Bloomberght
Bloomberg HT Enerji Temiz enerji çağında küresel enerji krizi

Temiz enerji çağında küresel enerji krizi

Uzmanlar, önümüzdeki dönemde enerji kaynaklı enflasyonun, kısıtlı kaynak sorunlarının ve ekonomik faaliyetleri etkileyici şokların kırılganlıkları da beraberinde getirebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Giriş: 06 Ekim 2021, Çarşamba 21:56
Güncelleme: 07 Ekim 2021, Perşembe 19:31

BLOOMBERG HT - ARAŞTIRMA

Son dönemde özellikle enerji maliyetlerindeki artış ve arz-tedarik noktasında yaşanan sorunların öne çıktığı görülüyor. Dünyada yenilenebilir ve çevre dostu enerji temasının yükseldiği zaman diliminde görülen bu durumun ne ilk ne de son olacağı söylenebilir.

Yaşanan olumsuz durumların üretimi ve olağan hayatı aksatmaması adına başta Çin gibi büyük ülkeler olmak üzere, devletlerin “eski usul” alışkanlıkları sürdürerek aksiyon aldıkları izleniyor. Temiz ve yenilenebilir kaynaklarla üretime geçiş kuşkusuz kolay ve hızlı olmayacak ancak özellikle stratejik önem ve büyüklükteki şirketlerin stratejilerini dinamik biçimde güncellemesi gerekiyor.

Avrupa ve İngiltere’ye bakıldığında oldukça farklı enerji kaynağı çeşitlendirmelerinin ortaya çıktığı görülüyor. Ancak son dönemde artan talep her türlü enerji kaynağına ilgiyi artırıyor. Özellikle gaz tarafında da sıkışıklığa neden olmuş durumda.

Öte yandan rüzgar ve hidro-elektrik gibi alternatiflerde de düşük üretim sorunu, iklim değişikliği ve çevresel faktörlerin etkisi ile birlikte tereddüt yaratıyor.

Özetle; Avrupa’da ve dünyada elektrik fiyatlarındaki artış, elektrik üretiminde kullanılan yakıtlardan tedarike uzanan çok yönlü bir nedenselliğe bürünürken, bunda mevcuttaki değişim süreci de önemli rol oynuyor.

Uzmanlar, değişimin gezegen ve insanlar için kaçınılmaz olduğunun altını çizerek aynı zamanda da büyük değişimlerin kırılganlıkları da beraberinde getireceği uyarısında bulunuyor.

Nüfusun giderek artması aynı zamanda ekonomik büyümenin ve tüketimin de artacağını işaret ediyor. Bu durum, giderek dijitalleşen dünyanın daha çok enerjiye ihtiyacı olacağı gerçeğini hatırlatıyor.

Enerji talebi ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar gelecekte de gündemde kalmaya devam edecek. Durumun sonuçları gelir ve servet dengesizliği, kısıtlı kaynakların bölüşümü ve ekonomik aktivitenin yavaşlaması gibi unsurlarla bileşik etkiler yaratabilir.

Dünyadaki enerji altyapısı iç içe geçmiş biçimde, bu nedenle endüstriyel tarafta herhangi bir zincirde görülebilecek aksaklıklar gıdadan teknolojiye birçok sektörü olumsuz etkileyebiliyor.

ABD petrol sondaj faaliyeti düşük seviyelerde

Endüstriyel üretimi ağırlıklı olarak kömür, gaz ve petrole dayalı olan Çin’de, devlet yenilenebilir enerjiyi teşvik etse de küresel ekonomik risklerin pandemi ile pekiştiği dönem sonrası toparlanma evresinde zorunluluktan yine kömür ve LNG’ye yöneldi.

Çin enerji talebini hangi kaynaklarla karşılıyor?

Bu durumdan kaynaklı olarak da Çin’in küresel çaptaki talebi yükseldi ve hem fiyatlar hem de başta Avrupa’nın enerji ihtiyacı gibi konular olmak üzere sorunlar baş gösterdi.

Yatırımcılar, yenilenebilir ve temiz enerji alanlarında yeni fırsatlarda büyük potansiyeller görürken finansal hareketlerin de değişime paralel yön değiştirdiği gözlemleniyor.

Ancak son dönemde yükselişe geçen rüzgar ve güneş kaynaklı üretimlerin, kömür ve gaz ölçeğinde miktarlarda tedarik edilememesi gibi dezavantajlar gelecek dönemde riskleri de beraberinde getiriyor. Riskleri bertaraf etmek için başta üretim, aktarım ve stok bulundurma üzerine çalışmalar yürütülüyor.

Daron Acemoğlu Project Syndicate’te kaleme aldığı yazısında karbon vergisi gibi uygulamaların yanına inovasyon, teşvik ve sübvansiyon gibi etmenlerin de dâhil edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Acemoğlu, pandemiden kaynaklı sorunların iktisadi çözümlerine yönelmekle birlikte iklim değişikliği gibi konuları dikkate alan “bütüncül” politikalara ve başta istihdam olmak üzere yatırımlar ve sosyal gereksinimlerin karşılanmasını mümkün kılan “radikal fikirleri” önemsemenin zorunlu olduğunu da ekliyor.