Advertisement
FAİZ-BONO ABONE OL

Aralarında Gökçe Çelik’in de bulunduğu Unicredit ekonomistleri, yayımladıkları bir araştırma notunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısında faizleri sabit tutmasını beklediklerini belirtti.

Gelecek aylarda yukarı yönlü enflasyon eğiliminin, üretici fiyatlarındaki artışın tüketici fiyatlarına yansımasıyla devam edeceğini belirten analistler, manşet enflasyonun Mayıs ayında yüzde 18’in üzerine çıkabileceğini söylüyor.

Bu enflasyon eğiliminin TCMB’yi 2021’in ikinci çeyreğinin sonuna kadar faizleri sabit tutmaya zorlayabileceğine değinen analistler, TCMB’nin Temmuz ayından itibaren faiz indirmeye başlayabileceğini ve sene sonunda faizi yüzde 15 seviyesine çekeceğini düşünüyor.

Daha önce yıl sonunda enflasyonun yüzde 15’e doğru azalacağını belirten kurum, TCMB'nin politika faizini beklenenden daha önce yüzde 15 seviyesine indirebileceğini dile getirmişti.

Yabancının iki haftalık çıkışı 2,4 milyar doları aştı

TCMB'deki görev değişiminin ardından ilk haftada 15 yılın en sert yabancı çıkışı yaşanırken, değişikliği takip eden ikinci haftada da yabancı yatırımcının net satış tarafında olduğu görülmüştü.

TCMB verilerine göre, 2 Nisan haftasında yabancı yatırımcılar 364 milyon dolarlık net hisse satışı yaparken, tahvil tarafındaki net satış ise 140 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Böylelikle TCMB'deki değişikliği takip eden iki haftada yabancı çıkışı 2,4 milyar doları aştı. Söz konusu görev değişikliğinin ardından ilk haftada yabancı yatırımcılar nette 1,9 milyar dolarlık varlık satışı yaparak 15 yılın en hızlı çıkışına imza atmıştı.

Fitch: TCMB başkan değişikliğiyle Türk bankaları için refinansman riski arttı

Fitch Rating, yayımladığı bir araştırma raporunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlığında yaşanan değişik sonrasında Türk bankaları için refinansman riskinin arttığını belirtmişti.

Fitch, Türk Lirası’ndaki zayıflamanın ve enflasyonun devam etmesi halinde dolarizasyonun artabileceğine işaret ederken, güvende somut bir zayıflama ya da şirketlerde nakit darlığı yaşanmasının da Döviz mevduatlarında azalmaya ya da istikrarsızlığa yol açabileceğine değinmişti.

Kasım ve Mart ayı arasındaki ortodoks ve şeffaf politikaların risk primlerini azalttığını, sermaye girişini artırdığını, refinansman risklerini azalttığını ve TL’ye değer kazandırdığını ifade eden kuruluş, TCMB başkanlığında yaşanan değişiklikle beraber politika güvenilirliğini etkilediğini ve piyasadaki oynaklığı artırdığını belirtmişti.

Fitch, bunun sonucu olarak da Türk bankaları için refinansman riskinin ve risk priminin yükseldiğini söylerken, Türk bankalarının döviz cinsinden borçlarının büyük bir kısmını oluşturan kısa vadeli borçların, piyasalardaki oynaklığa karşı, bankaları kırılgan hale getirdiğini vurgulamıştı.