"Takipteki kredi oranının yüzde 2,2'den 3'e çıkma potansiyeli var"
-
Fitch Ratings Türkiye Direktörü Ahmet Kılınç, Bloomberg HT'ye TCMB faiz indirim döngüsünün bankacılık sektörü üzerindeki etkilerini ve Fitch'in güncel Türkiye beklentilerini değerlendirdi.
SEVCAN ERSÖZLÜ/BLOOMBERG HT ARAŞTIRMA
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz indirim döngüsünün bankacılık sektörü üzerindeki etkilerini ve Fitch’in güncel Türkiye beklentilerini değerlendiren Bloomberg HT'ye değrelendiren Fitch Ratings Türkiye Direktörü Ahmet Kılınç, Türkiye bankalarının ücret ve komisyon gelirlerinde çok iyi performans sergilediğini söyledi.
"Takipteki kredi oranının yüzde 2,2'den 3'e çıkma potansiyeli var" diyen Kılınç'a göre, faiz indirimleri Türk bankaları üzerinde olumlu etki yaratmaya başladı; ancak bu etkinin esas olarak 2025’in son çeyreği ve 2026’nın ilk çeyreğinde belirginleşmesini bekliyor.
Kılınç'ın Bloomberg HT'in sorularına verdiği yanıtları ve yaptığı değerlendirmelerin satırbaşları şöyle:
Risk maliyetleri yüksek seviyesini koruyor ve kısa vadede yüksek kalmaya devam edecek. 2025’in ikinci çeyreğine kıyasla tablo daha iyimser olmakla birlikte, hâlâ bankaların kârlılıklarını sınırlayan temel unsur konumunda.
"Banka kârları güçlü seyredecek"
Kredi büyümesi üzerindeki regülasyon etkileri, bankaların net faiz marjı (NIM) görünümünü de şekillendiriyor. Buna karşın, ücret ve komisyon gelirleri güçlü kalmayı sürdürdü ve Fitch’e göre bu kalemler önümüzdeki dönemde de kârlılığa katkı sağlamaya devam edecek.
Fitch, banka kârlarının 2025 yılında 2024’e kıyasla daha güçlü seyredeceğini, ancak esas iyileşmenin 2026 yılında görüleceğini öngörüyor.
Sektörde takipteki kredi oranı (NPL) yüzde 2,2 seviyesinden yüzde 3 civarına yükselme potansiyeline sahip. Artışın temelinde bireysel krediler ve kredi kartı segmenti bulunuyor. Yüzde 3'e çıkması kriz değil yönetilebilir.
Bireysel NPL oranı tarihsel ortalamanın üzerinde, KOBİ tarafında artış olsa da halen ortalamanın altında seyrediyor.
Fitch, NPL artışının yönetilebilir kalacağını değerlendiriyor. Ancak KOBİ segmentindeki takibe dönüşlerin seyrini ve olası yeniden yapılandırmaları yakından izleyeceklerini vurguluyor.
Faizlerin aşağı gelmesi ve dezenflasyon sürecine yönelik beklentiler, makro istikrar görünümünün temelini oluşturuyor.
"Ana senaryo yüzde 3,5 bandında sürdürüebilir bir büyüme eğilimi"
Fitch’in ana senaryosu, yüzde 3,5 bandında sürdürülebilir bir büyüme eğilimi ve dezenflasyon sürecinin devamı yönünde.
TCMB’nin para politikası uygulamaları, kredi limitleri ve regülasyonların sektöre etkileriyle birlikte önümüzdeki dönemin ana risk faktörleri olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin en önemli avantajlarından biri, yurtdışı borçlanma araçlarındaki esneklik.Fitch, son dönemde birçok Türk bankasının sermayeye eklenebilir (AT1) tahvil ihraçlarına yöneldiğini belirtiyor.Bu ihraçlar sektör geneline yayılırken, küresel fiyatlamalardan çok iç piyasa dinamiklerinin belirleyici olduğu bir yapı öne çıkıyor.
AT1 ihraçları, Türk bankalarının sermaye tamponlarını güçlendirmesi açısından pozitif değerlendirilse de, risk primi hâlen yüksek seviyelerde seyrediyor.