Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Haberler Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı açıldı

Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı açıldı

  • AB fonlarından destekle 6,5 Milyon Avroya mal olan Ulusal Gıda Referans Loboratuvarı açıldı

Giriş: 11 Kasım 2010, Perşembe 14:16
Güncelleme: 11 Kasım 2010, Perşembe 14:16

ANKARA (A.A) – 11.11.2010 – Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi AB değerlerinin, AB ile müzakere halinde olan Türkiye için de tatbik edilmesi gerektiğini belirtirken, ''Bir üye ülke 'benimle şu özel sorun çözülsün, ondan sonra bu olsun' diyorsa, diğer AB ülkeleri de buna sessiz kalıyorsa, onu da bizim içimize sindirmemiz çok kolay değil. Biz onun için Avrupalı dostlarımızdan Türkiye'nin bir negatif ayrımcılığa, bir diskriminasyona uğramaması konusunda destek vermesini bekliyoruz'' dedi.

Önemli bölümü AB fonlarından alınan destekle yapılan Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ''Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı''nın resmi açılışı, bugün düzenlenen törenle gerçekleştirildi.

Törende konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, açılışı yapılan laboratuvarın Türkiye'nin ilk referans laboratuvarı olduğunu ve Türkiye'de güvenilir gıda temini, kontrolü, denetimi ve sahip olunan laboratuvarın AB'nin norm ve standartlarıyla uyumlaştırılması konusunda büyük bir önem taşıdığını söyledi.

Ulusal Gıda Referans Laboratuvarının sonuçlarının AB ve diğer dünya ülkeleri tarafından kabul göreceğini vurgulayan Eker, ''Bu laboratuvar AB standartlarıyla gıda güvenliği ve denetim sistemimizi uyumlu hale getirme çabasının en somut projesidir, bunun için de önemlidir'' diye konuştu.

Söz konusu laboratuvar için çalışmalara 2005 yılında başlandığını ve AB'nin çok katkı verdiğini anlatan Eker, 6 milyon 400 bin avro maliyetle yapılan laboratuvarın yaklaşık 1,5 milyon avrosunun Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından verildiğini, kalanının da AB fonları tarafından alınan destekle temin edildiğini bildirdi.

Laboratuvarda şu anda 44'ü teknik eleman olmak üzere 60 kişinin çalıştığını, ileride bu sayının 100'e çıkacağını ifade eden Tarım Bakanı, teknik elemanların lisans, yüksek lisans ve doktora üzeri eğitim almış, üstün niteliklere sahip, donanımlı kişiler olduğunu söyledi. Laboratuvarın teçhizat ve altyapısının da çok önemli olduğunu kaydeden Eker, 30 bin metrekarelik alan üzerine kurulu laboratuvarda 4 bin metrekarelik kapalı alanı bulunduğunu, dioksin, mikotoksin analizinden, pestisit kalıntısına ve GDO analizlerine kadar birçok uygulamanın yapıldığı laboratuvarda bulunan ekipmanların da dünyada sayılı, çok özel ekipmanlar olduğunu belirtti. Eker, ''Yani muazzam bir laboratuvar. Şimdi laboratuvarın akreditasyon sürecini başlattık. Şu anda buradaki analiz yöntemlerinin geçerliliği ile ilgili işlemler sürüyor. Bunlar tamamlandığında bütün dünya tarafından kabul gören bir laboratuvar haline gelmiş olacak. Bu da Türkiye açısından çok önemli bir aşama'' diye konuştu.

-YILDA 350 BİN GIDA DENETİMİ-

Türkiye'de güvenli gıda temini konusunda yapılan çalışmalara değinen Bakan Eker, 2004 yılında Gıda Kanunu'nun çıkartıldığını ve kanun çerçevesinde çiftlikten sofraya diye tabir edilen bir gıda güvenliği zincirinin oluşturulduğunu kaydetti.

Türkiye'de 45'i özel sektörde olmak üzere 100 civarında gıda denetim laboratuvarı bulunduğunu belirten Eker, 2002 yılında 39 bin denetim yapılırken, 2009 yılında denetim sayısının 350 bine kadar çıkartıldığını, bu çerçevede zincirin bütün halkalarının denetlendiğini söyledi.

5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunun geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde çıktığını, şimdi bu kanunun uygulamasının başladığını da belirten Eker, gıda üretim yerlerinin tescilinden, denetime, gıda ithalat ve ihracat işlemlerine kadar bütün uygulamaların AB ile uyumlu hale getirildiğini bildirdi.

-KURAKLIK TEST MERKEZİ KURULUYOR-

Türkiye'de tarım sektörünün gelişmesi ve kurumsallaşması için çaba harcadıklarını söyleyen Bakan Eker, Orta Anadolu'da Kuraklık Test Merkezi'ni kurduklarını söyledi.

Dünyada kuraklığın tarım ve gıda üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsedildiğini belirten Eker, ''Muhtemel bir kuraklık bizi, bitkilerimizi nasıl etkiler. Bunun için modern ve bilimsel yöntemlerin kullanıldığı, yine evrensel standartlarda hizmet verebilecek bir kuraklık test Merkezi yaptık. Bunun resmi açılışını da bayramdan sonra yapacağız'' diye konuştu.

-'TÜRKİYE NEGATİF AYRIMCILIĞA UĞRAMASIN-

Türkiye'nin AB ile müzakere sürecini yürüten bir ülke olduğunu da dile getiren Eker, bu çerçevede 30 Haziran itibariyle gıda güvenliği faslının müzakereye açıldığını hatırlattı.

Türkiye'de gıda güvenliği konusunda getirilen standartların aslında Türkiye'nin komşusu olan AB'nin de gıda güvenliğine katkı olduğunu söyleyen Eker, şunları söyledi:

''Bizim gıda güvenliğimiz aynı zamanda AB'nin gıda güvenliğidir. Niye? Çünkü komşuyuz. Çünkü tarıma ilişkin konular sınır tanımaz. Ne kapıya gümrük hattı koymakla, ne sınıra tel örgü koymakla bu gerçek değişmez. Tarım ve tarıma ilişkin konular, gerek hayvanlar, gerek bitkiler, gerekse bütün yaratıklar sınır tanımıyor. Sınırlar kağıt üzerindedir. Dolayısıyla eğer komşunuzda hastalık varsa, sizin de hasta olma ihtimaliniz çok yüksektir. Şimdi meseleyi AB ile ilişkiler çerçevesinde aldığımızda, biz gıda güvenliği konusunda üzerimize düşeni yapıyoruz. Neye rağmen yapıyoruz. Biz kıtalar arası köprü üzerinde yaşıyoruz. Asya , Ortadoğu, Afrika gibi birbirinden çok farklı sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel duruma sahip birçok toplumla komşuyuz. Kuşkusuz bunun da bir bedeli var. Türkiye'nin doğusundan batısına hayvan hareketleri, üretimden büyük pazarlara akan doğal akış kuşkusuz beraberinde bir takım riskler de getiriyor.''

Gıda güvenliği konusunda Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını ve AB müzakereleri için gerekli olan ön şartları yerine getirdiğini vurgulayan Eker, şimdi tarım ve kırsal kalkınma ile balıkçılık fasıllarının sırada bulunduğunu söyledi. Bu fasılların da tarımdan ayrı tutulamayacağını ifade eden Eker, ''Peki madem onun bir parçası, buraya neden bir takım siyasi kriterler, kural dışı bir takım kriterler koyuyoruz. Başkalarına daha önce konmamış bir takım kriterleri koyuyoruz, bunları bizim bilmemiz lazım'' diye konuştu.

Bunun sadece Türkiye'ye yapılan bir muamele olduğunu ve Türk kamuoyunun bunu kabul edemediğini söyleyen Eker, şöyle konuştu:

''Eğer biz AB'nin değerlerinin dünyanın diğer bölgelerine taşınmasından söz ediyorsak, AB'yi böyle bir proje olarak görüyorsak, sivil demokrasi, insan haklarının, serbest piyasa ekonomisinin ve buna benzer AB'nin benimsediği değerleri benimseyip, dünyanın diğer bölgelerine yayılması konusunda bir projeden bahsediyorsak, o halde bunun uygulanması esnasında eşitlik ilkesinin, hukukun üstünlüğü ilkesinin tatbik edilmesi lazım. Bir üye ülke 'benimle şu özel sorun çözülsün, ondan sonra bu olsun' diyorsa, diğer AB ülkeleri de buna sessiz kalıyorsa, onuda bizim içimize sindirmemiz çok kolay değil. Biz onun için Avrupalı dostlarımızdan Türkiye'nin bir negatif ayrımcılığa, bir diskriminasyona uğramaması konusunda destek vermesini bekliyoruz.''

-AB TÜRKİYE DELEGASYONU BAŞKAN YARDIMCISI VARADI-

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi ise yaptığı konuşmada, AB'nin gıda güvenliği politikasının çok kapsamlı olduğunu, AB'ye katılım yolunda ilerleyen Türkiye'nin AB'nin resmi gıda kontrolünün yoluna açacak olan gıda referans laboratuvarının açılışının çok önemli olduğunu söyledi.

AB'nin katılım öncesinde kurum ve politikalarını AB'ye uyumlu hale getirme çabasında olan Türkiye'yi desteklediğini kaydeden Varadi, son 8 yılda Tarım Bakanlığının 12 projesinin desteklendiğini ve AB'nin bu alanda toplam 115 milyon avro katkı sağladığını bildirdi. Varadi, Türkiye'nin ihtiyacı olan mali ve teknik yardımın bundan sonra da verileceğini vurguladı.

Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Muzaffer Aydemir de bugün açılışı yapılan laboratuvarın Türkiye'nin gıda güvenliğinde çok önemli bir boşluğu dolduracağını kaydetti. Aydemir, ''Biz ülkemizin idealist bilim adamlarını yuvamıza şimdiden davet ediyoruz'' diye konuştu.