Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Türkiye'de en yüksek gelire sahip grubun toplamdaki payı azaldı

Türkiye'de en yüksek gelire sahip grubun toplamdaki payı azaldı

En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,3 puan azalarak yüzde 46,3'e düşerken,en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,1 puan artarak yüzde 6,2'ye yükseldi

Giriş: 11 Eylül 2020, Cuma 10:55
Güncelleme: 11 Eylül 2020, Cuma 11:56

Türkiye'de en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,3 puan azalarak yüzde 46,3'e geriledi. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,2'ye ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.

Hane halkı kullanılabilir gelirinin, hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hane halkı büyüklüğüne bölünmesiyle elde edilen "eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine" göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2019'da bir önceki seneye kıyasla 1,3 puan azalarak yüzde 46,3 ve en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun payı da 0,1 puan artarak yüzde 6,2 oldu.

Toplumun en zengin yüzde 20'sinin gelirinin, en yoksul yüzde 20'sinin gelirine oranı 7,8'den 7,4'e düştü

- Gini katsayısı düştü

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı, 2019'da bir önceki yıla göre 0,013 puan azalışla 0,395 olarak tahmin edildi.

Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıl 2018 yılına göre yüzde 16,5 artarak 59 bin 873 liraya ulaştı.

Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 16,5 artarak 59 bin 873 lirayı buldu.

Öte yandan, Türkiye'de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri de bir önceki yıla göre yüzde 17,9 artarak 24 bin 199 liradan 28 bin 522 liraya çıktı.

Toplam eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirleri içinde en yüksek payı, yüzde 46,7 ile bir önceki yıla göre 1,8 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırada yüzde 21,9 ile 2018'e göre 1,8 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri bulunurken, bunu yüzde 17,7 ile 2018 yılına göre 1,1 puan azalan müteşebbis gelirleri izledi.

Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2018 yılına göre 0,3 puan artarak geçen yıl yüzde 22,6 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı önceki yıla göre 0,8 puan artış kaydederek yüzde 91,8 olarak gerçekleşti.

- Yıllık ortalama esas iş gelirlerinde yükseköğretim mezunları ilk sırada

Yıllık ortalama esas iş gelirleri, sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 51 bin 888 lira, lise ve dengi okul mezunlarında 34 bin 115 lira, lise altı eğitimlilerde 26 bin 833 lira, bir okul bitirmeyenlerde 18 bin 279 lira ve okuryazar olmayan fertlerde 14 bin 129 lira oldu. Yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 17,3 ile okuryazar olmayan, en düşük artış ise yüzde 8,6 ile bir okul bitirmeyen fertlerde kaydedildi.

Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde, en yüksek yıllık ortalama gelirin 37 bin 169 lira ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 21 bin 807 lira ile tarım sektöründe olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre, yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 18,9 ile inşaat sektöründe gerçekleşirken, bunu yüzde 14,8 ile tarım takip etti. Diğer taraftan hizmet sektöründe yüzde 12,5, sanayi sektöründe ise yüzde 12'lik artış kaydedildi.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 95 bin 495 lira, ücretli maaşlılarda 34 bin 286 lira, kendi hesabına çalışanlarda 27 bin 127 lira ve yevmiyelilerde 14 bin 769 lira olarak hesaplandı. Bu dönemde en yüksek artış yüzde 13,9 ile ücretli, maaşlı çalışanlarda, en düşük artış ise yüzde 8,2 ile işverenlerde oldu.

- En düşük yoksulluk oranı yükseköğretim mezunlarında

Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan (ortanca) gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı geçen yıl bir önceki yıla kıyasla 0,5 puan artarak yüzde 14,4 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı aynı dönemde 0,1 puan artarak yüzde 21,3'e yükseldi.

Tek kişilik hane halklarında yoksulluk oranı 2019'da, bir önceki yıla göre 0,4 puan azalarak yüzde 9,2, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında ise 1,5 puan artarak yine yüzde 9,2 olarak gerçekleşti. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 0,6 puan azalarak yüzde 18,2, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,9 puan artarak yüzde 13,8 oldu.

Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre, okuryazar olmayan fertlerin yüzde 26,1'i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 22,4'ü yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 13,4, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 6,9 olarak kayıtlara geçti. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,5 olarak kaydedildi ve bu grup en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup olarak kaydedildi.

- "Sürekli yoksulluk" oranı değişmedi

Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre, son yılda yoksul olan ve aynı zamanda önceki 3 yıldan en az 2'sinde yoksul olduğu belirlenen fertleri kapsayan ve 4 yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan "sürekli yoksulluk" oranı, 2019'da bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 12,7 olarak tespit edildi.

Oturulan konuta sahip olanlar 2018 yılına göre 0,2 puan azalarak 2019 yılında yüzde 58,8 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 25,6, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,3, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14,3 oldu.

Kurumsal olmayan nüfusun 39,3'ü konutunda, "izolasyondan dolayı ısınma sorunu", yüzde 36,9'u "sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri ve benzeri problemler", yüzde 26,1'i "trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar"la karşılaştı.

2019'da, bir önceki yıla göre nüfusun konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemeleri 0,7 puan artarak yüzde 71,1'e yükseldi.

Nüfusun yüzde 9,6'sına bu ödemeler yük getirmezken, yüzde 19'una çok yük getirdi.

Hanelerin yüzde 58,7'si evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 33,6'sı iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 29,7'si beklenmedik harcamaları, yüzde 19,2'si evin ısınma ihtiyacını, yüzde 56,6'sı eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.

Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumuna ilişkin hane halklarının algılarını yansıtıyor. Belirtilen 9 maddeden en az 4'ünü karşılayamayanların durumunu ifade eden "ciddi maddi yoksunluk" oranı, 2018 yılında yüzde 26,5 iken, geçen yıla ilişkin anket sonuçlarında 0,2 puan azalarak yüzde 26,3 oldu.

AA