Advertisement
DÖVİZ ABONE OL

Haftaya 8,39 civarında başlayan Dolar/TL , Fed’in değişen enflasyon beklentileri ve 2023 faiz patikası sonrasında ve TCMB'nin faiz kararını takiben yüzde 1 yükseliş kaydetti ve 8,72'yi aştı.

Fed’in yayımladığı tahminlerde 2023 yılında iki adet faiz artırımı yapılması planlanırken önümüzdeki üç yıl için enflasyon beklentileri yukarı yönlü güncellendi. Böyle bir faiz artırımı takvimi ise sürecin piyasadaki bir çok aktörün beklediğinden daha erken başlayacağına işaret ediyor.

Fed açıklamaları sonrasında Brezilya reali hariç tüm gelişen ülke para birimleri hafta başına göre değer kaybederken Türk lirası perşembe günü itibariyle hafta başından bu yana en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu. Türk lirası geçen hafta ise en fazla değer kazanan gelişen ülke para birimi olmuştu.

Hafta başından bu yana yatay bir seyir izleyen 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvili faizi neredeyse 9 baz puana yakın yükselerek yüzde 1,55 seviyesine ulaşırken Bloomberg Dolar Spot Endeksi de 1.123 seviyesinden 1.140'a fırladı.

Türkiye’nin kredi temerrüt risk primi (CDS) 389 baz puan civarında seyrederken 2 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde yüzde 18,40 seviyesinde bulunuyor.

Fed 2023 sonuna kadar iki faiz artışı öngördü

Fed, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) Haziran ayı toplantısının ardından beklentilere paralel olarak federal fonlama faizini değiştirmeyerek oy birliği ile yüzde 0-0.25 aralığında sabit bıraktı.

Fed yetkilileri faizi sabit tuttu ancak 2023'ün sonuna kadar iki artış beklediklerinin sinyalini verdi ve ekonomi toparlanırken yükseliş tarihini öne çekti ve İstihdam ve enflasyonda önemli ilerleme kaydedilene kadar aylık 120 milyar dolarlık varlık alımlarına devam etme sözü verdi.

Federal Açık Piyasa Komitesi, iki günlük politika toplantısının ardından yayımladığı bildiride aşılarda kaydedilen ilerlemenin ABD'de Kovid-19'un yayılmasını azalttığını belirtirken "Bu ilerleme ve güçlü politika desteği ile ekonomik faaliyet ve istihdam göstergeleri güçlendi” ifadeleri kullanıldı. Fed, zorunlu rezervler harici rezervler üzerindeki faizi ise yüzde 0.10'dan yüzde 0.15'e yükseltti.

Enflasyon göstergelerinde beklenti yukarı yönlü revize edildi

Fed'in enflasyon için dikkate aldığı temel gösterge PCE enflasyon beklentisi de 2021 için yukarı revize edildi. Projeksiyonlara göre Mart ayında yüzde 2,4 olarak öngörülen 2021 PCE enflasyon, son projeksiyonlarda yüzde 3,4 olarak kaydedildi.

2022 için bu veriye ilişkin beklenti yüzde 2'den yüzde 2,1'e; 2023 için ise yüzde 2,1'den yüzde 2,2'ye yükseltildi. Çekirdek PCE enflasyon verisi içinde Fed 2021 beklentisini yüzde 2,2'den yüzde 3'e revize etti.

Merkez Bankası Haziran'ı da pas geçti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 19 seviyesinde sabit tuttu.

Karar metninde şu ifadeler kullanıldı:

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklemektedir. Bununla beraber, emtia fiyatlarındaki artış eğilimi, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.

Yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İkinci çeyrekte, salgın kısıtlamalarına ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın etkisiyle krediler ılımlı bir seyir izlemektedir. Bununla birlikte, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir. Emtia fiyatlarındaki yükselişe karşın, ihracattaki güçlü artış eğilimi, kredilerdeki yavaşlama, altın ithalatındaki belirgin gerileme ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasının cari işlemler dengesinde başlayan iyileşmeyi hızlandırması beklenmektedir.

Son dönemde ithalat fiyatları kaynaklı maliyet unsurlarının yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmeye başlamıştır. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, Döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.