Advertisement

Biliyorum, "nerden çıktı bu Ermenistan'ın kurtuluşu yazısı" diyeceksiniz ama içerde(memlekette) ağır bir seçim havası var, kafayı kaldırıp yukarı, sağa-sola bakan yok, bari sizi bu ağır iç siyasi ortamdan biraz olsun uzaklaştırayım, diye düşündüm.

Aslında, bu yazı o kadar da "dam üstünde saksağan" değil.

Biraz dış siyasi-iktisadi aleme bakarsanız, bu koca acun'da bizim dışımızda da birşeyler olup bittiğini ve yerkürenin döndüğünü göreceksiniz.

Ermenistan'da geride bıraktığımız günlerde bir seçim yapıldı. Bu seçimler, beklenmedik biçimde kıdemli siyasetçi Serj Serkisyan'ın değil, muhalif Nikol Paşinyan'ın üstünlüğü ile sonuçlandı. Yani, yeni bir dönem başladı ülkede.

İzninizle, bu fakir ülkedeki iktisadi parametrelere bir gözatalım önce, sonra da bundan böyle yaşanacakları aktaralım dilimizin döndüğünce:

3.5 milyon nüfusu var Ermenistan'ın. Para birimi Dram. Dolar karşısında lafı edilemez bir değerde. 0'dan sonra iki sıfır daha yürütüyor ve dolar kuru hesabını yapıyorsunuz ki, bu paranın ne kadar diplerde olduğunu gösteriyor.

İşsizlik yüksek(%17)

İhracatın ithalatı karşılama oranı çok düşük(1.64 milyar dolar ihracat/2.92 milyar dolar ithalat)

GSYİH 10.4 milyar dolar

Dış borcu 2018 ilk çeyreğinde 5.57 milyar dolar

Durum parlak değil yani...

Şimdi bir nefes alın ve ben "nefesinizi verin" deyinceye kadar tutun lütfen:

Ermenistan'ın 2018 ilk çeyrek büyüme rakamı, 9.7(yazıyla dokuz nokta yedi)

Yani, göğüs kabartan cinsten bir büyüme rakamı.

Ve tam bu ortamda Nikol Paşinyan iktidara geliyor. Dünyaya parmak ısırtan bir büyüme rakamı var. Ülkenin ambarları buğday dolu, yaş sebze-meyve deseniz gani ve pazar da Rusya ve üstelik "alım garantili bir pazar". Gürcü şaraplarına rakip olabilecek şarap üretimi var, üzüm rekoltesi şaşırtıcı derecede yüksek. Resmi olarak ilişkisi bulunmamakla birlikte en büyük ticaret ortaklarından biri de Türkiye ve Türkiye'den giden ürünler ülkenin ithal ikamesiyle üretemediği açıklarını kapatıyor. Rusya'nın Türkiye'ye uyguladığı sebze-meyve ambargosunun en katı dönemlerinde Türk ürünleri Erivan üzerinden "hülle" yoluyla Moskova'ya ulaştırılıyordu ve bu trafik halihazırda sürüyor.

Şimdi, nefesinizi bir miktar verin ve rahatlayın.

Yani, ülkede durum fena değil, sanıyorsunuz ama bence fena halde yanılıyorsunuz.

Nikol Paşinyan'dan önce uzun yıllar iktidarı(erk) elinde tutan Sarkisyan da öyle düşünüyordu. Fakat Paşinyan, aynı kanaatte değil ve bu yüzden önemli bir adım atmaya karar verdi.

Şunu yaptı: Türkiye doğumlu Galatasaray Lisesi mezunu ve halen Massachusetts Teknoloji Üniversitesi(MIT) öğretim üyesi, dünyanın en çok alıntı yapılan 10 ekonomisti arasında bulunan ve önümüzdeki 10 yıl içinde Nobel Ekonomi Ödülü alması muhtemel Profesör Daron Acemoğlu'nu Erivan'a davet etti. (Daron Acemoğlu için Bkz:Ulusların Düşüşü)

Daron Acemoğlu, bu davete olumlu yanıt verdi. Tam zamanlı olmayan bir çalışma programı ile Erivan Hükümeti ile dayanışarak ekonomiye yön verecek. Daron Acemoğlu'nun ilk değerlendirmesi şöyle oldu Ermenistan ile ilgili olarak;

"Ermenistan'ın geleceği konusunda hepimiz umutlu olmak durumundayız ama yozlaşmış bir sistemi kökünden söküp atmanın kolay olmadığını da kabul etmeliyiz. Ermenistan ekonomisi, rüşvete ve ranta dayalı siyasetten çok çekti. Toplumun ve ülkenin ihtiyacı olan tek şey, rekabet gücü yüksek ve daha dinamik bir ekonomiye giden yolun önünün açılmasıdır. Bu dönüşüme de Ermenistan toplumu öncülük edebilir. Başbakan Paşinyan incelik göstererek bana telefon etti ve yardımcı olup olamayacağımı sordu. Memnuniyetle yardımcı olmayı istiyorum."

Şimdi Ermenistan'da olup bitecekleri dikkatle izlemek gerek. Başbakan Nikol Paşinyan gerçekten ülkeyi birkaç adım ileriye götürmek istiyorsa, Daron Acemoğlu'nun recetesine kendisini teslim edip, ülkesine parlak bir gelecek hazırlayabilir.

İstemezse, memleket zaten kendisinin, döner yine eski tas eski hamam yönetmeye devam eder. Ama görünen o ki, Paşinyan bu girdaptan çıkarmaya çalışıyor Ermenistan'ı. 

Ermenistan'ı izlemeye devam edin...

Not: Merak edenler için tavsiye edebilirim. Daron Acemoğlu&J. A. Robinson/ Ulusların Düşüşü / Why Nations Fail?