Haftalık yorum
Küresel likidite azalıyor.
FED’in kolay para politikası sürecinde (QE’ler ile FED bilançosu 4 triyon dolar üzerinde) gelişmekte olan ülkelere akan “sıcak para” nın geri çekilmeye başlaması ile 2008 yılından bu yana en zor yıl başlıyor. Küresel likiditenin bol olduğu süreçte gelişmekte olan ülkelerin aşırı ithalat ve tüketim alışkanlığı sancılı biçimde sona eriyor. Bu ülkeler faiz oranlarını artırmalarına rağmen para birimlerinde şimdilik zayıflama ve oynaklığın önüne geçemiyorlar.
Zira, küresel yatırımcılar, özellikle Çin ekonomisinde oluşan endişe ardından, hızla yatırımlarını çekiyorlar. (iShares MSCI ETF %11 azaldı, Vanguard FTSE ETF 2005 yılından bu yana en fazla para çıkışı başladı, WisdomTree MSCI tahvil fon’undan ise sekiz aydır ardarda para çıkışı var). Yukarıdaki gelişmeleri emtia fiyatları açısından değerlendirmek gerekirse, FED’in sıkılaştırmaya devam etmesi (sermaye piyasalarında baskı), Çin’in büyüme beklentisine yönelik endişelerle birleşince gelişmekte olan ülkeler köşeye sıkışıyor, emtia fiyatlarında satış baskısı artıyor.
Yatırımcılar, 2014 yılının ilk risk olayı ile yüzleşmek durumunda. Bu defa sıkıntılar yerel olmak yerine küresel alanda görünüyor. Ukrayna’da sosyal ayaklanma, Arjantin’de sermaye kontrolünün kaldırılması ve Pezo’nun devalüe edilmesi, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya ve özellikle Türkiye’deki şok faiz artırımları emtia talebini düşürecektir. Büyüme endişeleri ve talep daralması altın, gümüş, bakır, mısır, pamuk ve tarım ürünleri gibi birçok emtia fiyatında (temel verilerine fiyatlanıncaya kadar!) düzeltme devam edebilir. Bir diğer kısa dönemli baskı unsur olarak tatil nedeniyle kapalı olan Çin spot piyasası sayılabilir.
Altın (COMEX)
1200 dolar/ons altında fiziki talep ile toparlamaya başlayan altın fiyatı FED’in sıkılaştırma politikası ve Çin ekonomisinde büyüme endişeleri ile birlikte ivmelenerek yeni yılda ümit vermekle birlikte daha önce bahsettiğim 1250-1265 direnci üzerinde, 1278’e kadar yükselmesine rağmen kapanış bazında hala güven vermiyor. Oysa, gelişmekte olan ülkelerin büyüme endişeleri, sermaye piyasalarında endişeler vb.güven arayışının öne çıkması ile (risk eğiliminin azalması) altın fiyatında daha iyi bir performans gözlenmeliydi.
Dolayısıyla, altının yükselmesi konusunda tam anlamı ile bir ikna henüz yok. Belki sermaye piyasalarındaki tahribin derinleşmesi, Avrupa Birliği’nde deflasyon endişlerinin öne çıkması vb. olumsuz makro veriler ile FED sıkılaştırmayı geciktirebilir ve altın yükselme yoluna devam edebilir. Dolayısıyla, tetikte olma zamanı. Hala destekleyici faktörler devam ediyor. Çin tatili talep yönünde bir baskı oluşturmakla birlikte genel olarak bu ülkenin talebi artmakta, Hindistan’ın altın ithalat kısıtlamalarında gevşeme söylentisi, Ocak ayı tarım dışı istihdam rakamlarında beklenti altın fiyatlarını desteklemeye devam ediyor. Teknik olarak altın 1240 dolar/ons civarında destekleniyor. 1220/1200 desteklerinin test edilmesi hala söz konusu olmakla birlikte uzun vade yatırım için, özellikle kaldıraç kullanılmazsa, seviye makul görünüyor.
Daha az riski olan bir yatırım senaryosu olarak görülen altın- platin farkına (spread) dikkat çekmek istiyorum. COMEX Platin fiyatı da güçlü temel verilerine rağmen küresel kıyımdan nasibini alıyor. Kısa süre içinde arz yönlü endişelerin platin piyasasını klasik boğa piyasasına dönüşebilir. Son günlerdeki satış baskısı ile gerileyen platin fiyatın’da 1350 dolar/ons önemli bir destek olarak görünürken %61.8 fibo 1370 dolar destek seviyesi (1470 dolar hedefi ve 1335 riski ile) uygun bir giriş seviyesi olarak görünüyor.
Daha da coservative bir yatırım platin-altın spread’i (platin satın alıp altın satmak) olabilir.