Advertisement
HABERLER ABONE OL

İlayda Kılıçay

Türkiye’nin ilk vegan kasabının kurucu ortaklarından Akın Yalçın, “Vegan pazarı oluşmuyor, bir dönüşüm gerçekleşiyor çünkü insanların çevreye olan duyarlılığı arttı” dedi.

Her alanda sürdürülebilirlik gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Gıda sektörü de bunların başlıcalarından. Dünyanın en iyi restoranlarından biri olarak kabul edilen 3 Michelin yıldızlı New York Eleven Madison Park menüsünü ‘tamamen’ vegan yapmaya karar verdiğini duyurdu.

Türkiye’nin ilk vegan kasabı Limonita’nın kurucu ortağı Akın Yalçın da dünyadaki dönüşüm için şunları söyledi: “Vegan ürünleri bir pazar olarak görüp yorumlamaktansa, dünyadaki koşulların ve adaletsizliğin giderek daha fazla fark edildiği, bu nedenle veganların arttığını ve koşullar iyileşmedikçe artmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Yani vegan pazarı oluşmuyor, bir dönüşüm gerçekleşiyor çünkü insanların çevreye olan duyarlılığı ve aldıkları önlemler artıyor.”

‘Vegan kasap’ isminin mizahi ama güçlü olduğunu belirten Yalçın, Türkiye’de pek çok vegan et üreticisi olduğuna dikkat çekti. Yalçın, yurt dışındaki vegan kasaplar kadar ilgi gördüklerini de şu sözlerle ifade etti: “Birçok ürünümüz online satışa hiç çıkamadan, kasaba geldiğini bile duyuramadan tükeniyor. Üretim kapasitemiz halen yurt dışındaki seviyelerde olmasa da, vegan talep arttıkça ülkemizde de vegan üretim makinalarının ve teknolojisinin ulaşılabilir olacağına çok inanıyoruz.”

“Vegan üretimde yurt dışına bağımlıyız”

Endüstriyel olan ürünlere erişimin vegan ürünlere kıyasla çok daha kolay olduğunu vurgulayan Yalçın vegan ürünlerdeki maliyet artışının nedeni için de şöyle konuştu: “Vegan üretim için makinada tamamen, hammaddede ise çoğunlukla yurt dışına bağımlıyız. Örneğin; vegan krema almak için belirli merkezlere gitmeniz, hayvansal kremanın 3-4 katı fiyat vermeniz veya evde yapmak için çaba harcamanız gerekiyor. Bu nedenle zaman ve maliyet kaybınız oluyor. Ancak bu asla veganlık pahalıdır algısı yaratmamalı, çünkü semt pazarından alışveriş yaparak da vegan olabilirsiniz. Sadece veganlık henüz yeterince ulaşılabilir değil.”

“Hayvansal gıdadan alınan tüm amino asitler bitkiden de alınabilir”

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Suat Erus da hayvansal gıdalardan alınan tüm amino asitlerin bitkilerden de alınabileceğini belirtti. Erus konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Çoğu hayvansal ürün tüm almamız gereken amino asitleri içinde barındırıyor ancak bitkisel ürünlerde tüm amino asitler tek bir üründe bulunmuyor. Sadece fasulye yediğinizde belirli amino asitlerden eksik kalıyorsunuz ama fasulyenin yanında pilav yediğiniz zaman hiçbir besin değerinden eksik kalmıyorsunuz. Soya gibi tüm amino asitleri içinde barındıran bazı bitkisel besinler de var. Bir besinin yanına başka bir besini koyarak bütün amino asitleri alabilmek varken uzun vadede hayvansal gıdaların zararlarına maruz kalmaya hiç gerek yok.”

“Bitkisel beslenmek sağlıklı olmak anlamına gelmez”

Bitkisel beslenmenin tamamen sağlıklı olmak anlamına gelmeyeceğini belirten Erus, “Tüm gün yalnızca pilav yemeniz sağlıklı olduğunuz anlamına gelmez. Sebze, meyve, tahıl, baklagil ve yemişleri mevsiminde tüketmek önemli. Mevsimi olan meyve ve sebzeleri renklendirerek, çeşitlendirerek, sürekli yemeden, karaciğeri ve pankreası yormadan tüketmek gayet sağlıklı olacaktır” diye konuştu.

“Hayvansal gıdalar kalp krizi gibi hastalıkların sorumlularından”

Erus, bitkisel beslenmeye yönelik artan talebin nedenleri için de şunları söyledi: “Günümüzde hayvansal gıdaların kalp krizi gibi hastalıkların sorumlularından birisi olduğunu görüyoruz. Bitkisel beslenmenin daha sağlıklı olduğu görüldü çünkü insanın aslında gerçek besini bitkiler. İlaçlar da günümüzde bitkilerden yapılıyor çünkü iyileştirici olma özelliğine sahip olan şey yine bitkiler. Tabii ki bitkisel beslenip hala sağlıksız olunabilir, bu konuda basit araştırmalar yapmak yeterli olacaktır. Bunun bir doktor kontrolünde olmasına gerek yok. Bunca yıldır hayvanları yiyerek kendimize zarar verdik ve bu süreçte hiçbir doktor kontrolünde değildik. Bugün bitkisel beslenme için de bu kadar ince hesap yapmaya gerek yok. Tahıllarla baklagilleri birleştirip, mevsim bitkileri yemek insanı sağlıklı kılmak için yeterli olacaktır.”