Bloomberght
Bloomberg HT Enerji UEA/Birol: Salgında ikinci dalga gelirse petrol fiyatlarında ciddi düşüşler görebiliriz

UEA/Birol: Salgında ikinci dalga gelirse petrol fiyatlarında ciddi düşüşler görebiliriz

Akıllı Para programına konuk olan Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, petrol piyasasındaki son gelişmeler ve Türkiye'nin yenilenebilir enerjide yakalayabileceği fırsatlar hakkında Bloomberg HT'nin sorularını yanıtladı

Giriş: 18 Ağustos 2020, Salı 17:43
Güncelleme: 21 Ağustos 2020, Cuma 15:48

2020 yılı Nisan ayını petrol piyasası için “Kara Nisan” olarak tanımlayan Dr. Fatih Birol, Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmesine ilk olarak piyasalardaki arz miktarını yorumladı. Petrol ve doğalgazda büyük bir arz fazlası olduğunu söyleyen Birol, üretici ülkelerin elinde piyasaların ihtiyaç duyduğundan daha fazla petrol, doğalgaz ve kömür olduğunu ifade etti.

“Petrolde arz fazlası, fiyatların yukarı gitmesini engelliyor,” diyen Birol’e göre, eğer OPEC+ ülkeleri üretimlerini kısmasaydı bugün yaşadığımız arz fazlası çok daha fazla olacaktı ve petrol fiyatları şu ankinden daha düşük olacaktı. Petrol fiyatlarının son 7 haftadır 40-45 dolar arasında küçük bir bant aralığında hareket ettiğinin altını çizen Birol, büyük bir arz fazlası olmasının fiyatların geleceği açısından önemli olduğunu belirtti.

Körfez ülkeleri, Rusya ve Nijerya gibi petrol üreticisi ülkelerin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Birol, bu ülkelerin ekonomilerinin neredeyse yüzde 90’ının petrol fiyatlarına bağlı olduğunu ve gelecekte meydana gelebilecek belli başlı siyasi ve sosyal değişimlerin, söz konusu ülkelerin geleceğini etkileyeceğini söyledi. Birol’a göre, Kovid-19 salgınında ikinci dalga riski, ülke ekonomilerindeki toparlanmanın gücü ve ABD’deki başkanlık seçimleri önümüzdeki aylarda karşımıza çıkacak üç farklı belirsizlik konusu arasında yer alıyor. Dolayısıyla bu gelişmeler büyük ölçüde petrolü ve petrole bağlı ülkelerin ekonomilerini etkileyecek.

“Kovid- 19 salgınında ikinci dalga gelirse fiyatlarda ciddi düşüşler görebiliriz”

Önümüzdeki dönem petrol fiyatları üzerindeki öngörülerini paylaşan Birol, büyük bir sürpriz olmazsa petrol fiyatlarının ciddi şekilde yukarı gitmesini beklemediğini, hatta Kovid-19 salgınında ikinci dalga gelirse petrole olan talebin azalacağını ve fiyatlarda ciddi düşüşler görebileceğimizi aktardı.

Kovid-19 salgınını ilk tecrübe eden ve kontrol altına alan Çin Halk Cumhuriyeti’nin petrol talebine de değinen Birol, geçtiğimiz aylarda petroldeki düşük fiyatlardan en iyi Çin’in faydalandığını ve o dönemde Çin’in stoklarını doldurduğunu söyledi. Ayrıca, Çin'de şu anki petrol tüketiminin Kovid-19 öncesi döneme yaklaştığını kaydeden Birol, petrol fiyatlarında yukarı yönlü bir hareket yaşanması durumunda Çin'in bu durumdan avantajlı çıkacağını belirtti.

ABD seçimleri petrol piyasalarını etkiler mi?

ABD’de sene sonuna doğru yapılacak olan başkanlık seçimlerinin petrol fiyatları üzerindeki olası etkileri üzerine yorumlarını paylaşan Birol, seçimi Cumhuriyetçilerin kazanması durumunda petrol piyasalarında fazla bir değişiklik beklemediğini, fakat Demokratlar seçilirse İran’la olan anlaşmaya geri dönülebileceğini belirtti. Bu sebeple, İran üzerindeki yaptırımların kalkması durumunda piyasaya çok kısa bir süre içerisinde günlük 2 milyon varile yakın petrol arz edebileceğini kaydeden Birol, bu durumun petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratacağını söyledi.

“Türkiye hala mevcut güneş potansiyelinin yüzde 3'ünü kullanıyor”

Türkiye’nin potansiyel oluşturan enerji alanları ve fırsatları üzerine merak edilen soruları cevaplayan Birol, Türkiye’nin yenilenebilir enerji açısından bir cennet olduğunu ve özellikle rüzgar ve güneş enerjisi açısından ülkenin büyük bir potansiyelinin olduğunu aktardı. Fakat, Türkiye’nin hala mevcut güneş potansiyelinin yüzde 3'ünü kullandığını söyleyen Birol’a göre, Türkiye eğer güneş enerjisinden elektrik üretebilirse bunu ihraç dahi edebilecek seviyeye gelebilir. Birol yapmış olduğu son değerlendirmesinde ise, ABD'de kaya petrolü yatırımlarında yüzde 60'a varan bir düşüş olduğunu belirterek, Türkiye’nin uzun vadede güneş ve rüzgar yatırımları alanında iyi bir pozisyonlama yapması gerektiğini açıkladı.