Advertisement

Türk Hava Yolları, Türkiye açısından en önemli şirketlerden bir tanesi. Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu. Son yıllarda özellikle Star Alliance’a katılmasının ardından dünyanın en etkin havayolu şirketlerinden bir tanesi haline geldi.

Aynı zamanda Türkiye’de bireysel yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği hisse senetlerinden de bir tanesi. Hisselerinin yüzde 34’ü dolaşımda. Hem yerli hem yabancı kurumlar hem de bireysel yatırımcılar bu nedenle şirkete büyük ilgi gösteriyor.

ANALİST BEKLENTİLERİ

Ancak son dönemde THY’ye yönelik fiyatlamada önemli bir kırılma oldu. 2015 Şubat ayından bu yılın Nisan ayına kadar yaklaşık 15 ay boyunca şirkete dair analist beklentileri sürekli yüksek kaldı (ortalama 11 TL düzeyinde). Bu süre zarfında hisse fiyatı ise ortalama 8 TL düzeyindeydi.

Bu yılın Nisan ayında ise fiyatlamada kırılma meydana geldi ve arka arkaya gelen satışlarla hisse fiyatı 5.70’lere kadar indi.

Bu süreçte en önemli etkilerden birini, THY’nin bilançosundaki 1.2 milyar TL’lik rekor zarar yarattı. Zararın çok büyük bir kısmı ise Japon Yeni’nden kaynaklandı.

Yatırımcıların önemli bir bölümü bu zarar karşısında zorlandı, panik oluştu. Şimdilerde ise THY’ye yönelik analist tavsiyelerinin ve karlılık beklentilerinin giderek daha aşağı inmeye başladığını görüyoruz.

Biraz gecikmeli de olsa şirket fiyatlamasını yapan analistler ile görüşerek Japon Yeni etkisinin kalıcılığını sorgulamaya çalıştım.

 

YEN HİKAYESİ

 

Hikayeyi aldığım bilgiler çerçevesinde baştan alarak özetlemekte fayda var.

- THY, sermayesi çok güçlü olmasına rağmen filo büyüklüğü nedeniyle (327 uçak) borçluluğu yüksek bir şirket. Toplam borç tutarı 9 milyar dolar seviyesinde.

- Tüm havayolu şirketleri gibi uçak alımlarını leasing yöntemiyle gerçekleştiriyor. Buradaki kredi kullanımını ise önceki süreçte Amerikan Eximbank’ı aracılığıyla gerçekleştiriyordu.

- Ancak 3 yıl önce Amerikalı havayollarının lobisi sonucu ABD Eximbank’ı yurtdışı havayolu şirketlerine yönelik düşük maliyetli kredi imkanını ortadan kaldırdı. Şirketleri piyasadan kredi bulmaya zorlarken, kendilerine gelinmesi halinde daha pahalı kredilendirme yapılacağını ifade etti.

AMERİKAN EXIMBANK’I DEĞİŞTİRDİ

-
Bunun üzerine THY de daha önce sadece dolar üzerinden yaptığı borçlanmayı farklı para birimleri üzerinden yapmaya başladı.

- Operasyonel borçlanmada dolar kullanmayı sürdürdü, ancak finansal kiralamada alımlarını yaparken para birimlerini çeşitlendirme kararı aldı.

- Bu dönemde çok düşük maliyetle (%0-0,25 faizle) borçlanma yapılabilen ve tahvil ihracı kolaylığı yapmayı sağlayan Japonya piyasası oldukça cazip hale geldi.

- Şirketin toplam cirosu içinde %1.5-2 arasında olan Japon Yeni geliri, bu borçlanmaların borç servisine denk gelecek şekilde ayarlanıyordu.

- Sonuçta şirketin borçlarının 1/3’ü dolar, 1/3’ü euro, 1/3’ü ise Japon yeni cinsine dönüştürüldü.

- Şu anda THY’nin toplam Japon Yeni cinsinden borcu 2.6 milyar dolar tutarında.

- Sorun, Japon Yeni’nin bu yıl başında negatif faize geçmesinden sonra başladı. Dolar/yen çaprazı, 121’li seviyelerden 102’lere kadar geriledi, dolayısıyla yen güçlenmeye başladı.

- Japon Yeni’nin değer kazanması ise 2.6 milyar dolar karşılığı yen borcu üzerinden Türk Hava Yolları’nı vurdu.

- Şu anda gelinen son noktada dolar/yen paritesindeki 1 puanlık düşüş, THY bilançosuna 20 milyon dolarlık zarar olarak yansıyor. Birinci çeyrekte yen dolar karşısında yüzde 6.5 değer kazanmıştı. İkinci çeyrekte de bunun üzerine yüzde 8 daha değer kazanımı oldu.

- Dolayısıyla ikinci çeyrek bilançosuna da bu zararın önemli ölçüde yansıması olacak. Analistler hedef fiyatları ya da tavsiyelerini aşağı çekerken bu önemli etkiyi de dikkate alıyor.

- Bu arada unutmamak gereken unsur, bu etkinin elbette sürekli böyle çalışmayacağı. Önceki iki yıl, yen değer kaybederken de THY bundan fayda sağlamıştı. Bundan sonra Japon Merkez Bankası’ndan gelecek ve yeni zayıflatacak ekstra bir önlem adımı, THY’ye şu ana kadar zarar olarak yazan denklemin terse işlemesini de sağlayabilir.

- Son bir not olarak da şunu ekleyelim; bu zararın çok önemli bir kısmı nakit dışı zarar. Alımlar uzun vadeli (10-12 yıl), dolayısıyla kur farkı ister istemez muhasebeleştirilirken zarar olarak yazılmak zorunda . Yani bugün zarar görünen kur, önümüzdeki yıllarda daha farklı fiyatlamaya da konu olabilir.