Haftaya bakış
Enerji, metal ve tahvil piyasası bir süredir küresel toparlanma beklentileri ile yükseliyor. Geçen hafta açıklanan FED tutanakları hemen hemen tüm üyelerin B.Bernanke’yi desteklediğini ve enflasyon riski oluşmadan varlık alımında azaltmaya başlama zamanının geldiğini düşünüyorlar. Ancak, FED’in veri bağımlısı olduğu göz önüne alınırsa, hafta sonu açıklanan olumsuz konut verileri ve istihdam rakamlarında iyileşmenin yeterli olup olmadığı henüz net değil. 06 Eylül tarihinde açıklanacak tarım dışı istihdam rakamları beklentileri değiştirebilir ve FED, Eylül ayını pas geçebilir. Ancak, böyle olsa bile piyasalarda sıkılaştırma tehditi etkili olmaya devam edecektir. Tahıl piyasalarında, FED beklentileri dışında, özelikle mısır ve soya ürünlerinde üretim endişeleri birkaç hafta boyunca fiyatları olumlu destekleyebilir. Kıymetli metallerde ise durum biraz daha dramatik olabilir. Güney Afrika’da grev ve şiddet kaynaklı üretim problemlerinin yakında öne çıkacağını sanıyorum. Bu çerçevede altın ve platin fiyatlarında yukarı yönlü bir uyarlama olabilir.
NASDAQ 100
Son birkaç seans toparlayan Nasdaq 100 endeksinde “güçlenmeyi sat” görünümü fırsat olabilir. Teknoloji hisselerini barındıran Nasdaq 100 endeksinde şirketlerin bilanço açıklamaları genellikle olumsuz, özellikle HP (Hewlett-Packard) bilançosunun piyasa beklentilerinden kötü açıklanması teknoloji talebinde (PC) sıkıntılı süreci işaret edebilir. Daha da kötüsü “Book/Bill rasyo”su denilen yarı iletken satışlarında iptaller ve düşüş trendi yedi haftadır deva ediyor. Moral bozan diğer bir gelişme ise son haftalarda 10 yıllık tahvil getirilerinde dramatik yükseliş.
Teknik olarak 13 Ağustos zirvesine doğru “Bearish Divergence” (olumsuz ıraksama) gözlemi ve iki haftalık yatay sürecin aşağı yönde kırılması Nasdaq 100 teknoloji endeksinde kontrolün ayılara geçtiğini gösteriyor. Son iki seansın toparlanması kısa dönem göstergelerin aşırı pahalılığını biraz rahatlatsa bile açığa satış için konumlanma fırsatı olarak görülebilir.
Döviz piyasalarında rekor uçlar görülüyor. Yuan, ABD dolarına karşı tüm zamanların zirvesinde Çin ithalat sektörünü destekliyor. Bilindiği gibi, en büyük pamuk ve soya ithalatçısı olarak Çin, Yuan’nını güçlenmesi ile emtia fiyatlarını etkiliyor. Brezilya Real’i 2009 dan bu yana en düşük seviyede işlem görüyor. Zayıf Real tahıl ihraç eden bu ülke için destekleyici. Benzer şekilde rekor düşük Hindistan Rupe’si kauçuk yağı ithal ederken sıkıntılı (ve domestik enflasyon) ama Buğday, Mısır, Küspe gibi tarım ürünlerinin ihracatında avantajlı.
Ancak aşırı düşük yada aşırı yüksek seviyelerde olmayan ve yön arayan Japon Yeni en fazla ilgi çeken parite olmaya devam ediyor. USDJPY çiftinin 80 seviyesinden başlayan muhteşem rallisinin kısa dönem çekilmelerle yükselmeye devam etmesi ve yeni zirveler yapması bekleniyordu. Ama bu beklentiler, özellikle yatırım fonları tarafından giderek arka plana itiliyor. Dahası, Yen’in biraz daha güçlenmesi halinde açık pozisyonlarının kapatılması süreci hızlanabilir. Aşağıdaki grafik’de USDJPY çiftinin 26 peryotluk ortalaması üzerindeki seyrinin her defa açık pozisyonların arttığı süreci başlatıyor. Grafik’de Alt Panel sıfır üzerinde net Yen açık pozisyonlarını gösteriyor, sıfır altında ise net uzun pozisyonları. Dikkat edilirse, 2013 yılının son döneminde, takas tablo’sundan da görüldüğü gibi, net Yen açık pozisyonları azalmaya başlıyor. Yen’de güçlenmenin hangi seviyeye kadar devam edeceğini kestirmeye çabalamak yerine (USDJPY çiftinin ne kadar sarkacağı) en uygun yatırım enstrümanlarının opsiyonlar olduğunu düşünüyorum.
KIYMETLİ METALLER (COMEX)
Cuma günü ABD olumsuz konut satışları ardından FED’in kolay para politikasına devam edeceği beklentisi ile altın fiyatı 1400 dolara dayandı. Herhalde 06 Eylül tarım dışı istihdam rakamları FED tartışmalarına son noktayı koyacak veri olarak yakından izlenecek. Arz/talep açısından bakıldığında mücevherat ve külçe altın talebi Asya’da oldukça hız kazanmış görünüyor. Dünya altın konseyine göre sadece Çin ve Hindistan’ın bu yıl 1000 ton altın talebi olacak. Kağıt enstrümanlarda ise (ETF ) aşırı satışlarının hız kestiği ve fiziki satın alma faaliyetleri ile daha iyi dengelendiği söyleniyor. Nitekim, yakın vadeli COMEX altın kontratlarında kısa vadeli arz problemlerini ifade eden “Backwardation” oluşmaya başladı. Altın fiyatında ilk defa gözlediğim “Backwardation” muhtemelen Güney Afrika üretim problemlerinden kaynaklanıyor olabilir. Kısa dönem destek verilerine bakarsak;
1) Özellikle, altın ve platin fiyatlarında (ki Haziran-Temmuz rallisinin önemli ölçüde küresel ekonomik toparlanma beklentilerine bağlı olduğu biliniyor) arz yönlü endişeler arka planda tutuluyordu. Şimdi “Backwardation” ile gözlenen ve önümüzdeki haftalarda belirgin bir şekilde öne çıkacağını düşünüyorum.
2) Kısa dönemli spot endişelerin yanısıra altın fiyatını destekleyen bir başka analitik gösterge takas pozisyonlarından geliyor. Piyasada fonların ve spekülatörlerin pozisyonlarında açık kapatma faaliyetlerinin altın fiyatını destekleyici olmasına rağmen bu sürecin kalıcı olmayacağını ve altın fiyatının önümüzdeki günlerde önemli dirençler ile hesaplaşması gerektiğini göz ardı etmemek lazım. Zira, açık pozisyon sayısı azalırken “open interest” artmıyor.
3) FED kaynaklı çalkantıların bir süre daha devam edeceği açık.
4) Teknik olarak, P&F (point&figure) grafiği zamandan bağımsız olarak fiyat hareketlerinin, destek, direnç, formasyonlar vs. gözlenmesinde yardımcı olur. Grafikte, herbiri 8 dolar harekete karşı olan (0 ve X) kutuları için dönüş kriteri (reversal) 3 kutu (24 dolar) olarak tasarlanmıştır. P&F, fibonacci analizi ile birlikte kullanıldığında hedef 1480 dolar olarak görünüyor.
Üretim problemlerine karşı spekülatörler ve hedger’lar hada az riskli ve amaca yönelik bir yatırım aracı olara opsiyonları kullanabilirler. Aralık vade 1390 alım opsiyonu satın alırken aynı vadeli 1440 alım opsiyonu açığa satılır.
WTI (NYMEX)
Yeni inşa edilen konut satışlarındaki azalma ile FED’in statükoyu devam ettireceği beklentisi geçen hafta sonunda yatırımcıları risk alma eğilimine yönelterek diğer birçok emtiada olduğu gibi petrol fiyatında da yükselmeye sebep oldular. Ekim teslimatlı WTI 106.42 dolar/varil aynı vadeli Brent Petrol ise 111.04 dolar/varil’e kadar yükseldi ve aralarındaki fark (spread) hafta sonu itibari ile 4.62 dolar/varil. Petrol fiyatındaki toparlamanın ardında, olumsuz konut verileri ile değer kaybeden dolar yanısıra Avrupa Birliği’ndeki ekonomik büyüme iyimserliği ve Ortadoğu gerginliğinin devam etmesi gösterilebilir. Bu gelişmeler petrol piyasasında kısa dönem yada spot piyasa talebi ile “Backwardation” devam ediyor (Backwardation piyasalarda uzun vadeler, kısa vade aşırı talep sebebiyle, taşıma maliyetlerinin ihmal edildiği piyasalardır). Analist tahminlerine göre ileriye dönük fiyatlamalar aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi bir hayli düşük fiyatlanıyor.
Diğer bir baskı faktörü ise mevsimsellikden gelebilir. Bu hafta ABD’de yüksek benzin talep sezonun sona ermesi ile birlikte rafinerilerin satın alma faaliyetlerin azalacağı beklentisi petrol fiyatlarında yönü tekrar aşağıya çevirebilir.
Akaryakıt fiyatlarında ise rafinerilerin beklenmedik bakım ve onarım sebebi ile üretimi durdurmaları NYMEX benzin fiyatlarını son üç haftanın zirvesine taşıdı. Ayrıca EIA’ya göre geçen hafta toplam stoklar 4.03 milyon varil azaldı.