TCMB yılın ilk Finansal İstikrar Raporu'nu yayımladı
-
Rapora göre, finansal sıkılaşmanın aktif kalitesi üzerindeki olumsuz etkisi sınırlı düzeyde.
-
Hanehalkı borcunun milli gelire oranı düşük seviyede sürüyor
TCMB raporunda, küresel ticaret politikaları sonucunda yaşanan belirsizliklerin piyasalarda volatiliteyi artırırken yatırımları olumsuz etkilediği belirtti. Küresel ekonomi belirsizlik endeksinin pandemi dönemindeki seviyesine geri döndüğünü paylaşan TCMB, doların gelişmiş ülke para birimlerine karşı zayıfladığını ve gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faiz oranlarının yükseldiğini vurguladı.
Merkez Bankası, ticari kredi büyümesi yataya yakın seyir izlediğini, Mart ayından itibaren büyüme kompozisyonun Türk lirası lehine geliştiğini de raporunda söyledi. Sıkı para politikası duruşu, destekleyici makroihtiyati çerçeve ve ticari kredilerin büyüme sınırlarıyla uyumlu hareket ettiğine de değinen TCMB, döviz piyasalarında artan oynaklığın TL’nin ticari kredi büyümesini canlandırdığını da belirtti.
TCMB Finansal İstikrar Raporu’nda bireysel kredi büyümesi ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bireysel kredi büyümesinde bireysel kredi kartı (BKK) ve ihtiyaç kredisi belirleyici olmaya devam ederken, bireysel kredi büyümesi 2025 yılında bir miktar hız kaybetmiştir.”
Rapora göre, 2024 yılı başından bu yana konut fiyatlarının reel olarak düşmesinin, birikmiş konut talebinin ve konut kredi faizlerinde gözlenen gerilemenin, konut kredisinde yıllık büyümenin artmasında etkili oldu.
Finansal koşullardaki sıkılaşmanın aktif kalitesi üzerindeki olumsuz etkisi sınırlı düzeyde
TCMB’nin raporda değindiği bir diğer önemli nokta ise finansal sıkılaşma oldu. Banka, finansal koşullardaki sıkılaşmanın aktif kalitesi üzerindeki olumsuz etkisi sınırlı düzeyde olduğu belirtti.
Rapora göre, Türkiye’de reel sektörün finansal borçluluğundaki düşüş devam etti ancak borçluluk emsal ülke ortalamasının altında gerçekleşti. Mart ayına kadar güçlü seyreden yapancı para (YP) kredi büyümesi ile TL varlık tercihi ise reel sektörün YP açık pozisyonunu artırdı. Öte yandan, reel sektörün yurt dışından temin ettiği YP borçlarda yenileme oranları yüzde 140 seviyesinin üzerindeki yüksek seviyesini korumakta.
Hanehalkının borcunun milli gelire oranı düşük seviyede
TCMB, hanehalkı borcunun GSYH’ye oranının düşük seviyede devam ettiğini ve finansal varlık kompozisyonunda TL varlıkların arttığını açıkladı. Kişi başı borç ve gelire oranla borçluluk, kredi mevduat hesabı kullanımındaki artışa bağlı olarak ihtiyaç kredilerinde yükselirken, BKK’da geriledi.
Bankaların TL ve YP likidite tamponlarındaki güçlü görünüm devam etmekte olduğunu açıklayan TCMB, önümüzdeki dönemde uzun vadeli yurt dışı borçlanma maliyetlerinde küresel faktörlerin belirleyici olacağını raporda paylaştı.
Rapora göre, son dönemde finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin ve fonlama maliyetindeki artışın banka bilançolarına etkisinin yönetilebilir düzeyde.
Raporda bankaların kârlılığında toparlanma eğilimi gözlemlendiği de paylaşıldı. Ayrıca, bankacılık sektörünün sermaye yeterliliğinin yasal sınırların üzerinde ve uzun dönem ortalamasına yakın seyretmesi, sektörün dayanaklılığına işaret ettiğinin de altı çizildi.