Advertisement
ANKARA ABONE OL

Bir süredir sorun ve sancıların yaşandığı inşaat sektörü, bu defa da koronavirüs salgınının etkisi altına girmiştir. Salgının küresel anlamda hem talep hem de arz üzerinde etkili olması ve ne kadar süreceğinin bilinmemesi, genel anlamda ekonomik ve sektörel görünümde bozulmalara neden olmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışındaki inşaat projelerinde salgının etkilerine bağlı olarak yavaşlamalar olmuştur. Geçen yıl dünya ekonomisinde görülen dalgalanmalar ve bölgemizde yaşanan siyasi sıkıntılardan etkilenen yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimizde de salgının yarattığı belirsizlikler yeni ve önemli bir risk oluşturmaktadır.

Salgının ekonomide yarattığı tahribatın azaltılması amacıyla hükümetimiz çeşitli tedbirler ortaya koymaktadır. Özellikle kısa ve esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi, SGK primleri ve vergi ödemelerinin ötelenmesi gibi önlemler istihdam kapasitesi yüksek olan inşaat sektörü tarafından önemli; ancak altyapı faaliyetlerini kapsam dışında bırakması nedeniyle eksik bulunmuştur.

Salgınla ağırlaşan koşullar nedeniyle altyapı faaliyetlerinin mücbir sebep kapsamına alınması, yeni yasal düzenleme uyarınca yapılacak süre uzatımı ve fesih taleplerinin olumlu bir yaklaşımla değerlendirilip karşılanması, olumlu karşılanmayan fesih talepleri için fiyat farkı öngörülmesi ve gecikilmemesi beklenmektedir.

Finansman konularındaki teşvik nitelikli düzenlemelerin özel bankalarımızı da içine alan biçimde bir an önce uygulamaya yansımalıdır. Türkiye Bankalar Birliği’nin iş dünyasının kredi borçlarıyla ilgili taleplerine hızlı ve olumlu yanıt verilmesi konusundaki tavsiye kararının yaygın biçimde uygulanması sektöre nefes aldırabilecektir. Sektörde ödemelerin zamanında yapılması, bankaların destek ve teşvik ödemelerini hızlandırması son derece önemlidir.

Öte yandan, ülkemizdeki konut satışları ertelenen talep neticesinde Mart ayında Şubat 2020’ye göre %8,5 gerilemiştir. Salgının etkisinin Nisan ayı rakamlarında daha net görüleceğini düşünüyoruz. Konut alanında gözler daha çok orta vadede oluşacak ekonomik şartlarda olacaktır.

Yurtdışı projelerde ortaya çıkabilecek ilave maliyetlerin karşılanması ve gecikmeler için uygulanmak istenecek cezai yaptırımlara karşı konunun hükümetler düzeyindeki temaslarda gündemde olması uygun olacaktır. Ayrıca petrol fiyatlarındaki sert düşüşler yurtdışında alacak sorunlarımızı artırabilecektir. Devletimizin faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde bu çerçevede yaşanabilecek sorunlarımızda da üst düzey girişimlerle yanımızda olacağının güveni içerisindeyiz.

Diğer yandan, yakın işbirliği içinde olduğumuz Türk Eximbank tarafından, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerine yönelik olarak politik risk sigortası, teminat mektubu, kefalet bonosu ve kamu - özel işbirliği (KÖİ) projeleri gelirlerinin sigortalanması gibi enstrümanların biran önce uygulamaya konulması ihtiyacı içerisindeyiz.

Mithat YENİGÜN

TMB Başkanı