorlar. Bunu sık sık tekrarlıyorlarsa o zaman oyuncuları tabii ki değiştiriyoruz.

Oyuncularımızın aslında daha fazla şey yapmaktan ziyade, daha az şeyler yapmaları gerekiyor. Kendilerine verilen görevleri yapmaları gerekiyor, daha fazlasını yapmamaları gerekiyor. Örneğin korner atışlarında herkes gerektiği gibi pozisyon alırsa, onlara anlattığınız gibi görevlerini yaparsa tabii ki bu atışlardan daha başarılı çıkarsınız. Tekrar söylersek, oyuncular bu hatalarından bir şey öğrenmiyorsa, tekrar tekrar bu hataları yapıyorsa o zaman başka oyunculara şans veriyoruz. Bunu da yaptık. Duyguları da eleştirmek oldukça güçtür. Biraz bizim yapımızdan kaynaklanıyor.''

-''Arda çok saygılı bir kişi''-

Guus Hiddink, Arda Turan'ın çok saygılı bir futbolcu olduğunu ve takım içinde iyi bir atmosfer yarattığını belirtti.

Almanya maçında değiştirdiği yıldız futbolcunun kendisine saygısızlık yapıp yapmadığıyla ilgili bir soruyu Hiddink şöyle cevaplandırdı:

''Karşılaşma 2-0 olduktan sonra artık daha fazla risk almak istemedim kilit rol oynayan oyuncularımızla ilgili olarak. Bu yüzden de onu değiştirdim. Benim yanıma yaklaştığı zaman İspanyolca olarak 'Sana ihtiyacım var Azerbaycan karşılaşmasında' dedim. Bunu İspanyolca söyledim, çünkü onun da bir an önce İspanyolca'yı öğrenmesi gerekiyor. Bir oyuncunun her zaman güler yüzlü olması gerekmiyor sahadan çıktığı zaman. Ben gerçek duyguları, gerçek ifadeleri görmekten hoşlanan birisiyim. Saygısızlık yapıp yapmadığını ona sorsanız daha iyi olur. Benim görüşüm, normal bir hoca-oyuncu ilişkisi içerisinde bir olay gelişti. Ayrıca Arda çok saygılı bir kişi. Sadece benim şahsıma değil, hem yardımcılarıma, hem de diğer bütün oyunculara karşı da çok saygılı. Takım içinde yarattığı atmosfer gerçekten çok iyi. Sadece kendini düşünen genç bir yıldız oyuncu değil aynı zamanda başkalarını da düşünen bir futbolcu. Bu yüzden yıldız futbolcuya iyi bir örnek kendisi.''

-Aldığı ücret-

Bir basın mensubunun, ''Aldığınız paranın karşılığını verdiğinize inanıyor musunuz acaba, vicdanınız rahat mı?'' şeklindeki sorusu üzerine Hiddink, şunları kaydetti:

''Örneğin Mehmet Topal geçen hafta Valencia'da sakattı ve takımının karşılaşmasında oynamadı ama sanırım ücretini almıştır. Buradan hareketle, 'Sakat olduğun dönemde oynamıyorsun, paranı almıyorsun mu?' diyecektik. O yüzden çok farklı ödüllendirme sistemleri var. Herkes için geçerli bu, sizin için de geçerli. Mesela siz kötü bir haber yazsanız, müdürünüz size 'Kötü haber yazdın, ben senin parandan kestim ve ya bunu ödemiyorum' mu diyor? Ülkeler ve kulüpler arasında federasyonlar arasında oyuncular ve teknik adamlar arasında anlaşma yapıldığı zaman şartlarda anlaşılır, bunlar da yerine getirilir. Maalesef futbolda her türlü maçı kazanmanız garanti değil. Benim için de bu geçerli. Örneğin Almanya maçını galip bitirseydik veya berabere kalsaydık paranı ödeyeceğiz ama yenildin paranı mı keseceğiz. Bu da sistem ama ödüllendirme her yerde çok farklı şekilde oluyor. Biz Mahmut Özgener ile sözleşme imzaladığımız zaman şartlarda anlaşmıştık. Anlaşmayı yaptığı zaman her iki taraf da bu tür yükümlülüklerini yerine getirmeli.''

Azerbaycan maçında alınabilecek olası bir başarısızlık sonucunda istifa etmeyi ya da opsiyonunu kullanmamayı düşünüp düşünmediği sorulan Hiddink, ''Ben açıkçası bu opsiyonu hiç düşünmedim. Çünkü bu takımın Azeybancan'ı karşı takılacağını hiç tahmin etmiyorum. Tabi teorik olarak böyle bir şey mümkün ama tahmin etmiyorum. Böyle bir şey olursa tekrardan düşünürüz'' dedi.

-''Azerbaycan maçı kadrosunda bazı değişiklikler düşünüyorum''-

Hiddink, Azerbaycan ile yarın yapacakları karşılaşmanın kadrosunda bazı değişiklikler düşündüğünü dile getirdi.

Almanya ile yaptıkları karşılaşmada rakibin 4 tane tehlikeli forvet oyuncusu olduğu için ona göre bir kadro kurduklarını anlatan Hiddink, ''Azerbaycan maçında bazı farklı oyuncuları tabii ki sahaya süreceğiz. Ayrıca Mehmet Topal'a ilk 11'de oynayacağını tahmin etmeniz de güzel bir ayrıntı. Almanya maçında orta saha konusunda bir sıkıntımız vardı. Mehmet Topal sakatlığı nedeniyle oynayamadı. Birkaç gün düzgün antrenman yapabildi. Emre'yi de sakatlığı nedeniyle kullanamadık. Selçuk Şahin'i aday kadrodan çıkardık. Şu anda orta saha anlamındaki oyuncularımız gün geçtikçe daha hazır hale geliyorlar'' diye konuştu.

Hollandalı teknik adam, milli takımın pozisyona girme konusunda sıkıntı çekmediğini, ancak pozisyonları gole çevirme konusundaki yüzdesinin düşük olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Diğer takımlara baktığınız zaman daha iyi son vuruşları yapan ileri uç elemanları var. Bizim attığımız gollere baktığımız zaman bu gollerin hiçbirisi kolay şekilde atılmış goller değil. Hepsi büyük bir mücadele sonucu atılmış goller. Bu noktada Burak'ı da övmeliyim. Çünkü her zaman savaşarak, mücadele ederek bu golleri kaydetti. İleri uç anlamında biraz da Burak'ın yaratıcılığıyla limitliyiz. İsterdim ki sadece bir oyuncunun yaratıcılığına kalmayalım, daha fazla oyuncular olsun. Normalde hocalar pozisyona girememekten, yeterince fırsat yakalamaktan endişe ederler ama bizde sorun yaratılan fırsatların gole çevrilememesi hususunda. Ceza alanı içerisinde daha net vuruşlar yapıp gole çevirmemiz lazım.''

-''Pişman değilim''-

Guus Hiddink, A Milli Takım'ın başına geçtiği için hiçbir pişmanlık duymadığını, geride kalan süre içerisinde zevkle çalıştığını ifade etti.

''Kariyeriniz göz önüne alındığında gelinen nokta itibariyle keşke Türkiye'nin teklifini kabul etmeseydim diyor musunuz? '' sorusu üzerine Hiddink, ''Kesinlikle hiç pişmanlık duymuyorum. Geride kalan 14 ayda son derece zevkle çalıştım. Değiştirdiğimiz oyuncular oldu, yenilediğimiz oyuncular oldu. Şu anda kadromuzda bulunan oyuncularla da gayet zevkle çalıştım. Benim tabi üzüldüğüm nokta şu, oyuncularla çok daha fazla bir araya gelmek isterdim. Onlarla daha fazla zaman geçirmek isterdim. O zaman takım toplantılarında ve idmanlarda yaptığımız çalışmaların sahaya yansımasının çok daha farklı şekilde olacağını düşünüyorum. Yani şu andaki durum ile Mahmut Özgener döneminde yapmış olduğumuz anlaşma dönemi arasında hiçbir fark yok. Duygularım aynı'' ifadelerini kullandı.

Futbol Federasyonu'nun yeni yönetimi ile olan ilişkilerinin son derece normal olduğunu bildiren Hollandalı teknik adam, ''Mahmut Özgener döneminde bizim kontağımız haftalık şekilde vardı. Haftalık şekilde Mahmut Bey ile görüşüyorduk. Futbol Federasyonu'nda değişim oldu, yeni yönetim geldi. Ancak ilişkiler yine gayet saygılı bir çerçevede yürüyor. Şunu unutmamız gerekiyor ki yeni yönetimin de karşılaştığı çok büyük sorunlar var. Odaklanması gereken çok büyük sorunları var Türk futbolunun. Ama tabii ki ilişkilerimiz son derece direkt ve normal'' dedi.

-''Sabri, alışık olmadığı bir pozisyonda oynamadı''-

Hiddink, Almanya maçında Sabri'yi orta sahada oynatmasıyla ilgili bir soru üzerine, ''Sabri, alışık olmadığı bir pozisyonda oynamadı. Çünkü orta sahada da oynayabiliyor. Bence Almanya maçının temposuna ayak uydurabilecek oyunculardan birisiydi. Çok dinamikti, yaratıcı bir tarzı vardı. Hem orta sahada hem de defansta oynayabilecek bir oyuncu. Fiziksel durumu iyiydi, hızlıydı. Bu maçın temposu için uygun bir isimdi'' dedi.

Türkiye'de daha önce çalışan önemli yabancı teknik direktörlerin şikayet ettiği Türk futbolunun sorunlarının bugün de devam ettiği belirtilerek, çözüm için neler düşündüğüyle ilgili yöneltilen bir soru üzerine Hiddink, şunları kaydetti:

''Tedavi ne olacak diye baktığınız zaman temel unsurlara gitmek lazım. Bu temel unsurlar da düzgün futbol eğitimi. 12-18 yaş arasında gençlere verilecek iyi bir altyapı eğitimiyle ve iyi bir planlamayla bu başarılabilir. Özellikle 15-16 yaş döneminde bütün kulüplerin altyapılarında bu eğitimlerin verilmesi gerekiyor. Oyuncu 22-23 yaşına geldiği zaman fazla ilerleme kaydetmesi mümkün olmuyor. Kulüp teknik direktörleriyle başkanlarının günlük sonuçlarla yaşamaktan ziyade altyapıyla ilgili yapısal düzenlemeleri yapmaları gerekiyor. Disiplin yoluyla sonuçların alınması lazım. Bunu Türkiye ligi için konuşuyorum. Türkiye liginde duygular ön planda ama kontrol, disiplin gibi unsurlarla maçı kazanmak çok önemli.''