Bloomberght
Bloomberg HT Haberler TÜBİSAD/Kızıltan: Teşvik, katma değeri yüksek üretime verilmeli

TÜBİSAD/Kızıltan: Teşvik, katma değeri yüksek üretime verilmeli

TÜBİSAD Başkanı Levent Kızıltan, nitelikli yabancı yatırımcıların, bir günde kuralların değiştiği ülkelerde yatırımdan kaçındığını, Avrupa'da girişimcilik ekosistemin daha geliştiği Estonya, Polonya gibi ülkelere gittiğini söyledi. TÜBİSAD Başkanı, pandemi etkisiyle de büyüyen elektronik, iletişim sektörüne rağmen şirketlerin dijital dönüşüm endeksinde geriye düştüğünü, KOBİ'lerin dönüşüm için gerekli sermayeye ulaşamadıklarını belirtti.

Giriş: 28 Nisan 2023, Cuma 17:35
Güncelleme: 28 Nisan 2023, Cuma 17:35

HANDE BERKTAN

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan, 2022 yılında 12 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan bilgi ve iletişim sektöründeki büyümenin, küçük ve orta boy işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerine aynı derecede olumlu katkıyı sağlayamadığını söyledi.

Türkiye’de şirketlerin dijital dönüşüm endeksi 2022 yılında bir önceki yıla göre 3,21’den 3,12’ye geriledi.

TÜBİSAD Başkanı, KOBİ’lerin ve katma değeri yüksek ürün geliştiren girişimcilerin yeterli fona ulaşamadıklarını ve en fazla teşvik sağlanan ülkelerden biri olmamıza karşın teşviklerin daha nitelikli üretim yapan girişimcilere verilmesi gerekliliğini vurguladı.

“Bilgi ve iletişim sektörü 2022 yılında dolar bazında yüzde 8 büyüme kaydetti”

Bilgi ve iletişim sektöründeki büyümeye ilişkin Levent Kızıltan “Bilgi ve iletişim sektörü dört yıl öncesine kadar hızlı büyüme sağlayamayan bir sektör konumundaydı. Bu sektörün içerisine girişimcilik ekosistemi girişi, teknoloji geliştirme bölgeleri ve ARGE merkezlerinin girişimcilere ve şirketlerimizi barındıran özellik kazandırması, savunma sanayi ile birlikte gelişen teknolojik donanımların geliştiriliyor olması ve pandemi ile oluşan teknoloji ekipman ihtiyacı, sektörü olumlu yönde değiştirdi. Sektör büyüme trendine girdi ve 10 milyar dolardan, 2021 yılında 12 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaştı.

2022 yılında bu büyüme devam etti ve sektörde yine dolar bazında yüzde 8 büyüme göreceğiz. Bilgi ve iletişim sektörünün pazar büyüklüğünü Mayıs ayında açıklayacağız. 2023 yılının ilk 3 ayında dövizde artış beklentisine paralel tüketicilerde talebinin erkene çekilmesi ve ihtiyaçlara bağlı olarak sektör büyümesini sürdürdü” dedi.

“Yabancı yatırımcı kuralların bir günde değiştiği ülkeye yatırımdan kaçınıyor”

Yüksek teknoloji ile üretim sağlayacak nitelikli yabancı yatırımcının, yatırım yapacağı ülkede özellikle ülke içindeki iş ve girişimcilik ekosistemine çok dikkat ettiğine belirten Kızıltan “Yabancı yatırımcı bir günden ertesi güne kuralların değişiyor olmasından dolayı rahatsız, o zaman ben buraya yatırım yapacağıma, Avrupa’da ekosistemi gelişmiş yapıları olan Estonya, Polonya gibi ülkelere yatırım yaparım diyor. Örneğin girişimcilerin emisyon primiyle aldıkları yatırımların vergilendirilmesi konusunda, para kazanılacağı zaman tabi ki vergilendirilsinler ancak asıl hikaye onların para kazanılacağı aşamada kaynağa ihtiyaçları olduğu dönem aldıkları yatırımın yani sermayenin vergilendirilmesi, işin ruhuna, doğasına aykırı. Henüz kar etmemiş yeni küçük girişimciden vergi alınmasının iş dünyasına, ekosisteme olumsuz etkileri olacaktır” dedi.

‘Kaybetmek bir yana, daha çok gencimize iyi eğitim sağlamak zorundayız”

Girişimcilik ekosistemindeki problemlere dair TÜBİSAD Başkanı Kızıltan “Temel sorun teknolojinin kullanımında istediğimiz noktaya gelememekten kaynaklanıyor. İyi şeyler geliştiriyoruz, örneğin bankacılık sektöründeki uygulamalar diğer birçok ülkeden çok önde. Bugüne geldiğimizde teknolojik dönüşüm, dalgasının eşiğindeyiz. Bugünün problemlerini adresleyecek olursak öncelikle, insan kaynağı problemimiz var. Çok daha fazla sayıda teknoloji çalışanına, iyi eğitimli gencimize ihtiyacımız var. Kaybetmek şöyle dursun, yeni teknoloji çalışanlarını geliştirmek, eğitmek zorundayız. İnsan kaynağını bugünün insan kaynağı değil geleceğin insan kaynağı olarak geliştirmeliyiz. Dünün insan kaynağı olarak yetiştirirseniz geleceğe gidemezseniz” dedi.

“İnovasyon dünyası, kapalı ortam dünyası değil”

İkinci çözülmesi gereken sorun olarak inovasyonu işaret eden TÜİSAD Başkanı “İnovasyonu yaratacak öğeleri oluşturmak lazım. İnovasyon bugünden yarına olmuyor. İnsanların zihinleri bir çerçeve içerisinde olmamalı, çok daha açık ortamlarda çalışabilecek sistemleri getirmek lazım. İnovasyon yaratacak ortamları geliştirmek gerek.

Kültürel değişim gerek. İnovasyonu yaratacak ortamları geliştirmek lazım. Bugünkü teknoloji AR-GE merkezleri yeni nesil teknolojileri geliştirmek için yeterli değil. O zaman bizim önerimiz, Türkiye tamamı itibarı ile teknoloji geliştirme bölgesi gibi düşünülmeli. İnsanlar mavi yakalı çalışanlar gibi sabah 9, akşam 6 çalışsın olmaz. Bu teknoparklardaki çalışma zorunluluğunu yönetmeliklerle, yılsonuna kadar uzattık ancak dünya örneklerinde olduğu gibi zorunluluk kaldırılmalı. Teknoparklar sadece fiziksel giriş çıkış yapılan yerler olarak görülmemeli.” diye konuştu.

“Teknoloji girişimcilerine fon sağlayacak, Türkiye Teknoloji Bankası kurulmalı”

Nitelikli fon sağlayan mekanizmaların oluşturulması gerekliliğini vurgulayan Kızıltan “Girişimlerin, KOBİ’lerin hangisi fonlanmaya ihtiyacı var dediğimizde bu doğru incelenip , yüksek katma değerli üretim yapanlar tespit edilip, fonlanmalı. Türkiye Teknoloji Bankası kurulsun. Girişim sermayesi yatırım fonları ve bu fonları oluşturan paydaşlarla beraber, Türkiye’de teknoloji geliştiren girişimcileri destekleyen bir modele evrilsin. Bugün Türkiye’de pek çok kamu kuruluşu fonlar oluşturuyor, teşvik mekanizması var.

Girişimcilik ekosistemi bu teşviklerden tam anlamıyla yararlanabiliyor mu? Bunu daha sağlıklı, çok daha nitelikli hale getirmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“İhracat modelinde güncelleme, rekabetçilik, dönüşüm şart”

TÜBİSAD Başkanı “Biz dijital dönüşümde rekabetçi olmalıyız. Gözbebeğimiz otomotiv sektörünü örnek verebiliriz. Biz yüksek teknolojili ürünler üretecek ülke haline gelmeliyiz. Biz elektrikli araçların ve yan sanayisini bugünden düşünmezsek, geri düşeriz. Tüm bunları, ekonomik programa bağlamak lazım. Bugün ihracat modeli bundan 30 yıl önce getirilen ihracat modeli. Dünya dönüşüyor, ekonomik modellemeler, ihracat modeli güncellenmeli. Üretim, ihracat modeli yüksek katma değer dönüşmeli bu da KOBİ’lerin yüksek katma değerli ürün üretimiyle sağlanabilir. KOBİ’lere bu dönüştürücü yönde destekler verilmeli. Destekler iyi tespit edilip, nitelikli üretimlere verilmeli.” açıklamasını yaptı.