TBMM'den AB'nin yaptırım kararına tepki
-
Mecliste grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti, AB Dış İlişkiler Konsey Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nde açıklanan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz aramasını durdurmaya yönelik yaptırımları telin etti
TBMM'de grubu bulunan 4 siyasi parti, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konsey Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nde açıklanan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol, doğal gaz aramasını durdurmaya yönelik yaptırım kararını, yayımladığı bildiriyle telin etti.
TBMM Genel Kurulunda, 11. Kalkınma Planı görüşmeleri sürerken AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın imzasıyla ortak bildiri yayımlandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Muş'un okuduğu bildiride, "Bizler TBMM'de grubu bulunan siyasi partiler olarak Doğu Akdeniz bölgesi hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda, bir oldubittiye getirerek Kıbrıs Türkü'nün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası hukuk temelindeki meşru hak ve çıkarlarını görmezlikten gelme, yok sayma, hesaba katmama yönündeki tüm girişimleri, hesapları şiddetle telin ediyor, bu yönde siyaset yürüten çevrelerin politikalarına her hal ve şartta karşı olduğumuzu en açık ifade ile ortaya koyuyoruz." ifadeleri yer aldı.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nde açıklanan yaptırımların, "uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilemez" bulunduğu belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:
"Avrupa Birliği'ni bu konuda uluslararası hukuka riayet ederek adil, hakkaniyetli ve tarafsız bir tutum sergilemeye davet ediyoruz. Kıbrıs Rum tarafının tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerine yasa dışı olarak dahil ettiği uluslararası petrol şirketlerinin ve bu konuda Rum tarafına destek veren ülkelerin yürüttüğü tüm süreçler ve faaliyetlerde Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve çıkarlarını yok sayma yönündeki girişimlerin sahipleri bilmelidirler ki çabaları beyhudedir, uluslararası hukuka aykırıdır, bölgenin toplumsal ve politik gerçekliği ile derin bir çelişki içindedir. Bu anlamda devletimizin Doğu Akdeniz'de hidrokarbon arama çalışmalarını sürdürmesini doğru ve yerinde buluyoruz."
Türkiye'nin ve KKTC'nin, hiçbir baskıya boyun eğmeksizin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarını koruyacak kudrete sahip olduğunun bilinmesi gerektiği vurgulanan bildiride, "Devletimizin Doğu Akdeniz bölgesinde adalet ve hakkaniyet temelinde bir paylaşımının sağlanmasını esas alan ve bu çerçevede milletimizin hak ve menfaatlerini korumak hedefli olarak yürüttüğü her politik girişimi, aldığı her tedbiri, attığı her adımı sonuna kadar desteklediğimizi, her hal ve şartta bu ortak duruşumuzun kararlılıkla devam edeceğini aziz milletimize ve dünya kamuoyuna bildiririz." değerlendirmesine yer verildi.
"Kimse bize 'Niye petrol arıyorsun?' diyemez"
TBMM Başkanvekili Levent Gök, bildirinin okunmasının ardından yaptığı konuşmada, "Tanınmayan bir KKTC ama AB tarafından her koşulda desteklenen bir Rum tarafı gerçeğiyle karşı karşıyayız." dedi.
Kıbrıs Adası'nın denizinde, adada yaşayan 400 bine yakın Türk vatandaşı ile Kıbrıslı Türklerin garantörü olan Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatleri olduğunu belirten Gök, "Komşu olmayan ülkelerin petrol aradığı bir yerde Kıbrıslı Türklere ya da Türkiye Cumhuriyeti'ne 'Niye petrol arıyorsun?' diye kimse karışamaz. Bu, bizim en doğal hakkımızdır. Hele hele BM çerçevesinde bir planı kabul etme noktasında kararlılığını ve cesaretini gösteren bir topluma bu sözler asla söylenemez." diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, İYİ Parti Grubu olarak devletin, milletin hak ve menfaatlerini korumaya yönelik her politik girişimini, aldığı her tedbiri, attığı her adımı sonuna kadar desteklediklerini kaydetti.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, bu konuda AB'yi uluslararası hukuka riayet ederek, tarafsız bir tutum sergilemeye davet etti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya'nın sınırı olmadığı halde rant için bölgede bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye ve KKTC'nin, bunların karşısında olduğunu vurgulayan Özkoç, "Bölgede 3,5 trilyon metreküp doğalgaz, 1,7 milyar varil petrol rezervi bulunuyor. Bu emperyalist ülkeler yalnızca bunun için savaş çıkarıyorlar. Uygulanan dış politikaların dikkatli ve Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda olması açısından bir kere daha uyarıyoruz. Söz konusu Türkiye'nin çıkarıysa dünya bilmelidir ki Türkiye hangi görüşten insanlardan oluşursa oluşsun ülkesinin çıkarı için mücadeleye devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
HDP bildiriye imza atmadı
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç da ortak bildiriye imza atmama gerekçelerini açıklayarak, "Kıbrıs'ta iki toplum, Kıbrıs Türk ve Rum halkları siyasi bir uzlaşıya varmadığı sürece Kıbrıs münhasır ekonomik bölgesinde hidrokarbon arama ve sondaj projelerinin iki taraflı durdurulmasından yana" olduklarını söyledi.
Kıbrıs Adası çevresindeki tüm doğal zenginliklerin, Kıbrıs'taki Türk ve Rum halklarının ortak kaynakları olduğunu, bu kaynaklardan eş zamanlı ve birlikte yararlanılması gerektiğini ifade eden Oluç, şöyle konuştu:
"İki tarafın ortak siyasi iradesi dışındaki tüm girişimler meşruiyet tartışmasını beraberinde getirmektedir. Bu nedenle garantör devletler dahil hiçbir üçüncü taraf Kıbrıs'ta siyasi çözüm imkanlarını heba edecek bir tavır içinde bulunmamalıdır. Bölgede gerilimi tırmandırabilecek hiçbir tutumun arkasında olmayacağımızın altını çiziyor, siyasi, diplomatik, hukuki diyalog kanallarının açık tutulmasını öneriyoruz."