TSB Başkanı Gülen: Yılı 1,2 trilyon TL prim üretimiyle kaparız
-
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen sigorta sektörünün 2025 performansıyla gelecek dönem hedeflerini AA'ya değerlendirdi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sigorta sektörünün kasım ayı sonunda prim üretiminin 1 trilyon liranın üzerinde olduğunu belirterek, "Bu yılı 1,2 trilyon liranın üzerinde bir prim üretimiyle tamamlamış olacağız. Bu da aslında 2025'te yüzde 40'ın üzerinde bir prim büyümesine denk geliyor." dedi.
AA'ya sigorta sektörünün 2025 yılındaki performansıyla gelecek dönem hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan TSB Başkanı Gülen, 2025'in sigorta sektörü için oldukça iyi geçtiğini belirterek, bunun birkaç temel göstergeye bakarak değerlendirilebileceğini ifade etti.
Sektöre ilişkin Kasım ayı sonu prim üretimi istatistiklerini paylaşan Gülen, "1 trilyon liranın üzerinde bir prim üretimine ulaştık, böyle giderse bu yılı 1,2 trilyon liranın üzerinde bir prim üretimiyle tamamlamış olacağız. Bu da aslında 2025'te yüzde 40'ın üzerinde bir prim büyümesine denk geliyor. Enflasyonun yüzde 30'lar civarında bittiğini varsayarsak enflasyonun üzerinde bir prim büyümesiyle yılı tamamlayacağımızı gösteriyor." diye konuştu.
Gülen, enflasyonu ve döviz kurunu kontrol etmek için uygulanan programın parçası olarak 2025'in makroekonomik göstergeler açısından politika faizlerinin yüksek seyrettiği, ciddi bir reel faiz getirisinin bulunduğu bir yıl olduğunun altını çizerek, fon biriktiren bir endüstri olarak sigorta sektörünün, fonları TL varlıklara yatırarak ciddi bir mali gelir elde ettiğini dile getirdi.
Bunun da sektörün karlılığına olumlu yansıdığını aktaran Gülen, "Henüz yıl sonu kar rakamları çıkmış değil, ama 9'uncu ay sonuçlarına baktığımız zaman sermaye getirilerinin hem hayat dışı hem hayat emeklilik sektörü toplamında yüzde 40'ın üzerinde olduğunu görüyoruz." şeklinde konuştu.
Gülen, mali gelirden elde edilen karların ürünlerin fiyatlarında bir miktar rekabete sebep olduğunu anlatarak, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası sıkışan reasürans tarafında da fiyatların gevşediğini, kapasitelerin bollaştığını açıkladı.
"2030'da sigorta sektörünün GSYH'deki payının yüzde 5'e ulaşmasını bekliyoruz"
Uğur Gülen, hayat dışı ve hayat emeklilik sektörlerinin prim üretiminin yıl sonunda 30 milyar dolara ulaşacağı öngörüsünde bulunarak, bu miktarın sigorta sektörünün penetrasyon oranın yüzde 2,5'e ulaşması anlamına geldiğini kaydetti.
Bu çerçevede, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 2,5'inin sigorta sektöründen kaynaklanmasının hedefleriyle uyumlu olduğuna işaret eden Gülen, "Gitmemiz gereken bir yer var. Biz yüzde 2,5'i yeterli görmüyoruz, bunu yüzde 5'e çıkarmak istiyoruz. Umuyorum ki 2030 yılında böyle bir rakamı görmüş olacağız." dedi.
Gülen, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkede geçen yılın sonu itibarıyla yaklaşık 2,4 trilyon liralık sağlık harcaması yapıldığını anımsatarak, bu harcamaların yüzde 80'inin kamu, yüzde 17'sinin vatandaşlar, yüzde 3'ünün özel sağlık sigortaları ve munzam sandıklar tarafından yapıldığını dile getirdi.
Burada özel sağlık sigortalarının payının büyüme potansiyeline dikkati çeken Gülen, şunları söyledi:
"Yüzde 3'ü yüzde 6 yapabilsek, 2 katına çıkarabilsek, sağlık sigortacılığımız 2 katına çıkacak. Özel sağlık sigortacılığının 2 katına çıkması demek, aslında özel hastane ve özel hizmet sağlayıcıların da büyümesi anlamına gelecek. Her 1 puanlık özel sağlık sigortasındaki büyüme, kamunun bütçesinden 1 milyar dolarlık bir eksilmeye sebep olacak. Bugün yüzde 3'ü yüzde 6'ya çıkarsak, kamu harcamaları 3 milyar dolar azalmış olacak. 3 milyar dolar kamu harcamasının azalması çok büyük bir şey. Bugün TOGG'a yapılan yatırımın yaklaşık 3 milyar dolar olduğunu biliyoruz. Buradan sağlanan faydayla büyük bir üretim tesisi kurulsa, aslında ülkenin ekonomisine ne kadar büyük katkı sağlayabileceğinin en önemli göstergesi. Kamuyu azaltarak, özel sağlık harcamalarında kamuyu özel sektöre geçirerek aslında bir taşla iki kuş vurmuş olabileceğiz. Bu, enflasyonist baskıyı da azaltacaktır. Çünkü (kamu) o harcamayı yapabilmek için borçlanmak durumunda, o harcamayı yapabilmek için başka yerlerden kısmak durumunda."