Advertisement
FİNANSAL TEKNOLOJİ ABONE OL

SEFER YÜKSEL


Finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren Finartz’ın Kurucusu ve CEO’su Cihan Demir, finartz çatısı altında oluşturdukları yeni markalarla Türkiye’nin fintech fabrikası olmaya hazırlandıklarını söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknolojiler programına konuk olan Demir, “Finartz olarak nakitsiz toplum için inovatif çözümler üretme amacıyla çıktığımız bu yolda, Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları olarak alanında daha sofistike ekip yapıları ile devam ediyoruz” dedi.

Secureartz ile ödeme güvenliği alanında global güvenlik sertifikalı ürünlerle ödeme esnasında kullanıcıyı doğrulama 3D Secure 2 ürünlerine detaylı bir şekilde yer verdiklerini kaydeden Demir, Payartz ile de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na bağlı 6493 yasasının gereksinimlerine uygun olarak şirketlerin e-para kuruluşu veya ödeme kuruluşu olabilmek için ihtiyaç duyabilecekleri uçtan uca yazılım altyapılarını sunduklarının altını çizdi. Demir, FinartzConnect ile de fintechler ve büyük ölçekli e-ticaret şirketleri için hem ödeme hem de ödeme öncesi ve sonrası süreç operasyonlarında şirketlere ödeme geçidi ve özel (custom) proje geliştirme servisleri sunduklarını vurguladı. 2021 yılının başlarında Deloitte tarafından yüzde 2478 büyüme oranıyla Türkiye’nin en hızlı büyüyen fintech şirketi seçildiklerini belirten Demir, ülke ve dünyada bilinirliği her geçen gün artan firmaları da referansları arasına ekleyerek sektörel anlamda know-how’larını geliştirdiklerini ve bilinirliklerini arttırdıklarını kaydetti.

‘E-ticarette dijital cüzan kullanımı 2023’te yüzde 52.2’ye ulaşacak’

Yaşadığımız pandemi döneminde alışverişin dijitale daha çok entegre olması ile birlikte fiziksel para ve cüzdanın yerini elektronik para ve dijital cüzdana bırakmaya başladığını ifade eden Demir, dijital cüzdanların tek bir uygulama ile tüm tüketici ödeme bilgilerini güvenli ve kompakt bir şekilde depolayarak fiziksel bir cüzdan taşıma zorunluluğunu büyük ölçüde ortadan kaldırdığının altını çizdi. McKinsey’nin raporuna göre, 2023 yılına kadar e-ticarette dijital cüzdanların kullanım oranının yüzde 52.2’ye ulaşacağı öngörüldüğünü belirten Demir, “Diğer bir veriye göre de Avrupa’da tüketicilerin yüzde 50’sinin 2020 yılında en az bir kere dijital cüzdan kullanmış ve bu kişilerin yüzde 80’i gelecek 12 ay içerisinde dijital cüzdan kullanacağını belirtiyor. Bu artışın sebeplerinden bir tanesi pandemi ile beraber alışveriş süreçlerinde mobil cihazların daha çok kullanılır hale gelmesi ve bu şekilde alışveriş tamamlama oranlarının da artış göstermesi oldu” dedi.


‘Dijital cüzdan kullanıcı dostu bir ödeme süreci sağlıyor’


Güvenlik konusunun uzun süren adımlar sebebiyle son dönemde tüketicilerin satın alım sürecinden vazgeçmeye zorlayan bir durum haline geldiğini kaydeden Demir şöyle devam etti: “Avrupa’da faaliyet gösteren perakendecilerin yüzde 12'si (SCA) gereksinimlerinin etkisi nedeniyle alışveriş tamamlama oranlarının düştüğünü belirtiyor. Cüzdan kullanımı ile beraber güvenlik anlamında mobil cihazlarda yerleşik olarak bulunan parmak izi veya yüz tanıma sistemi gibi kimlik doğrulama önlemlerinden faydalanarak, ekstra bir 3DS doğrulama akışına ihtiyaç duyulmadan kullanıcıların doğrulanabildiği daha kullanıcı dostu bir ödeme süreci sağlanıyor. Bu sayede dijital cüzdan kullanımının retail şirketleri ve müşterileri tarafından kullanım avantajı daha da artmış oluyor. Dijital cüzdanın bu denli kullanım alanını gören işyerleri de kullanıcılarının daha pürüzsüz bir ödeme ve alışveriş deneyimine sahip olmaları adına ödeme işlemlerine yeni fonksiyonlar eklenmeye başladı. Bu gerçek göz önünde bulundurulduğunda şirketlerin, müşterilerinin güncel beklentilerine cevap verebilir nitelikte olması e-para kuruluşları sayesinde mümkün oluyor.”
Dijital cüzdanların kapalı devre ve açık devre olarak iki ana başlıkta incelenebileceğini kaydeden Demir, “Kapalı devre cüzdan, sadece firma ve bireysel müşteri arasında etkileşime izin veren bir cüzdan biçimiyken ödeme yapma, iade alma işlemi, sadakat programı ayrıcalıkları ve bireysel müşterilere yönelik hizmetleri de barındıran bir e-para ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Bireysel müşterilere satış yapan şirketlerin cüzdana ihtiyaç duymasının diğer sebepleri arasında, alışveriş yaptıkça kazandıran sadakat programlarının aktif bir şekilde yürütülebilmesi, kampanyaların duyurulması, QR kod gibi pratik ödeme yöntemlerinin kullanımı ve satın alma deneyiminin pürüzsüz bir hale getirilmesi gibi kullanıcı deneyimini zenginleştirecek özellikler yer alıyor” diye konuştu.


‘Açık devre cüzdan daha kapsamlı ödeme akışı sağlıyor’

Demir, açık devre cüzdan tarafında ise sadece firma ve bireysel müşteriler arasında sınırlı kalmayan, kapalı devre cüzdan özelliklerine ek olarak aynı zamanda kurumsal müşterilere de hizmet edebilen hem kart hem de IBAN aracılığıyla para yatırılıp çekilebilen, cüzdandan cüzdana para transferi olanağı sağlayan, kart basma özelliği sunan ve ödeme güvenliği tarafında da KYC (Know-Your-Customer) süreçlerinin yönetilebildiği çok daha kapsamlı bir ödeme akışı sağladığının altını çizdi

‘Yurtdışı partnerlik görüşmeleri yapıyoruz’

Finartz olarak Deloitte Fast 50’deki başarı sonrasında yurtiçi ve yurtdışında birçok yatırımcı ile görüşme fırsatları olduğunu kaydeden Demir, ancak bizim önceliklerinin yatırımdan ziyade ürün gamlarıın geliştirmek ve sağlamlaştırmak olduğunun altını çizdi. Yurtdışı partnerlikleri ile ilgili şu an Avustralya, Doğu Avrupa, Latin Amerika ve MENA bölgesine kadar farklı coğrafyalarda partnerlik görüşmeleri yaptıkları bilgisini veren Demir, “Laten Market, Batı Afrika’nın Finans merkezi Senegal yine ihracat potansiyelinin olduğu bölgeler arasında. Görüşmekte olduğumuz ülkelerdeki kuruluşlara bakış açımız iş birliğinden ziyade Finartz adına ürünlerimizi ait oldukları coğrafyada pazarlayan/satan partnerlere sahip olmak yönünde” dedi.