Advertisement

Maske, önümüzdeki birkaç yıl içinde insanların en fazla kullanacağı emtia(giysi) haline geliyor. Aşı çalışmalarının sonlanması için 1-3 yıla ihtiyaç olduğu düşünülürse, 8 milyar insan yıllarboyu maske kullanmak durumunda. Bazı maskelergünlük, bazıları daha uzun periyodlu olarak kullanılacağı için, tüketim hacminin tahmini oldukça güç. Bilinen birşey var: Maske üretimine dünyanın her yerinde yatırım yapılacak ve bu yatırımlar birbiri ile fiyat&kalite rekabeti içinde olacak.

Türkiye'de de şu an çok sayıda girişimci maske üretimi için yatırım yapıyor.

Birazdan maske üretimine ilişkin bir maliyet analizi de yapacağız.

Ama önce, üretime dair bazı temel bilgileri paylaşalım: Cerrahi tip denilen maskeler iki ayrı kumaş katmanından oluşuyor. Her ikisi de nonwoven(dokunmamış) olan bu kumaşların ana maddesi polipropilen. Bir petrol türevi olan polipropilen, püskürtme
ve üfleme yoluyla kumaş liflerine dönüştürülüyor. Maskenin dış katmanları, spunbond denilen geniş gözenekli kumaştan; orta katmanı ise meltblown adı verilen daha küçük gözenekli kumaştan oluşuyor. Gözenek miktarına göre de maske N-95, N-98, N-99 ve N-100 kodları ile tanımlanıyor. Eş düşük geçirgenlik N-100 kodunu taşıyandır. Dolayısıyla, sıfıra yakın riskle karşı karşıya olmak istiyorsanız, en az geçirgen maskeyi kullanmanız gerek.

Türkiye, bu iki tür kumaşı da üretebiliyor.

Halen, iç piyasada Sağlık Bakanlığı'nın koyduğu narh(üst sınır) dolayısıyla meltblown kumaşı 20 $/kg; spunbond kumaşı ise 4 $/kg fiyata satılıyor.

1 adet maskede 1 gr. civarında meltblown kumaşı, 1.7 gr. kadar da spunbond kumaşı kullanılıyor.

Maske otomatik makinada üretiliyorsa, işçilik+amortisman olarak maske başına 10 kuruş; düz konfeksiyon makinasında yapılıyorsa 30 kuruş işçilik+amortisman fiyatı biniyor.

Alt alta yazalım:

1 gr Meltblown: 14 kuruş

1.7 gr. spunbond: 5 kuruş

Lastik+tel+poşet: 5 kuruş

Toplam malzeme: 24 kuruş

Otomatik makinada üretilmiş ise maliyet 34 kuruş; konfeksiyon makinasında üretilmiş ise 54 kuruş.

Sağlık Bakanlığı'nın piyasa düzenleyici bir kurum olarak belirlediği fiyat ise perakende olarak 1 TL(100 kuruş)

Şimdi, bu perakende fiyatının önümüzdeki günlerde bir miktar aşağı gelmesi sözkonusu. Halihazırda üreticilerin önemli bir bölümü konfeksiyon makinalarında üretim yaptıkları için göreli yüksek bir maliyet sözkonusu. Ancak, tüm üreticilerin
otomatik makinalarda üretime başlaması durumunda, maliyet düşecektir. Şöyle kabul edelim: Kumaş ve malzeme fiyatları bir süre daha burada kaldığı takdirde, üretici kar marjı hariç, 34 kuruşa, hatta daha altında bir meblağa maske üretebilecektir.

Sağlık Bakanlığı, ilk aşamada bakanlık bünyesindeki USAŞ(Ulusal Sağlık A.Ş.) aracılığıyla yaptığı dağıtımı, daha sonra Devlet Malzeme Ofisi'ne(DMO) devretti. DMO, iç piyasaya verilen 1 maskeye karşılık, 1 adet de ihraç izni veriyor üreticilere.

Halen, 20 dolayında yerli maske üreticisi mevcut. Yeni üreticiler piyasaya girmeye hazırlanıyor. Sorun şu: Bu kadar çok üreticinin olduğu piyasada ihraç fiyatı tutturmak giderek zorlaşacak. Şimdi, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun bir "düzenleyici" kurul olarak bu konuya el atması halinde, Türkiye dünyanın sayılı maske tedarikçisi bir ülke konumuna gelebilir. Bu yapılmadığı takdirde, kaos kendini gösterebilir.