Advertisement
HABERLER ABONE OL

Piyasa Mart ayının sonunda beklemediği bir görev değişiminin ardından tüm dikkatini yeni Merkez Bankası Başkanı’nın ilk toplantısına çevirdi. Yönetimde yaşanan değişikliğin ardından piyasa ilk toplantıda herhangi bir değişiklik beklemezken, kararın satır aralarını da dikkatle okuyacak. İşte beklentilerden, ilk mesajlara, kur ve risk priminden enflasyon görünümüne kadar TCMB toplantısı öncesinde bilmeniz gerekenler…

Piyasa faizde değişiklik beklemiyor

Piyasa, başkan değişikliği sonrasında ilk Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinin sabit kalacağını öngördü.

Bloomberg HT'nin 26 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği faiz anketinde medyan beklenti politika faizinin yüzde 19 seviyesinde sabit tutulacağı yönünde oldu. Ankette sadece bir kurum 100 baz puanlık artış öngörürken 25 kurumun beklentisi ise TCMB'nin bu toplantıyı pas geçeceği şeklinde kaydedildi.

Ankette yıl sonuna ilişkin faiz beklentisinin ise 2 puan arttığı izlendi. Bloomberg HT'nin bir önceki anketinde piyasanın beklentisi yüzde 14 olurken, son ankette bu beklenti yüzde 16'ya çıktı. Yıl sonuna ilişkin en yüksek beklentiye sahip kurum politika faizini yüzde 18 seviyesinde öngörürken, en düşük beklentiyi paylaşan kuruma göre yıl sonunda politika faizi yüzde 14 olarak gerçekleşecek.

İlgili haberler

Yabancılar da TCMB’nin pas geçeceğini öngördü

Yabancı kurumlar da TCMB'nin bu toplantıda faizi sabit tutacağını tahmin etti.

Tahminlerini paylaşan kurumlardan biri olan Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bu hafta gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısında faizi sabit tutmasını öngördü.

Deutsche Bank, yayımladığı araştırma raporunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu hafta gerçekleşecek Para Politikası Kurulu toplantısında, kurulun bir önceki kurula göre daha güvercin olmasına rağmen, politika faizini yüzde 19 seviyesinde sabit tutacağını belirtti.

Yatırımcı toplantısında TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun verdiği ortodoks mesajların bu görüşte etkisi olduğunu söyleyen Deutsche Bank analistleri, temel senaryolarının bu olmadığını ve beklenenden erken bir parasal genişleme adımının atılması durumunda negatif piyasa tepkisi beklediklerini vurguladı.

Deutsche Bank, Türk Lirası’ndaki zayıflamadan dolayı Mayıs ayında manşet enflasyonun yüzde 17,5 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerine değinerek, TÜFE’nin Ekim ayına kadar yüzde 17 civarında seyredebileceğini söyledi.

Aralarında Ehsan Khoman ve Lee Hardman’ın da bulunduğu MUFG Bank analistleri de, yayımladıkları bir araştırma notunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faizi sabit tutmasını beklediklerini belirtti.

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun piyasalar ile bulunduğu iletişimin bu haftaki Para Politikası Kurulu toplantısında büyük politika değişiklikleri yapılacağına dair endişeleri azalttığını belirten analistler, Kavcıoğlu’nun önceki köşe yazılarının aksine iletişimde daha şahin bir tutum sergilediğini vurguladı.

MUFG analistleri, TCMB’nin teorik olarak faiz artırmak için bir alanı kalmadığını ve yükselen enflasyon görünümünün bankanın tepkilerini sınırlayabileceğini belirtirken, siyasi öncelikler ve Kavcıoğlu’nun yazılarındaki güvercin tutum dikkate alındığında TCMB’nin genişlemeci bir para politikası döngüsüne girebileceğini söyledi.

Bu parasal genişleme döngüsünün tam olarak ne zaman başlayacağını kestirmenin zor olduğunu belirten analistler, verilere ve kur koşullarına bağlı olarak, 2021’in ikinci çeyreğinde Mart ayındaki 200 baz puanlık faiz artışının geri alınmasını beklediklerini söyledi.

Monex Europe da yayımladığı bir araştırma raporunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu hafta gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini sabit tutmasını beklediklerini ifade etti.

Sözlü yönlendirmelerin şimdilik Türk Lirası’nı istikrarlı kıldığını belirten kurum, enflasyonun yüzde 19’a doğru yükselmeye başlaması ve dış finansal risklerin gerçekleşmeye başlamasıyla birlikte yatırımcı beklentileri için bunun yeterli olmayacağını vurguladı.

Özel sektörün zayıf dış finansman pozisyonlarının, 8 hafta içerisinde geri ödeme vadelerinin dolmasıyla tahakkuk edeceğini ve TCMB’nin çok az rezervi kalmasından dolayı bankaların borçlarını ödemek için spot Döviz piyasasına yönelebileceğinin altını çizen Monex Europe, bunun Türk Lirası üzerindeki baskıyı artırabileceğini ifade etti.

Yeni başkanın ilk mesajları ne oldu?

Son toplantıdan bu yana TCMB'de köklü değişiklikler yaşanmıştı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Naci Ağbal, başkanlık görevinden alınırken, yerine Şahap Kavcıoğlu atandı. Kavcıoğlu'nun atanmasını takiben bankanın olağan genel kurulunda banka meclisi ve Para Politikası Kurulu tarafında da değişiklikler yaşandı. Son olarak Para Politikası Kurulu'na Elif Haykır Hobikoğlu atandı.

Başkanlık değişiminin ardından Kavcıoğlu farklı platformlarda para politikasına yönelik mesajlar verdi. Kavcıoğlu, Bloomberg'e verdiği özel röportajda “Nisan veya sonrasındaki aylarda PPK kararıyla ilgili hemen faiz indirilecek şeklinde önyargılı bir yaklaşımı doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı. TCMB Başkanı, Merkez Bankası'nın yüzde 5 enflasyon hedefine de sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurgulamıştı.

Kavcıoğlu bankanın olağan genel kurulunda ise "Enflasyon ve enflasyon beklentileri sıkı bir para politikası duruşu gerektiriyor. Politika faizini enflasyon üzerinde bir düzeyde oluşturmaya devam edeceğiz. Kararlarımızı veri odaklı alacağız. Enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

Kavcıoğlu'nun katıldığı yatırımcılarla yapılan toplantılarda da benzer mesajlar verilirken, sunumda gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacağı ifadeleri de yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tek haneli faiz açıklaması

TCMB tarafından gelen sıkı duruş mesajlarında değişiklik olmazken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da düşük faiz vurgusunu devam ettirdi.

Erdoğan 7 Nisan’da partisinin grup toplantısında ekonomiye ilişkin de mesajlar verdi.

Erdoğan, enflasyonu tek haneli seviyelere indirmede kararlı olduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan enflasyonla ilgili grup toplantısında şu mesajları verdi: Tüketici enflasyonunu 2002 yılındaki yüzde 29,7 seviyesinden yüzde 6,2'ye geriletmiştik. Son dönemde bir miktar artış gösteren enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. Bunu başaracağız.

Türkiye'nin bütçesinde 2020 yılında faiz ödemelerinin payının gerilediğini belirten Erdoğan, faizleri de tek hanelere indirme konusunda kararlı oldukları mesajını verdi.

Erdoğan konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: Disiplinli maliye politikalarından taviz vermeyerek bütçenin kalitesini önemli ölçüde iyileştirdik. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını 2002'deki yüzde 11,1 seviyesinden 2020 yılında hem de salgına rağmen yüzde 3,4'e gerilettik. Bu oran dünya genelinde geçen sene yüzde 11,8 olarak gerçekleşti.

2002'de bütçemizden faiz ödemelerine ayrılan pay yüzde 43,2 iken bu oranı da geçen sene yüzde 11,1'e düşürdük. Bir başka ifadeyle 2001 yılında toplanan her 100 liralık verginin 87 lirası faize giderken 2020 yılında bu rakam 16 liraya indi. İnşallah faizleri de tek haneli rakamlara indirerek, bu rakamı çok daha azaltacağız. Bu konuda kararlıyız.

Enflasyon ve enflasyon beklentileri yükseldi

TCMB toplantısı öncesinde enflasyon ve enflasyon beklentilerinde de yükseliş kaydedildi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon 6. ayda da yükselişini sürdürdü ve 2019 Temmuz ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Türk Lirası'nın yüzde 10'a yakın değer kaybettiği Mart ayında üretici fiyatlarındaki yüksek enflasyon da dikkat çekti.

TCMB’nin Beklenti Anketi enflasyon beklentilerindeki yüksek seyre işaret etti. Mart ayında kurda yaşanan sert yükseliş sonrasında enflasyon beklentileri de yukarı yönlü revize edildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Beklenti Anketi'ne göre Nisan'da yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 13,12 olarak belirlendi. Bir önceki anket döneminde bu beklenti yüzde 11,54 oldu.

Finans, reel sektör ve profesyonellerden oluşan 88 katılımcıyla yapılan ankette 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 11,26 oldu. Mart ayı anket döneminde bu beklenti yüzde 10,47 olarak kaydedilmişti.

Kur ve risk priminde hızlı yükseliş

TCMB’de hafta sonu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yaşanan görev değişikliği Türk varlıklarını da baskı altına almıştı. Kur ve risk priminde hızlı yükseliş kaydedilmişti.

Son toplantıda beklentilerin üzerinde gelen faiz artışı sonrası Dolar/TL kuru 7,21 seviyelerine kadar geriledikten sonra, görev değişimi sonrasında hızla yükseldikten sonra 8,10-8,20 bandı arasında işlem gördü.

Türkiye'nin risk primi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanlığında yaşanan değişimin ardından ilk işlem gününde hızlı yükseliş kaydetti.

5 yıllık kredi temerrüt takası 156 baz puan yükseldi ve 466 baz puan seviyesine çıktı. Böylelikle risk priminde Kasım 2020'den bu yana en yüksek seviye kaydedildi.

Türkiye'nin risk primi Şubat'ta 290 baz puan seviyesinin altına kadar gevşemişti.