Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih sondaj gemisinde gerçekleştirdiği incelemelerin ardından Karadeniz'de bulunan doğalgaz rezervinin 85 milyar metreküp artarak 405 milyar metreküpe yükseldiğini duyurdu.

Erdoğan, yapılan çalışmalar sonunda deniz tabanının altındaki kuyunun ilk iki katmanında 320 milyar metreküplük doğal gaz bulunduğunu ilk olarak 21 Ağustos'ta açıklamıştı.

Bugünkü açıklamanın ardından konunun uzmanları, bulunan doğalgaz rezervlerinin Türkiye'nin kaç yıllık ihtiyacını karşılayacağı, çıkarmak için ne kadar zaman gerektiği, ticari kullanım öncesinde karmaşık ve maliyetli bir işleme tabi tutulup tutulmayacağı, tüketici için elektrik ve doğal gaz maliyetlerine yansımasının ne kadar olacağı gibi soruları yanıtladı.

“Az veya çok fiyata yansıması mutlaka olacaktır"

Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Volkan Ediger, Türkiye’nin yıllık doğal gaz tüketimine dayanarak “bulunan rezerv sekiz dokuz yıllık tüketime denk geliyor” şeklinde hesaplamanın doğru olmadığının altını çizdi.

Yıllık üretimin tahmini olarak en fazla 10 – 15 milyar metreküp seviyesinde olacağını belirten Ediger, kabaca yirmi beş yıl kadar üretim olacağını ifade ederek, üretimin gazın ve rezervuarın özelliklerine göre değişkenlik göstereceğini ekledi. Kükürt oranına göre artırma tesisine aktarım gerekebileceğini, ancak doğalgazın petrol gibi olmadığını, çok büyük bir işleme sürecine ihtiyaç duyulmadığını belirten Ediger, tüketici fiyatlarına yansımasıyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Az veya çok fiyata yansıması mutlaka olacaktır ancak ne kadar yatırım yapılacak, ne kadar maliyeti olacak bilinmediği için ne oranda yansıyacağı henüz bilinemez. Toplam tüketim içindeki payına göre değişkenlik gösterecek.”

"Türk Lirası’na baz edilmiş daha ucuz bir gaz olmasını bekliyorum.”

BOTAŞ Eski Genel Müdürü Gökhan Yardım, “Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketimi 50 - 55 milyar metreküp arasında, ancak benim tahminime göre gelecekte 60 - 65 milyar metreküpe çıkacak. 2030’larda yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye sokmamıza rağmen bu 50 milyar metreküp üzerine ek olarak 10 milyar metreküpe ihtiyacımız olacak.” dedi.

Kömürden elektrik üretiminin sıfır karbon politikaları çerçevesinde giderek zorlaşacağına değinen Yardım, kömürün yerini doğalgazın alacağını tahmin ettiğini belirtti. “2030 enerji portföyümüzde yenilenebilir enerji, nükleer ve doğal gaz santralları olacak.” diyen Yardım, rezervin ne kadarının kullanılabileceği konusunda yeri ve şekli gibi detayların önemli olduğunun altını çizdi.

Rezerv içinden 10 – 20 milyar metreküp yıllık tüketim olabileceğini söyleyen Yardım, bunun gerçekleşmesinin yüzde 30 yerli doğal gaz anlamına geleceğini ifade etti. Çıkarmaya hazır olana kadar normalde beş yıllık bir süre gerekirken, farklı teknolojilerle hızlandırılabileceğini ekledi.

“405 milyar metreküp tahmini bir rakam. Ancak en son molekül alındığında kesin rezerv öğrenilir. Fakat doğru değerlere yakın bir tahmin” diyen Yardım, sözlerini sürdürdü:

“Elektrik üretim maliyetlerinde düşüş mutlaka sağlar. Çünkü yerli imkânlarla sağlanacak. Gemiler yerli, platformu biz yapacağız. Yerli bir üretim maliyeti olacak. Türk Lirası’na baz edilmiş daha ucuz bir gaz olmasını bekliyorum.”

"Akdeniz ve Karadeniz'de yeni keşif haberlerinin gelmesi sürpriz olmamalı"

Gas&Power Enerji Uzmanı Emin Emrah Danış, “Doğalgaz rezerv açıklamasının Türkiye’nin yerli ve milli kaynaklarından daha fazla faydalanma, bunları bulma ve enerjideki dışa bağımlılığı ortadan kaldırma açısından önemli ve tarihi bir adım olarak nitelendirebiliriz.” dedi.

Keşfedilen iki rezerv ile birlikte 2026 yılından sonra Türkiye’nin toplam doğalgaz tüketiminin yaklaşık yüzde 30’unu yerli üretim ile Karadeniz’den sağlanmasının planlandığını belirten Danış, bunun, 2019 yılında yaklaşık 13 milyar dolarlık bir doğalgaz ithalatı için ödeme yapan Türkiye için önemli bir adım olduğunun altını çizdi.

Danış, "Cumhurbaşkanının bugün Karadeniz'de ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin denizlerdeki arama seferberliğine devam edileceğine ve bu konuda kararlı olduğuna İlişkin verdiği mesajların da altını çizmek gerek. Önümüzdeki dönemde Akdeniz ve Karadeniz'de yeni keşif haberlerinin gelmesi sürpriz olmamalı." şeklinde görüş bildirdi.

Editör: F. Uğur Taçkınlar