Bloomberght
Bloomberg HT Haberler TBB Başkanı Çakar: Sıkılaştırma adımları kararlılıkla sürdürülüyor

TBB Başkanı Çakar: Sıkılaştırma adımları kararlılıkla sürdürülüyor

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar Merkez Bankası rezervlerinde artış görüldüğünü belirterek, "Merkez Bankası sıkılaştırma adımlarını kararlılıkla sürdürüyor. OVP ile faiz, kur, enflasyon, büyüme gibi temel ekonomik parametrelerin 3-4 yıllık sürecini göreceğiz. Tamamen kişisel kanaatim, enflasyonun istenilen seviyeye gelmesi 1 yıldan daha uzun bir süre olacak diye düşünüyorum" diye konuştu.

Giriş: 05 Eylül 2023, Salı 20:55
Güncelleme: 06 Eylül 2023, Çarşamba 00:36

Habertürk yayınına katılan Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, artık önümüzdeki dönem itibariyle enflasyona yönelik olarak net kararlı bir duruşun sözkonusu olduğunu, mücadeledeki kararlı duruşu faiz artışlarında ve kredi politikasında görülebileceğini söyledi.

Hükümetin enflasyonla mücadelesini 'net ve kararlı duruş' olarak niteleyen Çakar, "Faiz politikası araçları uygulandı, makro ihtiyatlı tedbirler yönünde kararlar alındı. Artık önümüzdeki dönem itibariyle enflasyona yönelik olarak net kararlı bir duruş sözkonusu. Biz enflasyonu yönetmediğimiz müddetçe yatırım ortamımızı sağlıklı bir şekilde yürütmek, fiyat ve finansal istikrarı sağlamamız mümkün olmayacaktır. Yatırım yapmak zorundayız. Yüksek değerli teknoloji üretimler yapmak zorundayız. Bunu ihracata çevirip cari fazla verecek veya cari açığı yönetecek seviyeye gelmeliyiz. Enflasyonla mücadele çok kararlı bir şekilde sürüyor" değerlendirmesinde bulundu.

İlk konutu almak isteyenler için herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Çakar, ikinci konutu alacak yurttaşlar için kredi almanın biraz daha zor olacağını belirtti.

Krediler boyutu itibariyle bakıldığında konut kredisi bakiyesinin 447 milyar TL olduğu bilgisini veren Çakar, "Yılbaşından bu tarafa yüzde 24 oranında kullandırılmış durumda. Ziraat Bankası olarak yüzde 26 kullandırılmıştır. Konut kredilerine ilişkin daha önce hem sıfır konutlar hem ikinci el konutlar için farklı düzenlemeler vardı. BDDK şöyle bir karar aldı; 'şahsın kendisi, eşinin ve 18 yaş altı çocuklarının üzerinde konut var ise onun ikinci konut almak istediğinde ben bunu kredilendirme sürecini zorlaştıracağım' dedi. İlk evini alanlar için teşvik edici uygulamalar sözkonusu. Şahsın köyde veya köy statüsünde olup mahalleye dönen konutu varsa bunu sistem dışına çıkarıyor. Onlar bu kapsamda değiller. Önümüzdeki süreç itibariyle ikinci konutunu almak isteyenler için hayat biraz daha zor olacak. Çünkü krediye ulaşmaları zor olacak. Ancak ilk defa konut alacak müşterilerimiz için böyle bir durum yok" diye konuştu.

"Ciddi bir akış göreceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında bir heyetin Körfez'i ziyaret etttiğini hatıratan çakar, "Orada müzakereler var. Oradan ciddi bir akışı hep beraber göreceğiz. Merkez Bankası Başkanımızın Dünya Bankası başkanıyla aynı yönetimde bulunmuşlar. Hukukları çerçevesinde çok iyi iletişimleri var. Yeşil finansman ve deprem finansmanı konusunda bir paket. Rakamı söylemeyeyim, çok önemli bir rakam" dedi.

"Kredilerde KOBİ'ler ayrılcalıklı"

10 trilyon TL kullandırıldığını bilgisin verene Çakar, yılbaşından bu tarafa sektörün kullandırdığı kredi tutarının yüzde 37 oluğu, bunun yüzde 33'ü ticari krediler olduğunu ve yüzde 28'inin de büyük işletmelere kullandırılan krediler oluşturduğunu aktardı. Kredilerde ayrıcalıklı kesimin KOBİ'ler olduğunu belirterek, "Yüzde 42'si de KOBİ'lere kullandırdığımız krediler. Yüzde 52'de bireysele kullandırdığımız kredi. Bu kredi kullandırma öyle bir şey ki, biz büyüme ve enflasyon arasındaki dengeyi kurmak zorundayız. Bir tarafta kredi vereceksiniz bu enflasyonist etki sağlamayacak. Aynı zamanda büyümeyi sağlayacak. Bazı tercihlerde bulunup, seçici alanlar oluşturup doğru politikalarla doğru zamanda hareket etmeniz lazım. Bu kredilerde bazı gruplara tabii ki ayrıcalık tanıyoruz. KOBİ'lerin payı toplam kredilerde yüzde 28'i çıktı. KOBİ'ler ekonominin belkemiğidir. Biz kredi kullandırırken politikalardan bağımsız bir pozisyon almıyoruz. Şu anda esnafa kredide hiçbir kısıt yok. Tarıma kısıt yok. İhracat kredilerinde asla kısıt yok. Yatırım kredilerinde kısıt yok. Normal dönemlerdeki gibi" ifadelerini kullandı.

Seçim sonrası fon sağlayıcılarıyla görüşme talebinde bulunduğunu aktaran Çakar, "Daha önce Türkiye piyasasından çekilmişlerdi. Şimdi 'elimizde fonları verelim' dediler. Mevcut sürece, Türkiye'nin potansiyeline ve ekonomik kararlılığına itibar ediyorlar. Borsa için şunu söyleyebilirim, son dönemlerde çok ciddi hareketlilik oldu. Şu anda 8 bin küsurlara dayandı. Geçen sene borsada 2,8 milyon kişi vardı. Şu anda 6,3 milyona çıktı. Borsada hisse senedine ciddi bir teveccüh var. Yabancı sayısına bakınca yine seçim öncesi dönemde yüzde 27 idi. Bugün itibariyle yüzde 31'lere çıktı. Onlar da hisse senedine yatırım yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

"Bütçe disiplini ile hareket edildi"

"Maliye politikası araçlarını da kullanarak enflasyonla mücadele yönünde kararlar alacağız dendi ve buna göre politikalar geliştirildi" diyen Çakar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütçe disiplini ile hareket edildi. Deprem bölgesinin milli gelire etkisi yüzde 10. Bütçede yüzde 3 etki yaratıyor. 100 milyar dolarlık ekonomi Türkiye bütçesinde. Bu yarayı saracak olan yine bizim ekonomimiz. Deprem etkisi hariç yüzde 3'ü sağlamak üzere vergi düzenlemeleri kararlarıyla yüzde 3'e geliniyor.

Faiz politikası araçları uygulandı, makro ihtiyatlı tedbirler yönünde kararlar alındı. Artık önümüzdeki dönem itibariyle enflasyona yönelik olarak net kararlı bir duruş sözkonusu. Biz enflasyonu yönetmediğimiz müddetçe yatırım ortamımızı sağlıklı bir şekilde yürütmek, fiyat ve finansal istikrarı sağlamamız mümkün olmayacaktır. Yatırım yapmak zorundayız. Yüksek değerli teknolojik üretimler yapmak zorundayız. Bunu ihracata çevirip cari fazla verecek veya cari açığı yönetecek seviyeye gelmeliyiz. Enflasyonla mücadele çok kararlı bir şekilde sürüyor. Sayın bakanın demeçlerinde bu kararlılık vurgulanıyor. Bir proje uyguluyorsanız net ve kararlı duruşunuz yoksa başarılı olma şansınız yok. Seçim sonrası döneme bakıldığında bunun olumlu sinyallerini görüyoruz.

"Rezervler artıyor"

Merkez Bankası rezervlerinde net artış görüyoruz. Borçlanma kabiliyetimizde artışlar sözkonusu, borçlanma maliyetlerimizin azaldığını görüyoruz. Bu süreç hemen yarın olacak bir süreç değil. Meşakkatli ve zaman alacak bir yol. Ama kararlı bir duruş gösterip gereğini yaptığımız zaman bunu yenmemek mümkün değil. OVP ile faiz, kur, enflasyon, büyüme gibi temel ekonomik parametrelerin 3-4 yıllık sürecini göreceğiz. Tamamen kişisel kanaatim, enflasyonun istenilen seviyeye gelmesi 1 yıldan daha uzun bir süre olacak diye düşünüyorum. Uluslararası değişkenler, turizm gelirleri, hammadde fiyatları, savaşın mahiyetine bakmak lazım. Dış ve iç etkenler bağlamında değerlendirmek lazım. Normal koşullar altında 1 yılı biraz aşan sürede bu işin makul seviyeye geleceği kanaatindeyim."

Tasarrufla yatırım birbirini dengelemiyor

Tasarrufların çok az olduğunu belirten Çakar, kök probleme bakıldığında ülkede tasarruflarla yatırımların birbirini dengelemediğini belirterek, "Maalesef tasarruflarımız az. Bu fark cari açık olarak karşımıza çıkıyor. O zaman bu dışsal şoklarla da beslendiğinde maliyet enflasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Herkesin aynı kararlılık ve fedakârlılıkla sürecin parçası olması lazım. Bir toplumsal mutabakat gerekiyor. Hem para hem maliye politikası tamamen uyum içerisinde hareket ediyor bugün itibariyle. Bunun sonuçlarını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Arzı artırmak zorundayız"

TBB Başkanı Çakar, teşvikler konusundaki görüşlerini şöyle açıkladı:

"Önümüzdeki dönem itibariyle yatırım konusunda zaten temel teşvik edici politika sözkonusu. Biz arzı artırmak zorundayız. Bunun için yatırım gerekir. Yatırım konusunda Merkez Bankası uygulaması çerçevesinde ciddi anlamda teşvik ediliyor. Biz döviz kazandırıcı işlemleri mutlaka forse etmek zorundayız. 2 hafta önce 11 bankanın katılımıyla ihracat destek paketi açıkladık. Bunun fiyatlanması dolar cinsindendi. Biz bunu 1 milyar dolar olarak belirledik. Ama 1 milyar dolarla iktifa etmek durumda değiliz. Bu akşam itibariyle toplam kullandırdığımız kredi 10,5 milyar oldu. Geçen sene 254,2 milyar dolar ihracat yaptık. İhracatımızın en büyük pazarı Euro bölgesi. 1 milyar doların üzerinde 52 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ürün yelpazemiz çok geniş. İhracatı tartışmasız forse etmek zorundayız. Kredi kısıtlaması sözkonusu olamaz."

"KKM'ler hedef sağladı"

TBB Başkanı Çakar, KKM ile ilgili soruya, "Kur Korumalı Mevduatta dönemin koşulları içerisinde kurda ciddi hareketlilik vardı. KKM rafta yer alan bir ürün. Bu sürekli devam edecek bir şey değil. Hiçbir zaman öyle bir hedefi olmadı. Bugün itibariyle KKM'ye bakıldığında 3.4 trilyon seviyesinde bir rakamdan bahsediyoruz. Yani 127 milyar dolar KKM'de. Bu mevduatın iki boyutu vardı. Müşterimizin dövizi var. Dövizi getirip TL'ye çeviriyor. Biz ona faiz oranı veriyoruz. TL'si var. Bu mevduatı getirip tekrar kura karşı korumak adına KKM'ye çeviriyor. Bugün gelinen nokta itibariyle, bilançonun kompozisyonu o zaman yüzde 30 TL, yüzde 70 yabancı paraydı. Bugün bulunduğumuz noktada KKM dahil yüzde 42 yabancı para yüzde 58 TL cinsinden dönüşmüş durumda. KKM kesinlikle öngörülen hedefi ziyadesiyle yerine getirmiştir" yanıtını verdi.